Güncelleme Tarihi:
Gizem: Melis, en son kendim için ne zaman istediğim bir şeyi yaptım diye düşündüm geçen gün. Sonra dedim ki bırak kendime vakit ayırmayı, iki senedir şu anne-çocuk köşemizde bile çocuklardan bize sıra gelmemiş. Nasılsın arkadaşım, iyi misin (gülüyor)?
Melis: İyi diyelim, iyi olsun be Gizem (gülüyor). Fakat ‘bir sor bin ah işit’ durumu olabilir şu an. İstediğim gibi dert yanabiliyor muyum bu konuda, emin misin?
Gizem: Hiç çekinme lütfen, iki sene daha sıra gelemeyebilir bize.
Melis: O zaman en son kendim için yaptığım güzelliği anlatayım da gül... İzmir’e tatile gelmeden önce çocuklarla alışverişe çıktık. İkişer mayo, ayak sağlığına uygun terlik, en iyi koruyanından güneş kremi filan derken maddi olarak göçtüm tabii. Sonra fark ettim ki benim mayolar eskimiş. Kıyamadım paraya, pazara gittim. Baktım bir tezgâhta bikini altlarıyla üstleri karman çorman ama tanesi 50 lira. Alt-üst rengini uydurup iki çift bikini yaptım kendime. Eve gelip giydim, arkadaşım dedi ki:“Kızım bu bikini altı bir tuhaf.” Dedim “Ucuz diye çamur atma hemen”. “Yok ya, vallahi bir acayiplik var” diyor kız ısrarla. Sonunda anladım ki erkek mayosu almışım yanlışlıkla (gülüyor).
Gizem: Yok daha neler! Ama bu senin suçun değil ya. Pazarcının işgüzarlığı.
Melis: Fakat ben yıldım mı, yılmadım! Her gün giyiyorum paşa donumu, gidiyorum plajıma. Kimse de “Ayy ne giymiş” diye bakmıyor. Allah’tan Bodrum’a gitmedik!
Gizem: Melis gülmekten kendimi alamıyorum şu an, giyiyor musun gerçekten? Gelseydin yeni bir akım başlatırdın belki Bodrum’da: Paşa donsuz girilmez!
Melis: Giyiyorum tabii. Bugün bir 50 lira kolay kazanılmıyor (gülüyor)!
Gizem: Benim bunun üzerine çıkacak hikâyem yok ama neler yapamadığımı anlatabilirim.
Melis: Buyurun efenim, söz sizde.
Gizem: Nisan ayından beri her sabah spora başlıyorum mesela! Detoks suyu hazırlayıp içiyorum sonra üstüne! Bir kitabım var, Livaneli’nin, sana yemin ediyorum 20 sayfa okuyamadım henüz ama her gün elimde. Üç sezonu yayımlanan ‘After Life’ dizisine başladım çok şükür ama henüz üçüncü bölümü bitiremedim çünkü ‘Kayıp Balık Nemo’ seyrediyorum bu aralar, günde 5 tekrar. Bizim burada bir çocuk kitapçısı var, ismi Babun. Günaşırı oradayım, yeni mekânım! “Hazır 3-5 çocuk buldu, oynuyor, ben de bir arkadaşımı arayayım” diyorum. Ama telefon perileri haber uçurduğundan “Anne, anneee” diye geliyor hemen. Hiç anlayamıyorum bu çocukların telefon görüşmelerine karşı nasıl bir alerjisi olduğunu. Soğuk çayı çok seviyorum bir de artık, sıcak içmeye gerek yokmuş, onu anladım!
Melis: Herhalde kızım, annelerin iki ana içeceği vardır; soğuk çay ve soğuk kahve (gülüyor).
Gizem: Ha bir de son olarak, geceleri kendime ayıracağım son yarım saatte de sinek avına çıkıyorum evin içinde. Muhteşem bir hayatım var!
Melis: Lorin daha 5 yaşında olduğu için böyle. Birkaç seneye kendine daha çok vakit ayırmaya başlarsın. Hele okul bir başlasın… 11 yaşındalar ama inan ben de günde milyon kez duyuyorum ‘anne’ lafını. Ama ben artık “Anneler saçını süpürge etmeli” martavalını yemiyorum Gizem. Fark ettim ki mutlu, kendiyle barışık bir annesi olmayan çocukların mutlu olması çok zor.
Gizem: Ya bırak Allah aşkına. Bu çocuklara mutlu anne, mutsuz anne fark etmiyor. Saçını süpürge etsen de etmesen de her durumu suiistimal etmeye teşne doğuyorlar.
Melis: Yok, ben son bir senedir kendim için de bir şeyler yapmaya karar verdim. Yoksa kafayı yiyecektim. Flüt kursuna başladım biliyorsun. Haftada üç gün pilates yapıyorum. Dünya yıkılsa vazgeçmiyorum bundan. Cumartesi geceleri de kızlarla Kadıköy’e dans etmeye gidiyoruz…
Gizem: Bak hele sen ikiz annesi Melis’e… Aşırı kıskandım. Ben de haftada üç gün ütü yaparak kol kaslarımı geliştiriyorum, dünya yıkılsa vazgeçemiyorum ütüden.
Melis: Ben evdeki ütünün yerini unuttum,
o derece saçımı süpürge etmiyorum artık! Ha, yine sağlıklı beslenmeleri için organik pazara gidip her gün sebze yemeği pişiriyorum. Ya da sosyal aktivitelerine taşıyorum onları. Ama tavrım değişiyor artık. Geçen kızlarla dışarıdayken Mehmet aradı “Anne çok sıkıldım, eve gel” diye. “Gelemem” dedim. “Nedenmiş” dedi. Eskiden olsa “İşim var” derdim. Bu sefer “Çünkü arkadaşlarımla çok eğleniyorum şu an ve eğlenmek benim de hakkım” dedim. Bir afalladı.
Gizem: Çok özendim valla. Birkaç yıl içinde ben de bu kıvama gelmeyi hedefliyorum.
Melis: Peki o halde. iki sene sonra tekrar dertleşiriz. Lorin biraz daha büyümüş olur.
Sen de bana kendin için yapamadıklarından çok yapabildiklerini anlatırsın umarım.
Gizem: Bak sen gör, buralar yanacak, herkes beni konuşacak. Sana gittiğim ülkelerden kartpostal atacağım. Bali’den sevgilerle…
HADİ GİDELİM
Yaz boyu aktivite
10 Ağustos’a kadar School of Akmerkez by Wise Akademi’de sürecek aktivitelerde çocuklar güne sabah sporuyla başlayacak, ardından sanat, dans, bilim ve permakültür atölyeleriyle eğlenirken öğrenmenin tadını çıkaracaklar. Birbirinden çeşitli ve eğitici yaz tatil programında uzman eğitmenler eşliğinde; Colorz ile Yaratıcı Çocuk, Sanat Terapisi ile Kendimi Keşfediyorum, SYLVAN Learning ile Robotik Kodlama ve STEM Atölyesi, P4C Çocuklar için Felsefe Atölyesi başta olmak üzere Decathlon ile Sabah Sporu, Permakültür Atölyesi ile sürdürülebilir tarım yöntemleri hakkında uzman eşliğinde eğitim alacaklar. Ayrıca hip-hop ve zumba gibi çeşitli dans atölyeleriyle beraber drama ve dil gelişim oyunu gibi keyifli atölye ve etkinlik çalışmaları var.
Yer: İstanbul, Akmerkez AVM
Tarih: 3 Temmuz-10 Ağustos
Saat: 9.00-16.30
Yaş: 4-10
İletişim: (0530) 347 32 49
Ücret: Haftalık ve aylık kayıtlar için iletişime geçiniz.
Ailece serüvene hazır mısınız?
Kendini keşfetme yolculuğunda karşılaşılan tüm engellerin, sevgi ve umutla aşılabileceğini eğlenceli bir şekilde anlatan ‘Süper Aile De Luca’ müzikali, kahramanları, fantastik hikâyesi, dans performansları ve müzikleriyle çocukları ve ailelerini unutamayacakları bir serüvene çıkarıyor.
Yer: İstanbul, Atatürk Kültür Merkezi
Tarih: 15 Temmuz Cumartesi
Saat: 19.00
Yaş: 4+
İletişim: (0212) 372 50 00
Ücret: 200-300 lira
Kuku ve Kiki kardeşlerin mücadelesi
Zamanın birinde Afacanlar Sirki adında dünyanın en eğlenceli sirki varmış. Muhteşem gösterileriyle izleyenleri hem kahkahaya hem de hayrete düşürürmüş. Lakin bir gün sirk kapanmanın eşiğine gelmiş. Bu duruma çok üzülen sirkin sevimli palyaçoları Kuku ve Kiki kardeşler sirkin tekrar eskisi gibi olması için ellerinden geleni yapmaya koyulmuşlar.
Yer: Ankara, Ankara Kültür Merkezi
Tarih: 16 Temmuz Pazar
Saat: 13.00
Yaş: 4+
İletişim: 0531 024 06 65
Ücret: 120 lira.
Karlar Ülkesi’nde doğum günü kutlaması
Anna'nın doğum gününü kutlamak üzere hazırlık yapan Anna ve Elsa birbirine küser. Bu olaya çok üzülen Elsa sinirlenip yanlışlıkla bütün ülkeyi buza dönüştürür. Anna ve Kristof, Elsa'yı teselli etmeye çalışırken Olaf onlara anne ve babalarından kalan kayıp bir hazineden bahseder. Ve kahramanlarımız hazineyi bulmak üzere maceraya atılırlar.
Yer: Diyarbakır, Sezai Karakoç Kültür ve Kongre Merkezi
Tarih: 16 Temmuz Pazar
Saat: 13.00
Yaş: 4+
İletişim: (0412) 502 90 18
Ücret: 90 lira.