Güncelleme Tarihi:
Gizem: Melis, yıllardır bildiğimiz bir çikolata markasından sonra şimdi de bir bisküvi markasında salmonella çıktığını duyduk. Bu gıda güvenliği beni çok endişelendiriyor.
Melis: Ya biz o bisküviyi hep alıyoruz, biliyor musun, bıktım artık bu paketli gıda sorunundan!
Gizem: E, sen kola içirmezsin, organikçileri gezersin... Demek dikkat eden anne bile düşüyor paketli gıda çukuruna.
Melis: Okul başlayana kadar yedirmedim ama sonra öyle bir girdi ki hayatımıza... Hep aynı soru: “Ahmet yiyor, ben niye yiyemiyorum?” Ahmet’in anne-babasına çok kızgınım, çok (gülüyor).
Gizem: Ahmet’in annesi benim, babası da İsmail sanırım. Abartmıyorum ama sağlıklı atıştırmalık da hazırlamıyorum mesela. Zaten artık yapsam da yüzüne bakmaz.
Melis: Yahu ben enginar cipsleri mi yapmadım, organik pazarlardan özel bisküviler mi taşımadım, evde bebe bisküvileri mi yapmadım...
Gizem: Biliyorum ve senin gibi anneler bana kendimi çok yetersiz hissettiriyor.
Melis: Ama yetmedi işte.
Gizem: Yetmez mi? Koruyabildiğin kadar korudun.
Melis: Bazen gittiğimiz çocuk doktorları bile lolipop ikram ediyor çocuğa. Çocuk tam iğne olurken “Hayır” diye de
atamıyorsun kendini ortaya.
Gizem: Geçen hafta bir iş seyahatinde tanıştığım arkadaşım Ece bir yol önerdi aslında.
Melis: Neymiş, anlat...
Gizem: Onunkiler 7 ve 11 yaşlarında... Çocuklara küçüklüklerinden beri markette istedikleri paketli gıdaların arkalarını okumuşlar. Çocuklar okuma-yazma öğrenince de kendileri başlamış paket içeriklerini okumaya. Babaları da zararlı olanları öğretmiş. Rüya gibi, değil mi? Bayıldım bu fikre.
Melis: Evet, süper fikirmiş. Yasak koymak sürdürülebilir değil. Çocuklara zararlarını anlatıp içerik okumayı öğretmek çok mantıklı.
Gizem: Ben çocukken annem bir koddan bahseder, her paketin arkasına bakardı. O zaman da gündemdeydi koruma maddelerinin zararları. Şimdi daha fazla bilgi sahibiyiz. Ben de bu zararlı maddeleri araştırdım, buradan herkesle paylaşayım.
Hangi kod, nerede?
-E951 koduyla temsil edilen ‘aspartam’; parkinson ve obeziteye yol açıyor.
-Yüksek früktozlu mısır şurubu, mısırın geçirdiği kimyasal işlemlerin ardından ortaya çıkan bir tatlandırıcı. Meşrubat, çikolata, bisküvi gibi paketli ürünlerde var.
-Çin tuzu olarak da bilinen ve E621 koduyla gösterilen ‘monosodyum glutamat’ hücrelerin aşırı uyarılarak ölmesine neden oluyor. Cips, hazır çorba ve ketçap-mayonez gibi soslarda mevcut.
-Ambalaj kodu E250 olan ‘sodyum sülfit’, et ürünleri ve pizza gibi hamurişlerinde ürünün raf ömrünü uzatmak amacıyla kullanılıyor.
-Düşük kalorili tatlandırıcılardan biri olan ve diyabet riski oluşturabilen ‘sukraloz’ ambalajlarda E955 koduyla ifade ediliyor.
-Hazır keklerde kullanılan ve DNA’da hasara yol açan ‘potasyum sorbat’, ambalajların üzerinde E202 koduyla gösteriliyor.
-Glikoz şurubu da şekere benzeyen, mısır nişastasından elde edilen bir katkı maddesi. Kalpten böbreğe birçok organın sağlığını tehdit ediyor ve kanser riskini yükseltiyor.