Güncelleme Tarihi:
O kimileri için Balat Kilisesi, kimileri için Demir Kilise. İstanbulluların pek azı onu gerçek adıyla; Sveti Stefan olarak anıyor. 120 yaşındaki Sveti Stefan Kilisesi, yedi yıl süren restorasyonun ardından, Ortodoks Hıristiyanların Noel’ine denk gelen 7 Ocak günü, Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başbakan Yıldırım ve Bulgaristan Başbakanı Borisov’un katılımıyla ibadete açıldı.
Belki de bu üst düzey açılış nedeniyle, üzerinden iki hafta geçmesine rağmen ziyaretçisi hiç azalmıyor. Sabah 09.00’dan akşam 17.00’ye kadar kapıları herkese açık. Kapanışa dakikalar kala hâlâ içeride fotoğraf çekenler var. “İbadete açıldı” diyoruz ama içerideki atmosfer şu anda ibadethaneden ziyade popüler bir müzeyi veya sanat sergisini anımsatıyor. Katlara yayılmış onlarca ziyaretçi, kimi cep telefonuyla kimi profesyonel kamerayla görüntü alıyor. Merdivenlere oturup göz alıcı vitrayların yanında melankolik portreler çektirenler, azizlerin ikonalarıyla selfie denemeleri yapanlar, mum yakıp dilek dileyenler takılıyor gözümüze. Uhrevi bir sessizlik de yok. Kilise görevlileri, kısa süre sonra cumartesi ve pazar ayinlerinin başlayacağını, kilisenin yeniden gerçek anlamıyla bir ibadethaneye dönüşeceğini söylüyor.
Kiliseyle ilgili detayları konuşmak için Saffet Emre Tonguç’la buluştuğumuzda, ne şanslıyız ki, restorasyon çalışmalarının şantiye şefi Fikriye Bulunmaz ile Bulgar cemaatinden Anuşka Natof’un da o sırada orada olduğunu öğreniyoruz. Natof, aynı zamanda kilisede görevli. Bulunmaz, restorasyonun detaylarını; Natof, Ortodoks inancıyla ilgili gelenekleri anlatıyor.
Hakkındaki şehir efsanesi...
Sveti Stefan (Aziz Stefan) Kilisesi, Osmanlı’daki, Fener Ortodoks Patrikhanesi’nden bağımsız, kendi kiliselerini kurmak isteyen Bulgar azınlık tarafından 1898’de inşa edildi. O tarihte Osmanlı’da 80 bin civarında Bulgar yaşıyordu. Nüfusları 2. Dünya Savaşı sonunda 25 bin civarına düştü. Şu anda ise Türkiye’deki Bulgar cemaati bin kişi kadar. Bulgarlar İstanbul’da ağırlıklı olarak şarküteri ve mandıracılıkla uğraşıyorlar.
Kilisenin projesi, İstanbullu Ermeni mimar Hovsep Aznavur’a ait. Aznavur’un diğer eserleri arasında, bugün Kadir Has Üniversitesi’nin bulunduğu tütün fabrikası, Sansaryan Han, Mısır Apartımanı var. Demirden inşa edilen ve zemin bataklık olduğundan Brezilya’dan gelen kazıkların üzerine monte edilen kilisenin parçaları, Tuna Nehri yoluyla İstanbul’a Viyana’dan getiriliyor. Sultanın fermanı nedeniyle bir gecede veya bir haftada inşa edildiğiyse şehir efsanesi. Sveti Stefan, bugün dünyadaki tek demir kilise. Çan kulesindeki altı çan, Rusya’da döküldü.