Güncelleme Tarihi:
Yarış parkuru 6 bin 500 metre. Ama korkmayın! Sırtüstü yatsanız bile akıntı sizi iki-üç saatte finişe götürür. Önemli olan Kuruçeşme’yi tutturabilmek, tüm mesele de akıntıya karşı mücadele.
Tüm sporcular bugün yarışın Kuruçeşme’deki bitiş alanına davetli. Gün boyu teknelerle yüzücülere parkur tanıtılacak. Tanıtımı her yıl Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi’nin ‘uzun saçlı abisi’ Celal Porsun yapıyor. Sözlerine kulak verin ancak bunun dışında uzak durun, tersi pistir.
Teorik bilgi broşürlerde yazıyor ama hepsi hikâye! Kanlıca’dan soğuk suya ilk girdiğinizde beyin duruyor, bir de üstünüze biri atlamışsa vay halinize, hafıza sıfır...
Yarın 07.00’den itibaren Kuruçeşme’de hareket başlayacak. İlk kez katılan sporcular en erkenci olanlar. Tecrübeliler son anda görünüyor. ‘Tecrübeli’ derken kendimi kastetmiyorum. Zira Levent Aksüt gibi 30 yıldır katılanlar var. Kendisi 89 yaşında. Bu yıl üç kuşak yüzecekler.
Saat 09.00’da gemiler Kuruçeşme’den ayrılıp Kanlıca’nın yolunu tutacak. Bu yıl rekor katılım olduğu için yüzücüleri iki şehir hatları vapuru taşıyacak. Kamera, saat, bileklik, yüzük; her türlü takı ve aksesuar yasak. Amaç, atlarken sakatlık olmaması. Komite bu konuda çok hassas. Geçen yıl mayomun içine soktuğum GoPro’yu fark edip bırakmamı istediler. Az daha vapura yetişemiyordum...
Gaza gelmeyin
Yolda düdük sesleri, selamlamalar, ıslıklar, gemilerin yanından geçen zodyaklar, helikopterler sizi gaza getirmesin. Yanınızda vazelin varsa hemen sürmeye başlayın, yoksa sürenlerin yanına yanaşın. Hayat kurtarıcı. Özellikle koltuk altına sürün. Kulaç atmaktan tahriş olmayı önlüyor. Sonra ısınma hareketleri yapın, bol bol su için. 30 dakikalık yolculuktan sonra Kanlıca’da geri sayıma başlanıyor.
10, 9, 8... Aceleye gerek yok. Ayaklarda çip var. Süre kırmızı halıdan geçince başlıyor. 7, 6, 5, 4... Yerinizi alın, kalp ritmini normale döndürmeye çalışın. 3, 2, 1... Boş bulduğunuz bir yere, yapabiliyorsanız balıklama, olmadı çivileme atlayın ve ardınıza bakmayın. Birkaç saniye sualtından ileriye doğru yüzün. “Bir kafamı çıkarayım, benim arkadaş vardı” demeyin, uzaklaşın. Bu yıl tam 2 bin 400 kişinin o platformdan atlayacağını unutmayın.
Boğaz’da ilk kez yüzüyorsanız ilk şoku ilk saniye yiyeceksiniz. Hele de yaz tatilinden yeni döndüyseniz... Ege’nin, Akdeniz’in suyu gibi düşünmeyin; bu su Karadeniz’den bile soğuk!
İlk hedefiniz Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nün tam ortası. Oraya gidene kadar bir ritm tutturun, köprüye gelince durun! Burası benim için fantezi yeri. Yarışa genelde eski yüzme takımından arkadaşlarımla katılıyorum. Köprünün altına gelince sevgi çemberi oluşturuyoruz.
Merak etmeyin; dereceye girmeye çalışanlar siz 20 dakikada buraya gelene kadar yolu çoktan yarıladılar. Köprünün altından geçiş süresi akıntının hızıyla iki dakika bile değil. Yalnızsanız sırtüstü yatıp köprüyü seyredin. Hatta bir de çığlık patlatın. Ses köprüden geri yansıyor. Herkesin yaşayamayacağı bir deneyim...
Sıradaki hedef, iki yaka arasından geçen yüksek gerilim hattı. Boğaz’dan böyle dev bir şeyin geçtiğini yüzerken öğrenmiş olacaksınız. Tellerin suya en yakın olduğu orta noktayı kerteriz alabilirsiniz. Rumeli Hisarı’ndan geçerken mutlaka sağdan nefes alın, manzara muhteşem!
Dananın kuyruğu kopuyor
Buradan sonra işler zorlaşıyor. Kandilli’deki askeri okulun kulelerini hedef seçin. Yaklaşınca, yaklaşık 500-600 metre açığından geçin. Bu kritik manevradan sonraki hedef ise Galatasaray Adası. Burayı sağınıza alıp 200-300 metre solundan geçmelisiniz. Sonra da hemen Kuruçeşme’deki dev balonlara doğru yüzün.
İşte dananın kuyruğunun koptuğu nokta burası. Doğru açıyla Kuruçeşme’ye yanaşmanız gerekiyor. Geç kalırsanız Üsküdar’a doğru savrulmaya başlarsınız. Sonra dönüş çok zor. Komite bunu bildiğinden, bitişi kaçıranlar için tekneler bekletiyor. Onlar sizi getiriyor ama diskalifiye oluyorsunuz. Erkenden Kuruçeşme’ye girerseniz de ters akıntıya kapılıyorsunuz. Bu da dakikalarca kulaç atıp yerinizde saymanız demek... Karizma gider!
Eşi benzeri yok
Burada verdiğim kerterizler ve mesafeler her yıl akıntıya, rüzgâra göre değişebilir. Biraz da suda durumu hissedip ona göre hareket etmek gerekiyor. Normal bir yüzücü yarışı yaklaşık 1.5 saatte tamamlıyor.
Boğaz’da sürekli akıntı var ancak yine de ne kadar kirli olduğunu suyun içindeyken anlıyorsunuz. Özellikle Galatasaray Adası’ndan sonra elinize çok fazla madde çarpabilir: Ekmek, plastik şişe, lastik parçaları, bidonlar, ağaç parçaları... Bazı yıllar denizanası da yoğun olabiliyor. En fenası da prezervatif...
Bu, eşi benzeri olmayan bir yarış. Dünyada yapılan açık su yarışları arasında da birinci seçildi. İzleyiciler için de yüzücüler için de ayrı bir heyecanı var. Her yıl vapurun en üst katının en arkasında oluyorum. Yarın yüzecekseniz beklerim. Bir kez daha parkurun üzerinden geçer, kendimizi serin sulara bırakırız...
REKORLARIN YILI...
4 bin 430 başvurunun yapıldığı Samsung Boğaziçi Kıtalararası Yüzme Yarışı’na 1200 yabancı yüzücü katılacak. 55 ülkeden gelen yabancı kotası 27 dakikada doldu. İlk rekor bu. Bu yıl kayıt yaptıran kadınların sayısı tam 1161, bu da ikinci rekor.