Anne-babaların ‘paket’li dertleri

Güncelleme Tarihi:

Anne-babaların ‘paket’li dertleri
Oluşturulma Tarihi: Eylül 03, 2022 07:00

Melis her ne kadar organikçileri dolaşsa, evde enginar cipsleri hazırlasa da ikizler okula ilk başladığında kendini paketli gıda çukurunda buldu. Gizem ise bu konuda kendine kızgın, kızını koruyamadığını düşünüyor. Çocukları paketli gıdalardan uzak tutmak için yasak koymak sürdürülebilir değil. Bunun yerine onlara paket içeriğini okumayı öğretmek iyi bir yol olabilir...

Haberin Devamı

Gizem: Melis, yıllardır bildiğimiz bir çikolata markasından sonra şimdi de bir bisküvi markasında salmonella çıktığını duyduk. Bu gıda güvenliği beni çok endişelendiriyor.

Melis: Ya biz o bisküviyi hep alıyoruz, biliyor musun, bıktım artık bu paketli gıda sorunundan!

Gizem: E, sen kola içirmezsin, organikçileri gezersin... Demek dikkat eden anne bile düşüyor paketli gıda çukuruna.

Melis: Okul başlayana kadar yedirmedim ama sonra  öyle bir girdi ki hayatımıza... Hep aynı soru: “Ahmet yiyor, ben niye yiyemiyorum?” Ahmet’in anne-babasına çok kızgınım, çok (gülüyor).

Gizem: Ahmet’in annesi benim, babası da İsmail sanırım. Abartmıyorum ama sağlıklı atıştırmalık da hazırlamıyorum mesela. Zaten artık yapsam da yüzüne bakmaz.

Melis: Yahu ben enginar cipsleri mi yapmadım, organik pazarlardan özel bisküviler mi taşımadım, evde bebe bisküvileri mi yapmadım...

Haberin Devamı

Gizem: Biliyorum ve senin gibi anneler bana kendimi çok yetersiz hissettiriyor.

Melis: Ama yetmedi işte.

Gizem: Yetmez mi? Koruyabildiğin kadar korudun.

Melis: Bazen gittiğimiz çocuk doktorları bile lolipop ikram ediyor çocuğa. Çocuk tam iğne olurken “Hayır” diye de
atamıyorsun kendini ortaya.

Gizem: Geçen hafta bir iş seyahatinde tanıştığım arkadaşım Ece bir yol önerdi aslında.

Melis: Neymiş, anlat...

Gizem: Onunkiler 7 ve 11 yaşlarında... Çocuklara küçüklüklerinden beri markette istedikleri paketli gıdaların arkalarını okumuşlar. Çocuklar okuma-yazma öğrenince de kendileri başlamış paket içeriklerini okumaya. Babaları da zararlı olanları öğretmiş. Rüya gibi, değil mi? Bayıldım bu fikre.

Melis: Evet, süper fikirmiş. Yasak koymak sürdürülebilir değil. Çocuklara zararlarını anlatıp içerik okumayı öğretmek çok mantıklı.

Gizem: Ben çocukken annem bir koddan bahseder, her paketin arkasına bakardı. O zaman da gündemdeydi koruma maddelerinin zararları. Şimdi daha fazla bilgi sahibiyiz. Ben de bu zararlı maddeleri araştırdım, buradan herkesle paylaşayım.

Hangi kod, nerede?
 -E951 koduyla temsil edilen ‘aspartam’; parkinson ve obeziteye yol açıyor.
-Yüksek früktozlu mısır şurubu, mısırın geçirdiği kimyasal işlemlerin ardından ortaya çıkan bir tatlandırıcı. Meşrubat, çikolata, bisküvi gibi paketli ürünlerde var.
 -Çin tuzu olarak da bilinen ve E621 koduyla gösterilen ‘monosodyum glutamat’ hücrelerin aşırı uyarılarak ölmesine neden oluyor. Cips, hazır çorba ve ketçap-mayonez gibi soslarda mevcut.
 -Ambalaj kodu E250 olan ‘sodyum sülfit’, et ürünleri ve pizza gibi hamurişlerinde ürünün raf ömrünü uzatmak amacıyla kullanılıyor.
 -Düşük kalorili tatlandırıcılardan biri olan ve diyabet riski oluşturabilen ‘sukraloz’ ambalajlarda E955 koduyla ifade ediliyor.
 -Hazır keklerde kullanılan ve DNA’da hasara yol açan ‘potasyum sorbat’, ambalajların üzerinde E202 koduyla gösteriliyor.
 -Glikoz şurubu da şekere benzeyen, mısır nişastasından elde edilen bir katkı maddesi. Kalpten böbreğe birçok organın sağlığını tehdit ediyor ve kanser riskini yükseltiyor.

Anne-babaların ‘paket’li dertleri


 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!