Güncelleme Tarihi:
Bu sene ‘Zorlu PSM Caz Festivali’nin ikincisini düzenliyorsunuz. Türkiye’de iki köklü caz festivali var; ‘Akbank Caz’ ve ‘İKSV Caz Festivali’... Neden bir üçüncüsüne ihtiyaç duydunuz?
- Biz de cazı seviyor ve kendimizce yorumlamak istiyoruz. Bir de bizim programımız daha radikal. Altbaşlığımız; ‘Her müziğin caz festivali’. Geçen sene 23 bin biletli seyirci geldi. Bu da ilki yapılan bir festival için önemli bir rakamdı.
Programda cazın yanı sıra funk, elektronik hatta pop ve rock müzik de var. Neden?
- 2016’da Montreal Caz Festivali’ne gittim. Oradaki çeşitliliğe hayran kaldım. Festival direktörüne “Bu kadar farklı müzik türlerinin toplanması saf caz dinleyicisini festivalden uzaklaştırmıyor mu” diye sorduğumda tam tersine caz dinleyicisinin diğer müzikleri de keşfetmek için bu konserlere ilgi gösterdiğini öğrendim.
Neler olacak festivalde?
- Mesela Dino Merlin var. Boşnak sanatçı, Bosna’da 100 binin üzerinde izleyicinin katıldığı konserler veren bir isim. Türk sanatçılardan Karsu, Ahmet Ertegün’ün efsanevi plak şirketi Atlantic Records kataloğundaki sanatçıların şarkılarını söylediği bir gecede çıkacak. ‘The Australian Pink Floyd Show’, Pink Floyd hayranlarının ilk defa seyredecekleri bir şov. ‘Scoot Bradlee’s Postmodern Jukebox’a ilgi büyük. Amerikalı gitar virtüozu Bill Frisell, Türkiye caz seyircisinin çok sevdiği Stacey Kent, Hugh Coltman, Kerem Görsev, Ara Malikian gibi birçok önemli isim de festivalde olacak. Ayrıca girişteki amfi alanında festival süresince yeni, genç yerli caz sanatçılarımız sahne alacak. Film gösterimleri ve atölyelere yer verilecek.
İstanbul parlak günlerine mutlaka dönecek
Uzun zamandır DJ’lik de yapıyorsunuz. Siz festivalde çalacak mısınız?
- 12 Mayıs Cumartesi festivalin kapanışında çalmayı düşünüyorum.
Kendinize biraz torpil mi geçiyorsunuz?
- Bu kadar stresini çekerken biraz torpil geçeyim (Gülüyor). Günümüzde eline laptopu alan DJ oluyor. Ben de öyle olsaydım, haklı olabilirdin ama 20 senelik bir DJ’lik kariyerim var. İki omzumu da plak taşıyarak sakatladım.
DJ’liğin mi yoksa genel müdürlüğün mü iktidar gücü daha yüksek?
- DJ’likte anlık tepkiler alıyorsunuz. İnsanları sakinleştirme, sonra coşturma... Genel müdürlükte tepkiler daha sonra geliyor. Ama bu işte genel müdürlük yapmaktan büyük keyif alıyorum.
Geçen sene konuştuğumuzda müzikallerde zarar ettiğinizi söylemiştiniz. Şimdi durum ne?
- Her geçen sene iyileşiyoruz. Etkinlik ve satılan bilet sayımız artıyor. Geçen sezona oranla ilgide artış yüzde 28. Burası İstanbul ve Türkiye kültür sanat hayatını domine eden, yılda 400 binden fazla biletin satıldığı, 500 bine yakın insanın girdiği, bir sezonda binden fazla etkinliğin yapıldığı ve çok farklı başlıklara dokunan bir merkez. Belki günün birinde kâra da geçeriz.
Genel olarak Türkiye’de kültür-sanat yapmak neden zor?
- Üzerimizdeki vergi yükü fazla. Bilet gelirinin büyük bölümü, vergi, stopaj ve harçlara gidiyor. Kur, büyük baskı. Sponsor bulmak geçmişe göre çok zor. Geçmiş, güzel yıllarda sponsor olan markaların vergisel avantajları vardı. Bu ortadan kalkınca sponsorluk müessesesi çöktü. Bunların yanında lojistik zorluklarımız çok. Mesela bir yabancı müzik grubu karayoluyla turnelediklerinde Avusturya’da konser veriyor, oradan İtalya ve İsviçre’ye gün kaybetmeden geçiyor. Ama İstanbul’a gelip gitmeleri en az iki gün kaybetmek demek. Bu da sanatçı için vakit ve para kaybı. Son yıllarda yaşadığımız güvenlik de ciddi sorun. Mesela mart sonunda Norveçli bir hip-hop grubu gelecekti. Norveç devleti resmi sitesine ‘İstanbul ve Ankara genelinde Türkiye tehlikeli’ diye uyarı girince konseri iptal etti.
Bu durumlar algıyı nasıl etkiliyor?
- 5-6 sene önce İngiltere ya da Amerika’ya ajans seyahatlerinde, “İstanbul’dan geliyoruz” dedik mi, krallar gibi karşılanırdık. Şimdi toplantı almakta zorlanıyoruz. Ama mutlaka İstanbul ve Türkiye o parlak günlerine geri dönecek. Çünkü buradaki dinamikler ve renklilik hiçbir yerde yok.
Caz kulübü açılıyor
-- Caz festivali sırasında PSM’ye bir de canlı caz kulübü kazandıracağız. Yurtdışında da örnekleri olduğu gibi burada yiyip içerken canlı caz konserleri seyredebileceksiniz. Haftanın iki günü de komedi kulüp olarak kullanılacak.
-- 9-25 Mart tarihlerinde yeniden ‘Notre Dame de Paris’ bu sefer Fransızca olarak geliyor.
-- Nisanda Sonar Festivali olacak. Haziran ayında üç büyük yabancı konser planımız var.
-- Drama sahnesinde kendi müzikalimiz ‘Damdaki Kemancı’ya başladık. Onun başarısından cesaretlendik. Yine drama sahnesinde bir ya da iki kendi müzikalimizin görüşmelerine başladık.