Bahar otlarıyla lezzetli tarifler
Güncelleme Tarihi:
Bahar sadece sıcak havayla, çiçek-böcekle gelmedi, nimetleriyle de geldi. Mevsimle birlikte kendini tazeleyen doğa bin bir lezzeti de hayatımıza katmış durumda. Ege’nin güzel kasabalarında birbirinden güzel ot festivalleri yapılmasının nedeni de bu. Peki biz Ege’de yaşamayanlar, bu nimetlerden muaf mıyız? Zinhar… Tek yapmanız gereken doğaya çıkıp kırlarda, ormanlarda şöyle bir yürümek. Biz de bu hafta öyle yaptık. Baharın nimetlerinden faydalanalım dedik ve ilginç lezzetlerin ustası Refika Birgül’le birlikte kendimizi Burgazada’nın kırlarına vurduk. İki saati bile bulmadan sepetlerimizi rengârenk otlarla doldurduk. Kendimizi tutamadık, kırlarda pişirip afiyetle yedik. Tek maliyetimiz Ayşe Teyze’den istediğimiz üç yumurta oldu.
MORSALKIMDAN ŞERBET
Evlerin arasından kırlık alana doğru Refika’yla sohbet ederek yürüyoruz. Bir an sessizlik oldu. Başımı Refika’ya doğru çevirdiğimde yoktu. Sonra onu morsalkımların arasında gördüm. Çiçeklerini öpüp, koklayıp sepete atıyordu. İştahını görünce önce “Kurutacak ağacı” diye düşündüm. Sonra fark ettim, seviyormuş! Niyeti başkaymış. Morsalkım çiçeklerinden şerbet yapacağını söyleyince canhıraş yardıma koyuldum. Şerbetleri bekliyoruz.
KUŞKONMAZ GANİMETİNE KONDUK
Kollarımızda sepetle bir patikaya girdiğimizde karşımıza kuşkonmazlar çıktı. Hem de daracık bir alanda bir sürü. O yüzden en çok kuşkonmazları toplarken zaman geçirdik. Zira bu şifa ve lezzet kaynağı bitkinin, toplanma kıvamına gelmiş tek bir dalını dahi feda edemezdik. Etmedik de. Her birini sevip okşayıp sepetimize attık. Refika hemen yapsa da yesek diye düşünürken anlıyorum ki o da aklından bunu geçiriyor.
BALLIBABA DERLER ADINA
Ermiş ya da türbeyi andıran ismi, küçükken emdiğimiz çiçeklerinden gelen tadıyla büyük saygı duyduğumuz bu bitkinin salataya verdiği tadın ve rengin kıymetini çok sonradan keşfedenlerdenim. Gene şanslıymışım. Refika hiç bilmiyormuş. Onun da şaşırdığını gördüm ya. daha da gam yemem. Birkaç saniyelik boş gözlerle havaya baktığı sırada kafasında olayı canlandırmış olacak ki o da bitkiye iştahla hücum etti ve sepetini doldurdu.
HARDAL CANDIR
Kuşkonmazların arasına serpilmiş hardal otlarına dokunmadık. Ne zaman ki o bölgeden ayrıldık sarı sarı taze çiçekleriyle bize göz kırpmaya başladılar. Biz de hardalların hem çiçeklerinden hem de yemyeşil taze yapraklarından ihtiyacımız olduğu kadarını sepetlerimize ekledik. Çünkü onu yabani kuşkonmazlı yumurtamızı süslemek ve tatlandırmak için kullanacağız.
ARAPSAÇLI AYRAN
Ben ona rezene diyorum, Refika ise arapsaçı... Sonuçta ikisi de aynı tada, aynı muhteşem aromaya çıkıyor. Karşımıza ilk en taze halleriyle rezeneler çıktı. Onlardan da rezeneli ayran yaptı Refika. İşte tarifi...
Malzemeler: 4 dolu çorba kaşığı yoğurt,1 su bardağı su, 4 dal arapsaçı, 1-2 tutam tuz.
Yapılışı: 1 tutam tuz ile 4 dal arapsaçını havanda iyice ezip dövün. Tuzun hepsini baştan eklemeyin. Ağız tadınıza göre sonradan ilave edebilirsiniz.
Arapsaçları iyice ezilip yeşil sularını çıkarınca üzerine dört dolu çorba kaşığı yoğurdu ekleyin ve havanın içinde çırparak karıştırın. Üzerine bir su bardağı soğuk suyu ekleyip sürahiye alın ve soğuttuktan sonra afiyetle ferah ferah için. Dilerseniz arapsaçlarını küçük küçük kopartıp buz kalıplarına koyun, su ekleyip dondurun. Sonrasında istediğiniz içeceğe ekleyip hem lezzetini artırın hem de şıklığını.
EBEGÜMEÇLİ KISIR
Yapılışı: 1 su bardağı bulguru, 1 su bardağı sıcak suyla ıslatıp üzeri kapalı olarak şişirin. Yarım su bardağı zeytinyağını, 1’er çorba kaşığı domates ve biber salçasıyla yoğurun. Üzerine 1’er tatlı kaşığı sumak ve tuz, yarım tatlı kaşığı kimyon ve karabiber ekleyip yoğurmaya devam edin. 3 çorba kaşığı nar ekşisini ve yarım limonun suyunu ekleyin. İnce ince doğradığınız 1/3 bağ maydanozu, 3 dal taze soğanı ve 4 dal turpotu sapını ekleyin ve karıştırın. 6-7 tane salatalık turşusunu küp küp doğrayın ve 1 avuç ekşisi bol, kütür kütür körpe eriği ekleyin. 15-20 yaprak ebegümecini yıkayın. Bir tavaya 1 su bardağı sıcak suyu dökerek içine 2 diş sarmısağı dilimleyip kaynatın. Ebegümeçlerini bu suda yaklaşık 1 dakika kaynatın. Yaprakları geniş bir tabağın tabanına güzelce yayın. Üzerine kısırın yarısını koyun. Tekrar yaprakları serin ve kalan kısırın yarısını koyun. Son katı da devam ettirip bitirin.
VE REFİKA’NIN TARİFİYLE MUTLU SON...
Sıra geldi işin en lezzetli yanına. İnsan sabırsızlıkla bekliyor. Hele de yanında mutfağın yaratıcı ustalarından Refika Birgül gibi biriyle bu maceraya atılmışsanız. Refika’nın setinden tava, tabak, tepsi, bıçak, zeytinyağı, ocak gibi aletlerin çıktığını görmek insanı hem şaşırtıyor hem de fena halde umutlandırıyor. Aşçıların neden kızdırılmaması gerektiğini ilk kez anlıyorum. Bıçakları çok keskin... İşte yabani kuşkonmazlı yumurtamız. Siz de yapabilirsiniz.
Malzemeler: 1 bağ yabani kuşkonmaz, 4 adet yumurta, 1/4 limon, 2 diş sarmısak, 3 çorba kaşığı zeytinyağı, 2 çorba kaşığı acı biber reçeli, 1,5 çay kaşığı tuz, 1 çay kaşığı karabiber, 1 çay kaşığı pulbiber
Süslemek için: Hardal otu ve lavanta çiçekleri
Yapılışı: 1 bağ yabani kuşkonmazın çok uzun saplarını ayıklayıp 3-4 cm uzunluğunda doğrayın. Eğer kuşkonmazların acısı varsa 4-5 çorba kaşığı su ile birlikte tavada biraz kaynatın. Suyu döktükten sonra tavaya 3 çorba kaşığı zeytinyağını ekleyip, 2 diş sarmısağı ince ince dilimleyip kavurun. Kuşkonmazları ekleyip 2-3 dakika daha kavurun. Renklerini öldürmemeye dikkat edin. Bir kâsede 4 yumurtayı çırpın. 1,5 çay kaşığı tuz, 1’er çay kaşığı karabiber ve pulbiberi ilave edin. Yumurtayı da tavaya ekleyin. Birkaç saniye bekledikten sonra spatulayla ortadan kenara doğru ite ite pişirin. Çeyrek limonun suyunu ve kabuklarını da ekleyin. Yumurta piştikten sonra bir tabağa alıp üzerine 2 çorba kaşığı acı biber reçeli gezdirin. Reçelin tarifini 28 Ocak 2010 tarihli Hürriyet Cumartesi yazımdan bulabilirsiniz. Acılı, ekşili, tatlılı efsane kuşkonmazlı yumurtanız dilerseniz kallavi kahvaltı sofralarında, dilerseniz hızlı ve doyurucu akşam yemeğinizde damağınızı şenlendirebilir.