Güncelleme Tarihi:
Neden şimdi bir Chopin albümü yapmak istediniz?
- Ben 20 yaşımda Chopin çaldım. Sonra 25 yıla yakın bir süre çalmadım. Kendime; “Beethoven ve Mozart’ta bulduğum özgünlüğü bulursam çalarım” demiştim. Chopin, piyano müziğinin en tanınmış ismidir. 20’nci yüzyılın en büyük piyanistleri onu çalıyor. Bu yüzden özgün bir şeyler söylemek lazım. Ben de kendi iç sesimle, kendi yorumumla çalmak istiyordum. Bu bekleyiş 25 yıl sürdü. İlk Chopin kaydımı 2015’te,
onun en tanınmış noktürnleriyle yaptım. Albüm gerçekten tüm dünyada iyi bir etki yarattı. Şimdi Türkiye’de çıkıyor.
* Neden noktürnleri tercih ettiniz?
- Biliyorsunuz sonatları da var. Üç sonatı, dört tane de çok meşhur baladı... Noktürnlerini seçmemin sebebiyse; bunların şarkı gibi dört-beş dakikalık kısa parçalar oluşu. Gerçekten çok dinginleştirici, olağanüstü güzellikte eserler... Müziğin içinde aynı zamanda; sanatçının veremli bir insan olarak yaşadığı Polonya’sını özlediğini, yaşadığı dönemin hüznünü de hissediyoruz. Ümitlerini duyuyoruz. Chopin’in noktürnlerinden en az beş-altısını herkes en azından bir kere dinlemiştir. Bunlar, romantik dönemin piyano için yazılmış en meşhur parçalarıdır ve piyano dendiğinde akla gelen ilk eserlerdir. Onları kendi özgün dilimde aktarmak bana da nasip oldu.
* Dinleyenlerde nasıl bir etki bırakıyor bu eserler?
- Noktürn, gece çalınan, gece dinlenen müzik anlamındadır. Bu zaman dilimi tabii ki müzik dinlemeyi de daha kişiselleştiriyor, özelleştiriyor diyebiliriz. Özellikle yaz gecelerinin sakinliği, sıcak ruhu ve hüznü bir tattır. Bu albümün hislendiren, sakinleştiren melodik yapısıyla, yaz gecelerinde keyifle dinlenebilecek ve insana meditasyon gibi gelecek bir albüm olduğunu düşünüyorum. Stresli ve zor hayatlarımızda bu parçaların bizi bir suyun sakinliğine ve bir rüzgârın naif esintisine doğru çekip ruhlarımızı dinginleştireceğine inanıyorum.