Güncelleme Tarihi:
Zeynep Avcı, Berlin’de yaşıyor. Bayramı da orada ailesiyle geçirdi. Zoom üzerinden konuşmak üzere sözleşiyoruz. Yerel bir radyo programına konuk olmuş. Ardından bilgisayarın başına geçiyor. Heyecanlı ama çok kararlı ve kendine güvenen bir kadın. Pek bilinmeyen hayatına doğru bir yolculuğa çıkıyoruz.
* ‘The Voice of Germany’ye katıldın. Ve 5 dakika içinde bütün hayatın değişti…
Öyle mi desek? Bilmiyorum? Tabii, değişti ama 22 yıllık emek var aslında. Çok çalıştım ve doğru zamanda, doğru yerdeydim.
* Seni şarkınla ve yarışmadaki performansınla tanıdık. Öncesine pek hâkim değiliz. Kimdir Zeynep?
Aslen Zonguldaklıyım. Berlin’de doğdum. Bir işçi ailenin kızıyım. Babam 14-15 yaşındayken Berlin’e göç etmiş. Okumuş, çalışmış... Annem gelin olarak Türkiye’den Berlin’e gitmiş. Üç kardeşiz. Ben ortancayım.
* Almanya’da büyümek nasıldı? Türkiye’de Almancı, Almanya’da Türk olarak algılanmak gibi sorunlar, aidiyetsizlik yaşadın mı?
Türkiye’ye hevesim oldum olası çok büyüktü. Müziğine, kültürüne, edebiyatına, tarihine...
O yüzden Türkiye’ye gittiğimde konuşmalarımdan falan Almanya’da yaşadığımı anlamıyorlardı. Ama iki taraf için de bir kabullendirme hissine giriyorsun. İster istemez zorluklar oluyor. Girişken bir yapım olduğu için ben kendimi çabuk kabul ettirdim.
Benim için en önemlisi şarkıyı çok severek ve yüreğimi vererek okumuş olmamdı.
* Müzik bu hikâyede nerede?
Kendimi bildim bileli kaset alırdım. Doğum günlerimde hep hediye olarak kaset isterdim. Hepsini açar, sözlerini okur, notlar alırdım. Mesela 8 yaşında Demet Sağıroğlu’nun bütün şarkılarını kimin bestelediğini falan bilirdim.
* Aldığın ilk kaseti hatırlıyor musun?
Tabii, Coşkun Sabah’ın ‘Anılar’ kaseti.
Çabuk çıkıp sönmek istemedim
* Hangi noktada ‘Bu iş mesleğim olur’ dedin?
11-12 yaşında Batı şan eğitimi almaya başladım. 16 yaşında da Türk sanat müziği eğitimine... Ama mesleğim olsun istemedim.
* Neden?
Bu işten para kazanmak zor. Hep bana çok zor bir hayat gibi geldi. Karakterimin oturması gerekiyordu.
Bir de piyasa bana hitap etmedi. Teklifler geldi ama kendimi hazır hissetmedim ve o yolda gitmekten korktum.
Eşimle çok büyük kavgalarımız oldu
* Yeni şarkın ‘Çığ’ çıktı...
Şarkıyı dinlediğim o an gözyaşlarım sel oldu aktı. Hep hayalimde olan, dinledikçe yüreğe işleyen, beş yıl sonra bile dönüp yeniden dinlemek isteyeceğiniz bir şarkı. Söz-müzik Sıla’nın zaten, çok söze gerek yok. Bana şarkı vereceğini söylemişti ama bu kadar bana göre yazılmış bir şarkı olacağını tahmin etmemiştim.
* Sıla ile yollarınız nasıl kesişti?
Yarışmadan sonra beni konserine davet etti. Birlikte şarkı söyledik. Kuliste tanışma fırsatımız oldu. Birbirimizden inanılmaz elektrik aldık. Sesimi tamamıyla dinleyip deşifre ettiğini ve bana bir şarkı vermek istediğini söyledi. Ve yolculuğumuz başladı.
* Şarkının sözlerinde “Çığ düştü her yerime/Dallarım kırık kırağı” diyorsun. Hayatında sana da çığ düştüğü oldu mu?
Evet, hayatımda çok özverili oldum. Dönem dönem hayal kırıklıkları da oluyor. Bunlardan ders çıkarmak önemli. En büyük savaşım da müzikle ilgiliydi.
* Nasıl bir savaştı?
Müzisyenlerle savaşlarım oldu. Berlin küçük, müzisyen az. Herkesin nazını çekmeli, nabza göre şerbet vermelisin. Mesela gitarist gelmedi, ‘Başkasını çağırayım’ diyemiyorsun, seçenek yok. O yüzden yutkunup ‘Boş ver’ dediğim zamanlar çok oldu. Bir de ne kadar açıkgörüşlü olsa da bir Türk erkeğiyle evliyim. Bu işi kabullendirmek var.
* Tanıştığınızda sen sahneye çıkmıyor muydun?
Evet, sahne yapıyordum ama ona bu işi doğru yapabildiğimizi öğretmek zamanımızı aldı. Çok büyük kavgalarımız, savaşlarımız oldu. İkimiz de birbirimize saygı göstermeyi öğrettik. Sahnede insanlarla hem samimi hem mesafeli olmak da zamanımı aldı. Gururla bu duvarı çok güzel ördüğümü düşünüyorum.
* Kaç yıldır evlisin?
15 yıldır. 20 yıldır da birlikteyiz.
* İki çocuğunuz var. Kıvanç 5, Sezen 7 yaşında… Nasıl bir annesin?
Biraz sert... Doğrularımdan ödün vermem. Her akşam 20.00’de yatırır, kitaplarını okurum. Çok ilgiliyim.
Aptal insanlara tahammülüm yok
* Kendini üç kelimeyle nasıl özetlersin?
Azimliyim. Direkt, hatta bazen kalp kıracak bile olsa düşündüğünü söyleyen biriyim. Ve çok sabırsızım.
* Nelerle derdin vardır?
Hayatta en zorlandığım şey haksızlık. İlla onu halletmem gerekiyor. Vakitsizlik. İnsanların sürekli bir şey için koşturmaları, boş şeylere vakit harcamalarını sevmiyorum. Aptal insanlara da tahammülüm yok. Aptal derken, kafası çalışıp da bir şeyin üzerine düşmeyip ‘Bilmiyorum’ diyen insanlar...
* Müziği senden çekip alsam ne kalır?
Bomboş bir insan kalır.
* O halde müzik sana ne ifade ediyor?
Hayatım boyunca dile getiremediğim kahkahalarım, gözyaşlarım, duygularım… Hayatımdaki değerlerin tek bir noktada insanlara ulaşabildiği bir dil.
* Bundan sonrası için hayalin ne?
Kendi şarkılarım, sözlerim var. Bir de insanların yüreğine dokunabilecek miyim, merak ediyorum. Güzel sürprizlerim de var. Bütün projelerim arasında çok fazla zaman aralığı bırakmayacağım. İnsanların yüreğine güzel şeyler sunmaya gayret göstereceğim.
Tan TAŞÇI’dan teşekkür mesajı aldım
* ‘Yalan’ şarkısını neden seçtin?
Özel bir nedeni yoktu. Çok severek dinlerdim ve ‘Bu şarkı neden çok rağbet görmüyor’ derdim. Müzisyen arkadaşlarım “Daha bilinen bir şarkı söyle” dedi ama “Benim gönlümden bu geçiyor” dedim.
* Şarkının sahibi Tan’dan (Taşçı) bir dönüş aldın mı?
Çok güzel ve samimi bir teşekkür mesajı aldım. Sosyal medya hesabında da beni çok güzel onore etti.
‘Şarkınla bana merhem oldun’ dense yeter
* Google’da en çok yaşını aramışlar. Kadınlara yaşı sorulmaz derler ama kaç yaşındasın?
Hiç derdim yok o konuyla ilgili, martta 39 yaşıma bastım.
* 39 şöhret olmak için geç bir yaş mı?
Benim gitmek istediğim yol için gerçekten en uygun yaş. 20 yıl önce bu işe başlasaydım ancak şu an keyif almaya başlardım. Çünkü şimdi bütün kararlarımı çok düşünerek verebiliyorum. Önceliklerim ve yapmak istediklerim belli, hiçbir şey beni gitmek istediğim yoldan şaşırtamaz. 20 yıl önce olsa hatalar yapıp farklı yerlerde olabilirdim.
* Şöhret nasıl bir şeymiş?
Bilmem, benim çok büyük hayallerim olmadı. Zaten yaşamak istediğim ve hayal ettiğim hayatı yaşıyordum. Sadece yapmak istediğim müzikle insanların ruhuna dokunmak istiyorum. Bunda şöhret olma gereği varsa o zaman şöhret olabilirim. İnan olmasam da biri bana mesaj atıp ‘Şarkınla bana merhem oldun’ derse yeter.
* Şöhretten korkuyor musun?
Hayır, hiçbir şeyden korkmuyorum. Zaten yeni çıkan single’da en iyi isimlerle çalıştım. Arkamda da çok sağlam bir ekip var.
* Senden popstar olur mu?
Benden popstar olmaz, bu yaştan sonra olmasın da, yeteri kadar popstar var zaten.
* Peki, Harbiye Açıkhava’da sahneye çıksan. Sahnede nasıl şarkıcı görürüz? Danslar, şovlar olacak mı?
Çok fazla dans, şov değil; doya doya, aşkla şarkı söyleyen bir kadın olacak.
* Sence müzikte nasıl bir boşluğu doldurursun?
İnsanların “Şu klibini de izleyelim, orada nasıl görünüyormuş” dedikleri değil, “Bu kızın bütün şarkıları güzelmiş” dedikleri bir kariyer planlıyorum.