Bir Türk'le politika tartışmasına girmem çünkü asla bitmez

Son romanınız Irak Savaşı üzerine. Ana karakteriniz Kathy’nin babası, abisi ve sonradan eşi olacak sevgilisi birer asker. Irak’ta savaşıyor ve ABD’ye, ülkelerine travma sonrası stres bozukluğuyla dönüyorlar. Savaşlar sizin ana konularınızdan biri; daha önce de Yugoslavya iç savaşı hakkında yazmıştınız.
- Savaşlarda kurbanlar çoğu kez çaresiz siviller oluyor, bu da savaşın trajedisini artırıyor. İrlanda’da yaşarken, Kuzey İrlanda’daki savaş sırasında uzatmalı IRA kampanyasının etkilerine şahit oldum, bombaların sonuçlarını gördüm. Sokaklarda cesetler, sonrasındaysa acı ve keder vardı.

Yakınlarınızdan kaybettikleriniz oldu mu?
- Arkadaşlarım öldü. Sonuç olarak, İrlanda’da anlaşmazlık yaşayan tüm taraflar masaya oturup çözüm bulmak zorunda kaldı. İnsanların bunu savaşmadan yapamaması bana tek kelimeyle aptalca geliyor. Özellikle Müslüman sivillerin katledildiği ve bölgenin ırk olarak ‘temizlendiği’ Balkan Savaşı hakkında da tamamen öfke sonucu yazdım. Bir insan nasıl Sırp katillerin yaptığı gibi kasten, hunharca ve umarsızca öldürebilir? Sekiz bin erkek ve erkek çocuğun katledildiği Srebrenitsa katliamını bilhassa tiksindirici buluyorum. Birleşmiş Milletler bu konuda somut hiçbir adım atmadı. Avrupa böylesi savaşlara müdahale edecek istek ve lider yeteneğinden yoksun. Bu, utanç verici bir kayıp.

Eski bir gazeteci olmanız, gerçek olaylara dayanan romanlar yazmanızda etken mi?
- Gazeteci olmasaydım da bu tarz roman yazmaya yönelmiş olurdum. Ordular insanları her daim savaşa hazırlıyor, savaşın sonuçlarına değil. Oysa savaşa gidenle savaştan dönen aynı insan olmuyor. Bu kitapta, Irak Savaşı sırasında 12 milyar doların ve Irak müzelerinden paha biçilemez eserlerin kaybolmasını da yazdım. Büyük bir servet birçok Amerikalı ve Iraklının arka cebinde kayboldu. Bu konu Amerikan otoriteleri tarafından hiçbir zaman tamamıyla araştırılmadı. Sanırım çok fazla utanılacak sır ortaya çıkacaktı.

Huzursuz Hayaletler - Glenn Meade
Kırmızı Kedi - 416 sf. - 30 TL.

Sadece ölüm, yıkım, acı ve keder...

11 Eylül saldırılarından sonra polisiye roman ve filmlerde, Ortadoğu ve terörizm konuları daha fazla işlenir oldu ve...
- Terör saldırıları hız üzerine kuruludur. Son zamanlarda kendimi böyle bir durumda kalırsam nasıl kaçacağımı düşünürken buluyorum. Mağazalarda gözüm her zaman acil çıkış kapısında. Beladan mümkün olduğunca çabuk kaçmak veya saklanmak sanırım en akıllıca hareket. İnsanlar genellikle oldukları noktada donup kalıyor ve bu da onların korkunç sonu oluyor. Son birkaç senedir ABD’de yanımda tabanca taşıyorum.

Neden?
- Üzerinde çalıştığım hikâye oldukça tehlikeli hale geldiği için. Gazetecilik yaparken bir kez silahla vuruldum. Arabanızın kurşunlanması hoş değil! Şoförümüz arabayı çok hızlıca ters çevirdi ve bizi uzaklaştırdı. Mümkün olduğunca hızlı uzaklaşmak işe yarıyor. En azından benim için işe yaradı.

Ben artan terör olaylarına yorumunuzu soracaktım...
- Saldırılar bitmeyecek, korkarım ki gelecekte IŞİD parçalandığında uyduları ortaya çıkacak. Terörizm o kadar nihilistçe ki... Atatürk Havalimanı’ndaki terör saldırısında hayatını kaybeden 40 kurbanın anıtına bakıyorsunuz ve kendinize “Bu masum insanlar ne için öldü” diye soruyorsunuz. Bu saldırı neyi başardı? Hiçbir şey, sadece ölüm, yıkım, acı ve keder... Terörün genellikle korku yaymanın dışında gerçek bir amacı yoktur. Fakat kurbanların üzerindeki etkileri kalıcı bir şekilde acımasızdır.

Güzel bir şeyle bitirelim... Bu, Türkiye’ye kaçıncı ziyaretiniz?
- Beşinci... Yıllar önce turist olarak İzmir’e gittiğimde bölgeye âşık olmuştum. Sonra İstanbul’u ziyaret ettim ve gönül ilişkisi tamamlandı. Şehrin tarihini, atmosferini, yiyeceklerini ve insanını seviyorum.

Türkiye insanını nasıl buluyorsunuz?
- Şehri özel yapan insanlarıdır. Parisliler kaba olabilirler, Romalılar da farklı değil. Fakat İstanbullular, en azından tanıdığım birçoğu canayakın, kibar, eğlenceli ve dürüst. Ve Türkler çok insaflı. Kayınbiraderim Turgay, Türk. Kardeşim onun gibi çekici, sevgi dolu ve esprili bir Türkle tanıştığı için çok şanslı olduğunu söylüyor. Fakat onunla asla politika veya başka bir konuda tartışmam çünkü Türk erkekleriyle tartışma asla bitmiyor! İrlandalılara benziyorlar. Onlar da tutkulu birer konuşmacı ve ısrarcılar.

İyi fikirler haykırmaz, fısıldar

İlham size, ne zaman, nasıl gelir?
- Sakin ve sessiz anlarda gelir çünkü iyi fikirler size haykırmaz, fısıldar. Bu yüzden sakin anlar önemlidir. Her kitap öncesi dua ederim. Kovayı kaynağa çok sık indirme ve kaynağı kurutma korkusu çoğu yazarda olduğu gibi bende de var. Bundan dolayı kısa bir dua eder ve yardım isterim. Bu zamana dek hep işe yaradı.