Güncelleme Tarihi:
Can Yaman soruyor
Bütün sanatçılar neden röportaj vermek için seni tercih ediyor?
- Eğer dediğin gibiyse ne mutlu bana. Hürriyet’te çalışmam büyük etken. Benimle ilgili olabileceğini düşündüğüm kısmıyla ilgiliyse şunu söyleyebilirim; karşımdaki kişiye gerçekten saygı duyuyorum ve bunu gösteriyorum. Hayatlarınızın her santimetrekaresine girmeye ama bunu sizleri rahatsız etmeden yapmaya özen gösteriyorum. Bir de sizi en az okurlar kadar merak etmem de bir etken sanırım.
Bir röportajda sana ne sorulmasını isterdin, ne sorulmasını istemezdin?
- Ünlü olsaydım, her soruya açık olurdum. Ama şu an en çok kitabımın sorulmasını isterdim. İstemediklerime gelince... Ben soruyorum ama sizin bana aşk ve cinsellik sormanızı istemezdim. Söz, ben de bir daha sana sormayacağım!
Yok öyle kolay kaçmak... Senin karşına Hakan Gence gelse, özel hayatla ilgili sorularına rahatlıkla cevap verebilir miydin mesela?
- Genelde o durumlarda bir iş sorusu, bir özel hayat sorusu sorarak kafa karıştırıp ağızlarından laf alırım.
Sanırım ben de
o tuzağa düşerdim.
Kubilay Aka soruyor
Bize biraz geçmişinden bahseder misin? Nasıl bir çocuktun?
- İstanbul’da doğup büyüdüm. Annem ve babam ben çok küçükken ayrılmış. Ben annemle yaşadım. O benim kahramanım oldu. Babamı 20 yaşıma kadar tanımadım. Tanıyınca da anladım ki kan bağına rağmen o kişi aslında sana hep bir yabancı olarak kalabiliyormuş.
Alp Navruz soruyor
En zorlandığın röportaj hangisiydi?
- Ajda Pekkan’la yaptığımız ‘5 gün 5 gece’ başlıklı yazısı dizisi... İşi tamamlamak 15 günden fazla sürdü. Her gün gidip balkonunda uyanmasını bekliyordum. Bir süre sonra olaya alıştım, yanımda Ajda Pekkan değil de bir arkadaşım varmış gibi hissetmeye başladım!
Cansu Tosun soruyor
Çıkardığın kitap senin için ne anlam ifade ediyor?
- Bu kitaptaki birçok ismi kariyerlerinin başından beri tanıyorum. Birer yıldız olmalarına tanıklık ettim. Kendilerine dair pek çok şeyi ilk kez anlattılar. Bunların kaybolmasını istemiyordum.
Nilay Deniz soruyor
Sosyal medyada en çok kimi stalk’ladın?
- Özellikle birini stalk’lamıyorum, merak ettiğim insanları zaten takip ediyorum.
Röportaj yaptığın kişilerden hangisi daha iyi gazeteci olur?
- Güzel soru. Bu soruyu sorduğun için bence sen olabilirsin.
Demet Özdemir soruyor
Ünlüler röportaj verirken aşk ve iş konusunda dürüst mü olmalı yoksa kariyer planlaması neyse ona uygun mu hareket etmeli?
- Yaşanan aşkları saklamak, “Evlenirsen şöhretini kaybedersin” iddiaları 90’larda kaldı. Şimdi ne kadar ‘organik’ ve dürüstsen o kadar çok seviliyorsun. O yüzden bence açık olmakta fayda var.
Eda Ece soruyor
Röportaj yapacağın kişileri nasıl seçiyorsun? Senin için sadece popüler olmaları mı önemli yoksa başarılı olmaları mı ya da sana ilginç gelmeleri mi?
- Popüler olan isimler okur tarafından daha çok merak ediliyor. Bana da onlar daha ilginç geliyor.
Hazar Ergüçlü soruyor
Seni hayal kırıklığına uğratan röportajlar oldu mu?
- Olmaz mı! Dışarıdan enerjik görünüp kayıt cihazını açtığım an kasılanlar mı istersin, her soruya tek kelimeyle cevap verenler mi! “Madem konuşmayacaksın neden buradasın” diye aklımdan geçirsem de işi kurtarmak için çabalarım. Önce mesleğiyle ilgili kolay soruları sorarak güvenini kazanırım. Sonra kendimden örnekler verip ortak noktalarımızı bulmaya çalışırım.
Hilal Altınbilek soruyor
Genelde oyuncularla röportajlar yapıyorsun. Peki, sen oyuncu olsan en çok kimin rolünü canlandırmak isterdin?
- ‘Ezel’ olabilir. Veya Ziyagil Konağı’nın yakışıklı ‘Behlül’ü...
Boran Kuzum soruyor
Seni gazeteciliğe iten neydi?
- En sinir olduğum, en klişe cevabı vereceğim: Çocukluk hayalimdi. Siz oyuncular genelde, “Küçükken ayna karşısında prova yapardık” dersiniz ya, ben de hep gazetede röportajlarımı görmeyi hayal ederdim. Karşımdakini yavaş yavaş açmak, bilinmeyenlerini öğrenmek ve bunu insanlarla paylaşmak bunca yıldan sonra bile kalbimi hızla çarptırıyor.
Bir gün bu röportajları kitapta toplama düşüncen hep var mıydı?
- Evet, hayalim gerçek oldu. Bu kitapta ekranın 20-30 yaş arasındaki en büyük yıldızlarını bir araya getirdim. Birkaç yıl öncesine kadar sıradan hayatlar yaşayan, kameralardan, set ışıklarından ve hayran bakışlarından uzak olan, yaşadıkları küçük şehirlerde büyük hayaller kuran yıldızlar bu noktaya nasıl geldiklerini anlattı.
Ayça Ayşin Turan soruyor
Senin en çok sorduğun sorulardan birini sorayım: Defoların neler?
- Takıntılıyım. İnsanlara çok kolay güveniyorum. Modum hızlı yükselip hızlı düşüyor. Bir de kızgınlıklarımın arkasında duramıyorum, tek bir cümleyle yelkenlerim suya iniyor.
Pelin Öztekin soruyor
İstediğin hayatı mı yaşıyorsun? Cevabın evetse bunun için nelerden vazgeçtin?
- Hayalini kurduğum işi yapıyorum, buna şükrediyorum. Bunun için biraz saçlarımdan vazgeçtim, stresten döküldüler. Gece yarısı röportaj kasetlerini çözerken de göbeğim büyüdü. Daha ne olsun!
Miray Daner soruyor
İnsanlara soru sorup saatlerce onları dinliyorsun. En son ne zaman ve nerede kendini dinledin?
- Instagram ve Twitter’dan da kendimi dinlemeye vakit bulamıyorum. Sanırım bu konforu kendime sadece sinemada sağlıyorum. Telefonu kapıyor, iki saat her şeyden uzaklaşıyorum. Bazen de filmi izlemek yerine o karanlıkta kendimle hesaplaşıyorum.
Tanıdığın bir ünlüyle röportaj yapmak mı daha kolay yoksa ilk kez karşılaştığın bir ünlüyle mi?
- Tanıdığın kişiyi nasıl çözeceğini biliyorsun. O da sana güveniyor ve röportajdan malzemesiz dönmüyorsun. Ama yeni tanıştığın biriyle önce bir güven sorunu yaşıyorsun. Ama hiç bilmediğin bir hikâye de röportajcının daha çok iştahını açıyor.
Afra Saraçoğlu soruyor
Seni diğer gazetecilerden ayıran özelliğin ne?
Fotoğraflar belki... Muhsin Akgün ve Emre Yunusoğlu yaptığım röportajların fotoğrafları için çok ciddi kafa yoruyor.
Ecem Uzun soruyor
Şimdiye kadar bir röportajda kırdığın en büyük pot?
- Yeni röportaj yapmaya başladığım dönemlerdi. Kenan Doğulu röportajı sırasında o kadar heyecanlandım ki! Ses kayıt cihazını tutamayacak kadar elim titremeye başladı. Bir süre sonra sorular falan aklımdan uçup gitti. Rezil olmuştum.