Güncelleme Tarihi:
◊ Stant başvuruları tavan yaptı! Geçen yıl festivalde hepi topu 500 stant vardı. Bu yıl tam tamına 1500 başvuru yapıldı. Tabana kuvvet dostlar! Stantlar bizi bekler.
◊ Beklenti de tavan! Geçen yıl festivali 150 bin kişi ziyaret etmişti. Bu yıl 200 binden fazla ziyaretçi bekleniyor. Bana da 200 bini aşar gibi geliyor.
◊ Turizmciler afiyette! İstanbul’dan, Ankara’dan, Adana’dan, Bursa’dan festival turları aylar öncesinden yapıldı, doldu, taştı, tükendi.
◊ Büyük ve butik otellerin de yüzü gülüyor! Oteller tam tekmil. Doluluk oranı yüzde yüz!
◊ Bu yıl festivalin karşı kıyıdan, komşudan da misafirleri var. Yunan dostlar heyecanlı. Festival uluslararası olma yolunda benden söylemesi.
◊ Festivalin teması Isırgan. Gak diyeceğiz ısırgan, guk diyeceğiz ısırgan. Isırganın binbir çeşidine doymadan festivalden ayrılmak yok!
◊ Yemek atölyeleri hem lezzetli hem sohbetli! 6 Nisan Perşembe saat 12.00’de Asma Yaprağı Bahçe’de sevgili Ayşenur Mıhçı ile ısırgan çorbası ve ısırgan salatası yemek atölyesi... Saat 16.30’da Toplum Sağlığı Uzmanı-Yazar Sibel Göngör ile ‘Çocuklar için Neşeli Tabaklar’... 7 Nisan Cuma saat 14.30’da Şef Dilek Yetkiner Insula’da bizlerle. Tadı-tuzu yerinde, dumanı üstünde tadımlar var, mis gibi ısırganlı boyoz var, enginar çanağında ısırganotlu ada ezmesi, ısırgan otlu bahar salatası var. Bir de ısırganotunun hikâyesi, lezzeti, şifası üzerine şahane bir sohbet var. 8 Nisan Cumartesi saat 12.00’de ‘Yasemin’in Mutfağı’nda Eğitmen Şef ve Yemek Yazarı Asuman Kerkez ile Isırganlı tepsi oruğu yapıyoruz. Yasemin’in Mutfağı’ndan ayrılmıyoruz saat 16.00’da Yemek Blogger’ı Pınar Özdirim ile bir de ‘Çalkama’ patlatıyoruz.
En güzel yemeği kim yapacak?
◊ Bu festival hem damağa hem de akla, ruha şenlik... Söyleşiler yine çok renkli, çok sesli! Biyoçeşitlilik ve kentleşme, iklim, beslenme ve gıda için biyoçeşitlilik, Ege otları beslenme değerleri ve kullanımı, festival teması ısırgan, yenilebilen soğanlar, Yenilebilen Otların Doğadan Toplanması, biyokaçakçılık, ‘raw food’ mucizesi, otlar ve zeytinyağından gelen sağlık, otlu lezzetlere modern dokunuşlar, glütensiz beslenme, Alaçatı otlarının beslenmemizdeki yeri, sağlığımıza etkileri ve sağlıklı pişirme yöntemleri, ısırganotunun faydaları, kullanım alanları, Anadolu’da buğdayın otlu hikâyesi... Daha ne olsun!
◊ Festivalin renkli ve neşeli çocuğu Festival Korteji 7 Nisan Cuma günü saat 13.00’te! Uygun adım marş dostlar.
◊ Ve tabii ki yarışma! Bakalım bu sene en fazla ot çeşidini kim toplayacak ve en güzel ot yemeğini kim yapacak. Meraktayız! 9 Nisan’ı dört gözle bekliyoruz.
◊ Müzik, festivalin de ruhun da gıdası. 8 Nisan Cumartesi günü saat 20.00’de Gripin sahnede! 9 Nisan Pazar günü de Ritim Grubu bizlerle.
◊ Bitmedi, festivalde iki de sergi var. Tekstilden seramiğe, takıdan giysiye ‘Kutlama’ ve ‘Zeytinağaçları’ fotoğraf sergisi bizi bekler.
◊ Çeşme’yi Çeşme yapan, Alaçatı’ya hayat katan dost Başkan Muhittin Dalgıç’tan mesaj var. Başkan; “Gönlümüz zengin, Çeşme’miz zengin... Şifalı otlarımızla, zeytinyağımızla, sohbetimizle, lezzetimizle, denizimizle, güneşimizle, 9 durak - 9 deneyimimizle ve tüm misafirperverliğimizle misafirlerimizi bekliyoruz!” diyor.
◊ Evliyagil Otel by Katre’de Ot Festivali ve sonrasında makrobiyotik detoks günleri düzenlenecek. Otelin bu yeni halinin Akdeniz mutfağı sevenler, vegan ve vejetaryenler için bir cennet olduğunu söyleyebiliriz. Ama sucuklu, menemenli, acukalı, böğürtlenli, lorlu halis muhlis Türk kahvaltısı yok sanmayınız. Alaçatı’nın en iddialı kahvaltısı bu otelde.
Ottan gelen şifa!
Otuna bereket 1001 çeşit var, lezzet var, şifa var. Gönül ister size 1001’ini de anlatayım ama köşeden ötürü gönlümün ve soframın yıldızları ile karşınızdayım.
◊ Isırganotu: Festivalin yıldızı. Kan dolaşımını artırıyor, kanı temizliyor, ülseri önlüyor, yaraları iyileştiriyor, pankreas, mide, karaciğer ve safrakesesi rahatsızlıklarına şifa oluyor.
◊ Ebegümeci: Kol, bacak çürüklerine, ciltteki şişliklere, çıbanlara iyi geliyor. Kaynatıp içerseniz sinirleri de pamuk yapıyor.
◊ Arapsaçı: Gaz söktürüyor, süt arttırıyor. Bu özellikleriyle çiçeği burnunda annelerin gözdesi oluyor. Bronşit, kabızlık, diyabet, gastrit, mide sancısı, iştahsızlık, solunum ve idrar yolu enfeksiyonları... Hepsine şifa oluyor.
◊ Kuzukulağı: Kökleri kaynatılıp tüketildiğinde idrar söktürüyor, ateş düşürüyor.
◊ Radika: Göğsü yumuşatıyor, öksürüğü kesiyor, idrar söktürüyor, böbrek ve safra taşlarını düşürmeye yardımcı oluyor... Şifası saymakla bitmiyor!
◊ Cibes: Uzun süre tok tutuyor, fit kalmak isteyenlerin olmazsa olmazı oluyor. Kansere karşı koruyor, vitamin, mineral desteği veriyor. Aynı zamanda idrar da söktürüyor.
◊ Turpotu: İçerdiği uçucu yağlar sinirleri yatıştırıyor, ağrıları dindiriyor. Otun bilirkişileri böyle diyor.
◊ Sarmaşık: Kolesterol ve üreyi düşürüyor. Vücuttaki ödemi söküp atıyor.
◊ Gelincikotu: Doğal tıbbın yıldızı. Bronşiti, öksürüğü kesiyor, balgam söktürüyor, sakinleştiriyor. ◊ Kazayağıotu: Kulağa kötü geliyor ama bağırsak solucanlarını düşürmeye fayda ediyor.