Asıl namussuzluğun beyinlerde olduğunu düşünüyorum

Güncelleme Tarihi:

Asıl namussuzluğun beyinlerde olduğunu düşünüyorum
Oluşturulma Tarihi: Nisan 13, 2019 08:30

Gözde Mutluer tam da ekranda göründüğü gibi genç, çıtı pıtı ve neşeli bir kadın. Dünya ve Türkiye gündemine kafa yoran bir oyuncu. Onun hikâyesi bir deneme çekiminde attığı çığlıkla başlıyor. Hiç aklında yokken kendini setlerde buluyor. ‘4N1K’ isimli dizi kırılma noktası oluyor. Onunla bu hafta vizyona giren ‘Kardeşler’ filmi için buluştuk. Filmini, ödüle giden hayat hikâyesini ve hayata bakışını konuştuk.

Haberin Devamı

Bu hafta vizyona giren ‘Kardeşler’ filminde bir namus cinayeti konu alınıyor...

- İki kardeşin bir kadın cinayeti etrafında hesaplaşması, geçmişleriyle yüzleşmesi üzerine kurulu hikâye. Canlandırdığım ‘Yasemin’; insanlara çok çabuk güvenen ve asla umutsuzluğa düşmeyen, sağlam, erkek dünyasında var olmaya çalışan, güçlü bir kız. İki kardeşin evrenine yüzleşmek zorunda kaldıkları durumu temsilen giriyor ve onlara ayna tutuyor.

Namus kavramı size ne ifade ediyor?

- Herkesin diline pelesenk olan, herkesin birbirinin namusunu korumaya yönelik sürekli birbirinin hayatına müdahale ettiği, içi boşaltılmış bir kavram. Herkesin namusu da vicdanı da kendine.

Biraz daha açar mısınız?

- Bence gerçek namussuzluk; yalan, hile, insanları kandırmak ve oyalamak. Namus ve kadın terimlerinin yan yana kullanılmasına da sinir oluyorum.

Haberin Devamı

Gençlik özgür platformları tercih ediyor

Sizce neden dediğiniz gibi namus ve kadın kavramları hep yan yana?

- Sanıyorum köklerimizdeki ataerkillikle alakalı. Ben de bu durumdan ve hemen kadının yaftalanmasından çok rahatsızım. Namus konusunda kadınları yaftalayanları namussuz buluyorum ve asıl namussuzluğun beyinlerde olduğunu düşünüyorum.

Filmde kadın cinayetleri de işleniyor. Neredeyse her gün bir kadın cinayeti haberine uyanmak ne hissettiriyor?

- Çok üzüyor. Yeni nesil olarak çok daha sağlam durmalıyız. Kendi ayaklarının üzerinde, hayata devam etmeliyiz. Birbirimize örnek olmalıyız. Böyle filmler daha çok çekilmeli, duyulmalı, duyurulmalı. O zaman iyileşiriz.

Bir yandan iki sinema filmi, bir yandan yoluna dijital platformda devam eden diziniz ‘4N1K’ var...

- Dizi hayatın herkesi normalleştirmeye çalıştığı gençlik dönemlerini anlatıyor. Standartların dışında kalmayı, kendin olmayı, gerçek olmayı vurgulayan bir proje. Çok eğlenceli bir dili var.

Dizide canlandırdığınız karakter biraz maskülen. Size ne kadar benziyor?

- Rahatlığı, yer yer kafa karışıklığı ve arkadaşlık ilişkileri oldukça benziyor. Benim gibi de neşeli bir karakter.

Yurtdışında gençlik işlerinin örnekleri çok. Türkiye’de neden bu tip işler yok denecek kadar az?

Haberin Devamı

- FoxPlay gibi dijital platformlar yayıldıkça gençlik dizilerinin de artacağına inanıyorum. Gençlik özgür platformları tercih ediyor, sansürü fark ediyor ve vakit kaybetmek istemiyor.

Asıl namussuzluğun beyinlerde olduğunu düşünüyorum

 Oyunculuk beni kendi buldu

 Film ve dizinin yanı sıra bir de ödüllerle gündemdeydiniz. En son Adana Film Festivali’nde ‘Türkan Şoray: Umut Veren Genç Kadın Oyuncu’ ödülünü aldınız. Adınızı sık duyuyoruz ama hakkınızda pek bir şey bilmiyoruz...

- 28 yaşındayım. Babam öğretmen, annem ev hanımı. Darıca’da büyüdüm. Eski bir Rum kasabası. Tek çocuğum. 16 yaşımdan beri oyunculuk yapmaya uğraşıyorum.

“Oyunculuk çocukluk hayalimdi” klişesi sizin için de geçerli mi?

Haberin Devamı

- Hayır, hiç değil. Ben önceleri moda tasarımcısı, ressam, resim öğretmeni olmak istiyordum. Sonra yönetmen olmayı çok istedim. Marmara Üniversitesi’nde sinema televizyon okudum. Aslında oyunculuk beni kendi buldu ve hep yanımda oldu.

Nasıl buldu sizi?

-Bir arkadaşım dizide oynamıştı. Onun yapması beni de heveslendirdi. İstanbul’a annemle alışverişe geldiğimiz bir gün, bir ajansa başvurdum. “Madem şehir dışından geldin, dönmeden seni bir deneme çekimine yollayalım” diyerek beni o gün bir iş görüşmesine gönderdiler. Deneme çekiminde “A hadi canım” diye bir laf söylemem gerekiyordu. Heyecandan o lafı öyle bir çığlık atarak söyledim ki bu yönetmenin çok hoşuna gitti. İlk reklam filmi rolümü aldım. Orada kamera arkasında çalışanları gördüm, yorgunluk, tempo ve saati belli olmayan çalışma saatleri çok ilgimi çekti.

Haberin Devamı

Normalde bunları görünce oradan kaçmanız gerekmez miydi?

- Sanırım ama ben düzenli şeyleri hayatım boyunca hiç sevmedim. Ardından zaten ilk dizi işim ‘Melekler Korusun’ başladı. Bunu dizi ve sinema filmleri takip etti.

Yeni nesil olarak çok daha sağlam durmalıyız. Kendi ayaklarımızın üzerinde hayata devam etmeliyiz. Birbirimize örnek olmalıyız. O zaman iyileşiriz.

 İlişkiler konusunda ilk adımı atan genelde ben oldum

Ünlü olduktan sonra hayatınızda neler değişti?

- Aslında çok bir şey değişmedi. Sadece iyi yapımların içinde yer almak kariyer kaygılarımı azalttı. 

Maddi olarak?

- Mal mülk sahibi olmakla alakalı çekincelerim var.

Neden?

- Bir yere yerleşmek, bir şeyi çok sahiplenmekle ilgili ani kararlar veremiyorum. Dolayısıyla bekliyorum.

Erkekler?

Haberin Devamı

- İlişkiler konusunda ilk adımı atan genelde ben oldum. Bunu sadece kadın-erkek ilişkileri için söylemiyorum, bir şeyden ışıltı alıyorsam ona karşı adım atmaktan çekinmem.

Şimdi var mı biri?

- Evet, uzun süredir var.

Kimdir, onu biraz anlatsanıza...

- Müzisyen, Tolga Akdoğan. İç dünyası çok kuvvetli, yaratıcı ve kendisiyle derdi olan bir insan. Onunla beraber olmak bana çok şey kattı.

Asıl namussuzluğun beyinlerde olduğunu düşünüyorum

Apolitik olmak vicdan azabı olur

90 kuşağısınız. Politikayla aranız nasıl?

- Apolitik değilim. Öyle durmak da zaten bana vicdan azabı olur. Bilmek, öğrenmek, ilgilenmek zorundayız.

Hayata dair dertleriniz neler?

- Hangi birini söyleyeyim? O kadar adaletsiz, dengesiz, acımasız bir dönemdeyiz ki... Sadece daha yaşanılır, anlayışlı, anaç tavırlı olunmasını isterdim diyerek başlayabilirim cümlelerime.

Dünya görüşünüz ne?

- Cevap vermesi çok zor bir soru bu. Dünyanın daha güzel bir yer olabilmesi bizlerin kişisel gelişimine ve deneyimine bağlı. Ben de yakın dönemde bunu çok sorguladım.

Sorgulamalarınızla bir yere vardınız mı?

- Bu çok derin bir konu. Cevaplar bitmiyor. Her an yeni bir şey deneyimliyor yeni dersler alıyoruz. Zaten bu yüzden bu hayatları yaşıyoruz. Biraz iç sesimizi dinlemekle alakalı her şey, çok değil beşsaniye içimizden ne geliyor, vicdanımız ne diyor gerçekten diye düşünürsek her şey daha doğru olacak.

Bence gerçek namussuzluk; yalan, hile, insanları kandırmak ve oyalamak. Namus ve kadın terimlerinin yan yana kullanılmasına sinir oluyorum.

 ‘Kardeşler’ filmi ilk gösterimini 25’inci Uluslararası Adana Film Festivali’nde gerçekleştirdi. Gözde Mutluer de festivalde ‘Türkan Şoray Umut Veren Genç Kadın Ödülü’nü kazandı.

 Yolda bir anda seksek oynayabilirim

Oyunculuk maceranızı en iyi tanımlayan laf?

- Masal.

Kendiniz hakkında şaşırtıcı ama gerçek ne söylersiniz?

- Tırnaklarımı kesemiyorum. Başkasının kesmesine de dayanamıyorum. Çünkü çıkan o sese tahammül edemiyorum. Hayatım boyunca da tırnaklarımı hiç kesmedim. Hep törpüledim, Törpüyü çantamdan ayırmam.

Ayıp olmasın diye yaptığınız bir şey var mı?

- Çok iyi insan idare ederim. Bunu yalancılık gibi düşünme. Karşımdaki insana değer veriyorsam ve söylediğim söz benden bir şey götürmeyecekse yaparım.

Hangi özelliğiniz hayatınıza yeni girenleri şaşırtır?

- Enerjim, mesela yolda bir anda seksek oynayabilirim.

Hayat felsefeniz?

- İç sesimi dinlemek. O sese kulak verip küçük küçük oyunlar oynuyorum ve bunlar beni çok mutlu ediyor. 

Bir filminde oynamak için hayalinizi kurduğunuz yönetmen ve oyuncu?

- Öyle bir hayalim yok. Çünkü bir oyuncu ya da bir yönetmen yeterli değil, projenin bütünü beni heyecanlandırır.

 Sıla ‘Beni çizer misin’ dedi

Sıla’nın ‘Joker’ albümünün kapağını siz çizmişsiniz. Nasıl yollarınız kesişti?

- Ortak arkadaşlarımız vardı. 2011’de kendime bir kartpostal şirketi kuracaktım. Kadın portreleri çiziyordum. Sıla, “Beni de çizer misin” dedi. Kapak olacağını bilmeyerek çizdim. Ardından ‘İmkansız’  şarkısının klibini çektim. Beni yönetmenlik ve çizim konusunda yüreklendiren o oldu.

Çizmeye devam ediyor musunuz?

-Evet ama bu konuda biraz tembellik yaptım. Üzerine yoğunlaşmam lazım.

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!