Uygar TAYLAN utaylan@hurriyet.com.tr
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 27, 2022 07:00
Geçen hafta sonu Parkorman’da izlediğimiz Nick Cave ve orkestrası The Bad Seeds konseri izleyenleri büyüledi.
Dokunabildiği herkesin gözünün içine bakan, elini tutan Nick Cave’e 10 bin hayranı neredeyse her şarkısında dev bir koro gibi eşlik etti. Sahneden düşmek bile onu durduramadı, ünlü sanatçı olağanüstü bir konsere imza attı.
Dört yıl sonra yine Nick Cave and The Bad Seeds (Kötü Tohumlar) konserinin kapısındayım. Uzun zamandır bu konseri bekliyordum. Evden çıkmadan adını ‘Red Right Hand’ koyduğum bol kanlı ve kemik desenli gömleğimi ütüleyip giydim, telefonumun hafızasını kontrol ettim; hazırım.
Gazeteden Meltem (Fıratlı), Eda (Solmaz), Atalay (Kuşkayalı) buluştuk; hepimizin derdi aynı: Nick Cave’e daha yakın olabilmek. Haliyle 21.30’daki konser için saat 20.00’de sahnenin en önünde nöbet tutmaya başladık. Tüm Nick Cave hayranları oradaydı; müzik yazarları, kültür-sanat kurumlarının müdürleri, radyo DJ’leri, üniversite öğrencileri…
Konser başlamadan önce fotoğrafçılar sahne önünde yerlerini aldı. Aralarından arkadaşımız Muhsin Akgün, Erhan Sevenler, Cem Gültepe’nin de olduğu 11 fotoğrafçı bu yerinde durmayan adamın en iyi pozunu yakalamak için bekliyordu.
Saat tam 21.25’te Nick Cave’in sahneye fırlamasıyla çığlıklar yükseldi. 2018 konserinden sonra bu kez İKSV’nin 50’nci yıl kutlamaları için geldiği
Parkorman’da sahneye ‘Get Ready For Love’ şarkısıyla çıktı. Beyaz uzun yakalı gömleği, lacivert takım elbisesi, saks mavisi çoraplarıyla dikkat çekiciydi. O bir sağa bir sola koşup şarkısını söylerken izleyiciler bir yandan şarkılarına dev bir koro gibi eşlik ediyor, diğer yandan da belki bana dokunur hevesiyle ona doğru uzanıyordu.
Konser değil, sanki ayin64 yaşındaki müzisyen, Türkiye’ye gelen pek çok ünlü gruba taş çıkarttı. Sahnede tam19 şarkı söyledi. Hem bir şair hem müzisyen olarak gönüllerimizi zaten fethetmişti. Ama onu ilk kez izleyenler sahne şovunun da ne kadar güçlü olduğunu gördü. ‘From Her to Eternity’de koşturuyor, neredeyse hepimizin gözünün içine bakıyor, uzanan elleri tutuyordu. Seyirciyi adeta hipnotize etmişti, konserden çok bir ayinde gibiydik. Nick Cave’in müziğinde Warren Ellis’in rolü büyüktü. Sahnede bir maestro, hatta sanki bir şaman rahip edasıyla duran Ellis eline bir gitar, bir keman alırken seyirciyi kendine hayran bıraktı.
Konser boyunca önümüzde şarkı söylerken sadece bir an fotoğraf çekmeyi bırakıp ona uzanmak için kollarımı uzattığım sırada sahneden üzerimize düştü. Kısa sürede korumaların yardımıyla tekrar sahneye çıkıp şarkısına kaldığı yerden devam etti. Bir ara seyircilerden biri fenalaştı. O kişiye yardım gelene kadar konsere ara veren Cave, o sırada hayranlarının kitaplarını, plaklarını imzaladı.
Konserin sonlarına doğru kalabalık dinleyici denizini ikiye ayırıp arkalardaki genel giriş izleyicisinin yanına doğru ilerleyen Cave, bariyerin üzerine çıkıp ‘Ghosteen Speaks’i söyledi. Dengede kalması için şarkı sonuna kadar seyircilerin bacaklarından tuttuğu sanatçı, konseri 23.55’te bitirdi. Oradan ayrılırken hepimizin aklında aynı soru kaldı: “Biz bu gece ne yaşadık?”
Makademya fındığı, kombu çayı ve Erkin Koray
Kulisten aldığımız bilgiye göre bu özel konser için 600 kişi çalışmış. Nick Cave and The Bad Seeds ekibinin favorileri Makademya fındığı ve çekirdeksiz hurma olmuş. İçecek olarak yabanmersini suyu, maden suyu, kahve ve kombu çayı talep etmişler. Konser sonrasında kuliste, sonunda baklava gibi geleneksel Türk tatlılarının da sunulduğu bir yemek yemişler. Warren Ellis ve Jim Sclavunos konserin ertesi günü Kadıköy’deki plakçıları dolaşıp, fotoğraf çekip Erkin Koray
plağı almış.