Oluşturulma Tarihi: Temmuz 13, 2018 16:41
Bugüne kadar pek çok Hollywood yıldızının tercihi olan Sevan Bıçakçı tasarımları, artık gişe rekorları kıran filmlerde de karşımızda. Öyle ki “Ocean’s 8” filminde Cate Blanchett’in göz kamaştıran mücevherleri Bıçakçı’nın imzasını taşıyor. Ünlü tasarımcı işin perde arkasını ve yeni projelerini anlattı.Aslı BARIŞ abaris@hurriyet.com.tr
Mücevherleriniz pek çok yıldızı süsledi. En son ‘Ocean’s 8’ filminde Cate Blanchett’ın üzerinde gördük. Bu işbirliği nasıl gerçekleşti?
- Cate Blanchett ile üç sene önceki İstanbul ziyaretinde atölyemde tanıştık. Lüks markaların mücevherleriyle poz vermesi için milyonlar teklif ettiği birinin bizim işlerimizi, hele resmiyet içerisinde taşıyacağına açıkçası hiç ihtimal vermezdim. Aradan birkaç ay geçtikten sonra Mehgan Kasperlik adlı bir kostüm tasarımcısı bizle temas kurup, “Ocean’s 8” filminde Cate Blanchett tarafından taşınmak üzere ödünç mücevher parçaları istedi. Meğer öneri Cate Blanchett’in ta kendisinden gitmiş.
Cate Blanchett “Ocean’s 8” filminin galasında. Aksesuarları Türkiye’den alma fikri bizzat ondan çıkmış.Yüzüğün hikâyesinden bahseder misiniz, neyi sembolize ediyor, ne kadar zamanda üretildi?- Yüzüğün merkezinde, aytaşının içine oyulmuş bir beyaz güvercin heykeli var. Benim nazarımda özgürlük, masumiyet, esneklik ve hayatın devamlılığını simgeliyor. Yüzükten başka Lou karakterinin boynunda bir asma kilitli kolye, merkez taşının içine çift başlı kartal figürü oyulmuş başka bir kolye, alamet-i farikalarımdan biri olarak esin kaynağını soy ismimden almış birbirinden farklı iki adet hançerli kolye, kulaklarında bunlara uyumlu hançer formlu küpeler, bileklerindeyse hançer sürgülü iki adet bileziğim var. Yüzüğün üretimi kabaca iki-üç ay sürmüştür.
İstanbul’dan çıkıp uluslararası alanda şöhret olan fazla marka-tasarımcımız yok. Kariyeriniz boyunca size en çok gurur veren olay ne oldu? - Gururumu okşayan birçok aşama olmuştur bugüne kadar. Daha ilk yurtdışı fuar katılımlarımızda, uluslararası üne sahip bazı tasarımcıların tebrikleri, kendileri ve eşleri için yaptıkları alışverişler, işlere bakıp Istanbullu olduğumu doğru tahmin etmeleri... İlk ABD seyahatimden ‘Couture Design’ ödülüyle dönmüş olmam; 2007 yazında Topkapı Sarayı’nın ikinci avlusunda gerçekleştirdiğimiz sergi; yurtdışı müze sergileri; Assouline yayınevinin işlerimizi kitaplaştırması, Ekim Medya’nın belgesel yapımı… Fazlası vardır. Her biri ayrı öneme sahip birer gurur kaynağı.
Lüksün yeni tanımı son dönemde çok konuşuluyor. Size göre lüks nedir?- Yaşamı sürdürmek için zaruri olan tüketimin üstüne koyabileceğimiz her türlü keyif verici ama edinmesi görece zor, kaymağımsı lezzet veren bir şeydir... Kişiye ve gelir seviyesine göre değişir. Bazısına sandal sefası keyif dolu bir lüksken, bir diğerinin dev yatında sıkıntıdan patlaması pekala mümkün.
Kapalıçarşı’nın durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Önümüzdeki dönem yeni bir yıldızın çıkması mümkün mü?- Bence yeni yıldız adayları hep var ama ne yazık ki genel tüketicimiz farklı ve güzel olan yerine, belli bir üne ve - taklit de olsa - tarza sahip olanın peşinde koşmayı seviyor. Mesela Cem Yılmaz kadar eğlendirici ve başarılı olabilmek için Cem Yılmaz’ı taklit etmek çok saçma bir yöntem. Taklit etmeyenler elbette kendi kitlelerini bulmakta zorlanacaklar ama hayat böyle.
Biraz da yeni koleksiyonunuzdan bahseder misiniz?- Sırada Küba ve son zamanlarda sıklaşan Miami seyahatlerim üzerine canım arkadaşım, efsane voleybolcu Yaima Ortiz’in de katkılarıyla kurguladığım Latin havalı işler var. Ayrıca sekiz yıllık uğraşıdan sonra ortaya çıkan eşsiz kol saatlerim yakında görücüye çıkacaklar.