Bağış ERTEN
Oluşturulma Tarihi: Eylül 28, 2019 08:00
Şu konuda şüphe yok: Türkiye’nin en büyük spor hadisesi bu. O yüzden heyecanlanmakta, abartmakta da bir sorun yok. Ama gerginlik ve dehşet dışında biraz da kalite vaat etse fena olmaz değil mi? Bir süredir futbol zevki yerine stres ve kasılmayla öne çıkan ezeli rekabeti her yönüyle takip edebilmeniz için bilmeniz gerekenler burada...
Önce şunu bilelim: Bütün hafta sonumuz, hatta bütün haftamız bu maçla geçecek. Maç yaklaşırken artan tantana, ilk düdükle birlikte yükselerek arşa değecek. Sevsek de takip edeceğiz, sevmesek de. Tuttuğumuz başka takıma, sevdiğimiz diğer sporlara, ilgilendiğimiz öteki alanlara bakılmayacak. Bu derbi konuşulacak, bu derbi tartışılacak.
Ama asıl bugün, bir başka olacak. Hafta boyunca kurulan hayaller ete kemiğe bürünecek, ince ince örülen stratejiler ortaya çıkacak, hakem tartışmaları teyakkuza geçecek, bahisler kızışacak. Yetmeyecek, saat yaklaştıkça Aslanların, Kanaryaların kaşları çatılacak, hırs bastıkça basacak.
Medya olarak biz de ‘32 kısım tekmilimiz birden’ vereceğiz gazı, vereceğiz gazı. Bildik kutuplaşmalar çatırdayacak, yeni bir hat çizilecek, taraflar şaşacak, kartlar yeniden dağıtılacak. Misal, bir kötü hakem kararının yanlışlığında siyasetine, memleketine bakmadan milyonlarca insan şak diye birleşiverecek.
Tıpkı bu sayfalarda olduğu, sabah gazeteler derbinin önemini anlatmaya ve anlamlandırmaya çalışacak bol bol. Sanki sonuç için bir anlamı varmış gibi birtakım veriler dönecek ortalıkta. 390’ıncı kez karşı karşıya geldiklerini söyleyecekler sık sık. Neredeyse her üç maçtan birinin berabere bittiği (122) bilgisi çok da vurgulanmayacak ama kayıtlara geçecek.
Sonra en çok gol atan oyunculardan bahsedecekler. Hâlâ oynuyorlarmış gibi... İlk maçlar, son maçlar, en farklı maçlar, unutulmaz maçlar dizilecek arka arkaya. Akşamki stratejilere zerre etkisi olmadığı biline biline...
Topluca havaya gireceğiz. Beklentiler şiştikçe şişecek. Ve stres başrole geçecek.
Oysa yüzyılı aşan derbinin son yıllarında başka bir gerçek var: Derbi artık öyle heyecan, kalite, futbol zevki barındırmıyor. Bir süredir, gerginliğin ve kasılmanın mücadelesi bu.
Fenerbahçe’nin en önemli gol silahı Kosovalı yıldız Vedat Muriç, iddiasını “Derbide gol atmayı kim istemez ki” diyerek ortaya koydu. Centilmenliğin yeşerme alanı değilŞöyle rakamlar vereyim isterseniz: Son 30 derbide 26 kırmızı kart gösterildi! Son 15 maçın 10’unda en fazla bir gol çıktı. 2000’lere kadar 10-15 maçta bir 0-0 görürdük.
Şimdi son 20 maçın beşinde gol yok! Beraberlik en az alınan skordu eskiden, şimdi iki maçtan biri eşitlikle bitiyor. ‘Aman tadımız kaçmasın’ korkusu mu dersiniz, kaybetmenin dayanılmaz ağırlığı mı? Her ne ise!
Peki ne oldu bu maçlarda? Gol olmadı, kazanan olmadı da gitti gitti geldi mi oyun? Fırtınalar koparsa kopsun muydu? Yooo... Kalite deseniz yerlerde süründü durdu. Maç önü, maç sonu gerginliği derken futbolu seven, oynayan, yöneten herkes kasıldı kaldı. Bu yüzden de en normal geçmesi gereken maçta bile ya kafalar yarıldı, ya taraftar birbirine girdi ya da demeçler ok gibi fırlatıldı karşılıklı.
Çünkü bir süredir derbinin kimliği bu oldu. Baksanıza son üç haftanın bilançosuna: Başkanlar ve Fatih Terim en fazla ceza alma yarışına girmiş gibi.
Şunu görmemek için kör olmak lazım: Bu memleketin en önemli spor müsabakası, artık futbolun depresif halini tetikleyen bir travma etkisi yaratıyor!
Zannedilmesin ki şu olsun istiyor herkes: Takım elbiselerle gidilsin maça, küfür kıyamet olmasın, herkes centilmence seyretsin, rakibini tebrik etsin. Hepimiz biliyoruz, geçti o devirler. Derbiler centilmenliğin yeşerme alanı değil maalesef.
Kimse bu kadar anlam yüklü bir maçta yapmacık bir kibarlığa teslim olmak istemez. Zaten öfke kontrolü sınırlı bir memleketin ahvadı olarak kabullendik artık: Derbi dediğin böyle bir şeydir. Mücadele olsun, hırs olsun, dişe diş gösterilsin. Fakat bir kıvamda da durulabilse keşke...
Galatasaray’ın son yıllardaki en flaş transferi Radamel Falcao, performansı en merak edilen oyunculardan.Fiyakası yedi düvelde bilinirYanlış anlaşılmasın;
Galatasaray-
Fenerbahçe maçının büyüklüğünü kimse reddetmiyor. Bu payeyi ne Olimpiyat yıldızları, ne büyük şampiyonlar ve şampiyonalar, ne süper rekabetler istemiştir ama vermemiştir. Bu gurur, bu hava onlarındır. Oyuncular değişir, kuşaklar değişir, çağ değişir, bu gerçek değişmez!
Kaldı ki fiyakası sadece ülke içinde değil, yedi düvelde bilinir. Avrupa’da futbolun merkezi olarak bilinenler dışında bir Arjantinli Boca-River’ı bilir dünya, bir de bizimkini. Dünyanın neresinde ‘en iyi derbiler’ listesi hazırlansa isteriz ki adı en tepelerde yer alsın. Alır da...
Ama işte namımız pek bir belalıdır be abiler. O dünyaca ünlü derbilerin kimi futbol kalitesiyle öne çıkar, kimi yıldızlarıyla; kimi tarihini koyar yeşil sahaya, kimi politik geçmişini. Mezhep yarıştıranı bile vardır.
Ama bizimkinin kütüğünde bir tek gerginlik ve şiddet yer alır. Aslında son 20-25 yıla kadar bu kimlikle de çok dertlenmezdik. ‘Gerçek’ futbol atmosferi görmek isteyen gelsin görsün çarpışmayı diye ayar verirdik. Ama işin dozunu kaçırdık biraz.
Hatırlar mısınız bilmem; iki Brezilyalı yıldız, Galatasaraylı Lincoln ve Fenerbahçeli Roberto Carlos’un bir fotoğrafı vardı. Kale arkası adeta yanıyor, yerli futbolcular boğaz boğaza. Bunlar omuz omuza vermiş, ‘bizimkileri’ izliyor.
Hadi abartalım ve diyelim ki bunda da sorun yok. Gerginlik bu işin doğası olsun. Ama azıcık kalite de olsun, değil mi? Gol olsun, cümbüş olsun, seyre değer iki hareket olsun. Bu akşam hiç değilse o güzel günlerden bir kuple de olsun.
Çok mu şey istiyoruz ya Hû!
12 Nisan 2009 tarihli derbiden: Galatasaraylı Lincoln ve Fenerbahçeli Roberto Carlos’un efsane fotoğrafı...Rakamlarla...Bugün ezeli rekabette 390’ıncı maç oynanacak. Geride kalan 389 maçta Fenerbahçe 146, Galatasaray da 123 galibiyet aldı. 120 maç berabere bitti. Bu maçlarda Fenerbahçe, Sarı-Kırmızılı ağları 535 kez havalandırırken Galatasaray da Sarı-Lacivertli filelere 485 gol bıraktı. Ligdeki 125 maçtaysa Fenerbahçe’nin 50, Galatasaray’ın 33 galibiyeti var. Gollerde de Sarı-Lacivertliler 157-119 önde.
Bu akşam 20.00’de İstanbul’da Türk Telekom Arena’da oynanacak Galatasaray-Fenerbahçe derbisini Cüneyt Çakır yönetecek, VAR hakemi ise Koray Gençerler olacak. Karşılaşma beIN Sports 1 kanalından canlı yayımlanacak.