Güncelleme Tarihi:
Dört yaşındayken bilgisayarda araba simülasyonu oyunları oynamaya başladı. Bir yıl sonra ilk kez karting aracına oturduğunda konuya nispeten hâkim sayılırdı. Pek çok kez pistlere de gitmiş, büyüklerini ilgiyle izlemişti. Ama aracın içinde olmak, o hızı hissetmek başkaydı.
1998 doğumlu Ayhancan Güven’in yarış pilotluğuna uzanan hikâyesi, işte böyle başladı. O yıl, yani beş yaşındayken yaşı yetmemesine rağmen İstanbul Mahalli Şampiyonası’na katıldı. Eski bir yarış pilotu olan babası Hakan Güven, tüm sorumluluğu üstlendiğine dair bir belge imzalayarak Türkiye Otomobil Sporları Federasyonu’ndan (TOSFED) özel izin almıştı. Babası onu pistte 8-11 yaş aralığındaki çocuklarla birlikte izlerken, bu sporu sevip sevemeyeceğini anlamaya çalışıyordu. Oğlunun ilgisini görünce onu yarışlara sokmaya başladı.
Ayhancan Güven, altı-yedi yaşlarındayken Türkiye mahalli şampiyonalarında dereceler elde eden bir çocuktu. Okul çıkışında Tuzla’daki karting pistinde antrenman yapıyordu. Sekiz yaşında 300 çocuğun katıldığı bir yarışta ikinci olunca karting yarışlarına daha sık katıldı. Türkiye’deki misyonunu tamamladığını düşündüğünde yıl 2010’du. Avrupa’da ve dünyada ne seviyede olduğunu anlamak istiyordu.
Aynı yıl İtalya Karting Şampiyonası ve Dünya Karting Şampiyonası’na katılma kararı aldı. Ancak yarışlarda yetersiz kaldığını gördü. 2011 için kendine yurtdışında 15 yarışlık bir takvim oluşturdu. Dünyadaki en önemli pilotların oğullarıyla birlikte yarışıyordu. Yanında Michael Schumacher’in, Mika Häkkinen’in oğlu vardı... Senenin başında orta sıralardayken, sene sonunda dünya şampiyonasındaki en önemli isimlerden biri olmuştu. 2013’te İtalya’da ilk kez üst kategori bir karting arabasıyla yarıştı, birinci oldu. 2015’te kartingden otomobile geçmeye karar verdi; arabayla ne yapacağını çok merak ediyordu.
2015’te katıldığı V2 Challenge Şampiyonası’nda çıktığı İzmit Körfez Yarış Pisti’nde rekor kırdı. Türkiye’deki profesyonel pilotların yarıştığı bir pistte, onların rekorunu kırmıştı. Dikkatler üzerine çevrildi. Yarışın bir üst basamağı olan V1 Challenge’ta ve Gürcistan’daki Formula 3’te de iyi dereceler elde etti.
ADRENALİNİ DÜŞÜK PİLOT BAŞARILI OLUR
Yaşının verdiği amatörlükle kaza yaptığı da oldu. Sosyal medya hesabında bunlardan bahsederek, “Bahsetmek, hatalarımı kabullenip onlardan ders çıkarmama yarıyor. O hatayı kabullenmezsem biliyorum ki benim için fobiye dönüşecek” diyor.
Bir de özgüvenini zedelemesin diye, piste çıktığında “Burada daha önce araba kullanmadım” diye düşünmediğini anlatıyor. Peki yarış pilotluğu riskli bir spor mu? Güven’in yanıtı, evet. Çünkü içinde hız var, mekanik bir spor ve arabada da sorun olabilir. Ama önlemlerin alındığının altını çiziyor.
Ona sorarsanız bu spor, düşünülenin aksine hızlı gitmek, adrenalini yükseltmekle ilgili değil. Aksine, adrenalini düşük bir pilotsanız başarılı olabiliyorsunuz. Schumacher için “Yarış nabzı uyku nabzıdır, o sakinlikte araba kullanırdı” dediklerini anlatıyor. Kendisi de yarışta soğukkanlı...
Bir diğer merak edilen konu da maliyet. Pahalı bir spor bu; kendi imkânlarıyla yapması zor. Takımlara araç kirası ödeniyor; buna yarışların kayıt paraları, yol masrafı, konaklama, piste çıkma bedeli, lastik, benzin, yağ ekleniyor; bazen araba hasar görüyor, yeni parça almak gerekiyor... Güven, sene başında babasıyla bütçelerine bakıyor, katılacakları yarışları ona göre belirliyor.
AYNI ZAMANDA MEKATRONİK MÜHENDİSLİĞİ OKUYOR
Geçen yıl Toksport’un bütçesine destek olmasıyla Porsche Sports Cup Almanya yarışlarına girme fırsatı buldu Güven. Üçüncü yarışını şampiyon olarak tamamladı. Birkaç ay sonra İzmir’de organize edilen Şampiyonlar Şampiyonası’nda da öyle...
Şimdi bir yandan yarışlara katılıyor, bir yandan da mekatronik mühendisliği bölümünde okuyor. Çok sosyal bir hayatı yok; simülasyon, spor, yarışlar için seyahat... Hepsi bu. Instagram hesabında ‘Born to Race’ yazıyor. “Evet, ben yarışmak için doğmuşum” diyor.
Artık Alman Attempto Racing takımıyla yarışıyor. Onlarla yaptığı iki yarışta da çok iyi sonuç aldı. Takımın Alman olmasına rağmen baştan aşağı Türk bayrağı desenli bir arabayla yarıştığını, bunun kendisini pistte güçlendirdiğini mutlulukla anlatıyor.
Ayhancan Güven, bugün ve yarın, Catalunya pistinde 40’a yakın sporcunun katılacağı Porsche Carrera Cup Fransa ve Porsche GT3 Cup Challenge Benelux ortak yarışında mücadele edecek. “40’a yakın pilot var, zor bir yarış olacak. Bilmediğim bir pist. Ama bu sene düzenli yarıştım, artık elim sıcak. Kendime güveniyorum yükselen bir grafiğim var” diyor.
Son sözleri ise hedefi üzerine... Dünya markası bir otomobil firmasının fabrika pilotu olabilmek ve Türkiye’ye otomobil sporlarında bir dünya şampiyonluğu kazandırmak.