Fotoğraflar:Emre YUNUSOĞLU
Oluşturulma Tarihi: Ocak 12, 2019 08:30
İzmir’de daha küçücük bir kızken müzik yapmayı kafasına koydu. Hep çalıştı ama çabaları yetmedi. Bir gün ağlayarak en yakın arkadaşı Edis’i aradı, yardım istedi. Şansını bir de İstanbul’da deneyecekti. Aybüke Albere, nihayet ilk single’ı ‘Ne Diyorsan’la huzurlarınızda. Ama “Kurtlar sofrası denen şey gerçekmiş. Hayranı olduğumuz insanların bambaşka olduklarını anladık” diyor.
'Ne Diyorsan’ şarkınızda hem Edis’le düet yapıyorsunuz hem de klibinizde oynuyor. Tanışıklığınız nereye dayanıyor?
- İzmir küçük bir yer. Hepimiz neredeyse birbirimizi tanırız. Edis’le mahalle arkadaşıyız. Hatırlıyorum, bir gün İzmir Alsancak’ta oturuyorduk. Karşılıklı yapmak istediklerimizi, kimlerle çalışmak istediklerimizi sıralamıştık. Ağzımızdan çıkanlar sihir gibi bir bir oldu. Zaten birbirimize de destek olacaktık, sözümüz vardı.
Nasıl bir söz vermiştiniz?
- Önce ben başarmış olsaydım onun elinden tutacaktım. O başardı, beni tuttu, çekti ve götürdü.
Her şey bu kadar kolay mı oldu?
- Offff! Öyle zorluklar yaşadık ki! Öyle saçımı ata ata İzmir’den geliyor ve bir single çıkarıyorum durumu yok. İkimiz de epey kabuk değiştirdik.
Neler yaşadınız?
- İzmir’de herkes sessiz, sakin... Biz de evin tatlı çocukları olarak çok naif büyütüldük. Ama İstanbul’a bir geldik, kurtlar sofrası denen şey gerçekmiş.
İstanbul’a birlikte mi geldiniz?
- 19 yaşımda bir süre Murat Boz’a vokal yaptım. İstanbul’a gelip giderdim. Sonra çeşitli mekânlarda çalıştım. Ama bir türlü olmuyor, işler yolunda gitmiyordu. Bir gün dayanamadım, ağlaya ağlaya Edis’i aradım, “Ben öleceğim! Bu işi yapmak istiyorum ama yapamıyorum, olmuyor” dedim. Onun ilk şarkısı ‘Benim Ol’ daha yeni çıkmıştı.
Ne dedi peki?
- “Hemen buraya gel” dedi. Ona vokal yapmaya başladım. Üç sene boyunca arkadaşlarımın evinde yaşadım. Kaplumbağa gibiydim. Kendi evime yeni çıktım.
İstanbul için ‘Kurtlar sofrası’ dediniz, neler gördünüz?- Herkes her şeyi çok iyi biliyor gibi duruyor. Zaman kaybettik, hayal kırıklıkları yaşadık. Hayranı olduğumuz insanların aslında bambaşka olduklarını anladık.
Umudunuzu hiç kaybetmediniz mi?- Benim arsız bir umudum var. Her kaybettiğimde geri geliyor. Bir gün olacağını biliyordum.
Şimdi kazanmaya başladınız mı?- Tık yok. Umutla bekliyorum (Gülüyor).
“Edis kontenjanından ünlü oldu” gibi eleştirilere üzülüyor musunuz?- Hayır, bekliyordum. Böyle şeylerin söylenmesi normal.
Kafamın içinde başka bir gezegen var*Müzik benim için özgürlük ve kendin olmak demek. Liseden beri kendi şarkı sözlerimi yazıyorum. İlk sözümü 14 yaşımda yazmıştım. O zamanlar ergenlik bunalımıyla, “Kilidin ufacık deliğinden giren güneşle ısıtıyorum kendimi” falan gibi şeyler yazmıştım. Hâlâ çok hayalperestim. *Kafamın içinde başka bir gezegen var.
*Babam emekli. Annem ev hanımı. Tek çocuğum. Müzik yapmayı hep çok istedim ve pes etmedim. Bence istediğiniz şey neyse sonuna kadar peşinden gitmelisiniz.
*12 dövmem var. Hepsinin anlamı farklı. En özeli boynumun solunda Sanskritçe yazan, ‘İnan’ dövmesi.
Aşk benim için hep olması gereken bir şey. Nefes aldığını hissettiğin an bile bence aşk. Mesela kar yağar, ona bile heyecanlanırım.
Aybüke Albere, Edis ve menajerleri Meltem Özkan İzmirli. Üç yakın arkadaşa müzik camiasında ‘Boyoz Çetesi’ diyorlar...Çocukken hayalim dansöz olmaktıAybüke’nin anlamı nedir?- Adımı anneannem koymuş, ‘Ay kadar parlak’ demek. Hepimiz ismimizin ağırlığını yaşıyoruz. O sebeple ben de hep Ay’la bir bağlantım olduğunu düşünüyorum.
Nasıl yani?- Çocukken hayalim dansöz olmaktı. Sonra astronot olmak istedim. Gözüm hep yükseklerdeydi. Mesela ilkokulda elimde sürekli bilim ve uzayla ilgili kitaplar olurdu.
Peki müzik hayatınıza nasıl girdi?- Liseye başladığımda alt katımızda bir müzik stüdyosu vardı. Elimde mikrofon sürekli şarkı söylüyordum, derslerle bağlantım da o zaman koptu. O dönem bir ilkokula konsere gittik. Konser bitti, herhalde ünlü olduğumuzu sanıp bize sarıldılar, “Ben bu işi yapmalıyım” dedim. O günden beri bu çilenin içindeyim.
O ilgiyi mi sevdiniz?- Ne yalan söyleyeyim, sevdim.
İlk single’ınız ‘Ne Diyorsan’... Şarkı size nasıl geldi?- Şarkının sözleri Onur’a (Özdemir) ait. Aslında önce Edis’e geldi.
Çeşme’deyken dinledik. İlk dinlediğimde çok gözüm kalmıştı. Sonra döndü, dolaştı, bana yâr oldu. Söyleyince de üzerime ‘cuk’ oturdu ve yürüdük.
Neredeyse her hafta yeni bir isim çıkıyor. Neden sizi dinleyip konserlerinize gelelim?- Samimiyete önem veriyorum. Sahnede hiçbir amaç gütmeden, başkalarının ne diyeceğini düşünmeden, istediğini yapan bir kadın olacak. İnsanların bunu alacağını ve onlara ilham verebileceğimi düşünüyorum.
10 yıl sonra kendinizi nerede görüyorsunuz?- Kendi şarkılarını yazan, üç albüm çıkarmış, Harbiye’de konser veren biri olarak görüyorum. Yurtdışında da işler yapmak istiyorum.
Yılmaz Erdoğan bana ‘Simcap’ diye isim taktı
İzmirlisiniz. Menajeriniz, siz ve Edis için ‘İzmirliler çetesi’ benzetmesi var.
- Evet, bize ‘Boyoz Çetesi’ diyorlar. Gerçi çete demeyelim de... Birbirimizi kollayıp yükseltmeye çalışırız. Kardeş gibiyiz.
Bizi birbirimize bağlayan da hayat amaçlarımız.
Peki çeteye girmek zor mu?
- Zor. Bir kere birbirimizi çok eleştiririz. Yerden yere vururuz. Herkes bunları kaldıramaz.
Sizin bu ekipteki yeriniz ne?
- Ben ekibim süslüsüyüm. Sürekli simli giyinirim. Yılmaz Erdoğan bana ‘Simcap’ diye isim taktı.