Andy Warhol ve arkadaşlarıyla bir çağdaş sanat ziyafeti

Slovak asıllı, orta halli bir ailenin çocuğuydu Andy Warhol. 1920’li yıllarda ABD, Pittsburgh’a göç ettiler. Buradaki Carnegie Teknoloji Enstitüsü’nde reklam çizerliği okuduktan sonra, 1949’da Manhattan’a yerleşti. Önce Vogue ve Glamour dergilerinde kadın siluetleri ve moda aksesuarları çizdi. Kalemle çizim yapıp üzerinden mürekkeple geçtiği, kurumasından önce başka bir kâğıda aktararak tamamladığı ‘buğulu hat’ tekniğiyle beğeni topladı.
Ama asıl patlama, 1960’tan itibaren yaptığı çalışmalarla oldu. ‘Temel Reis’, ‘Dick Tracy’, ‘Süpermen’, ‘Mickey Mouse’ gibi Amerikan çizgi roman kahramanlarından etkilenerek ilk tablolarını yaptı.

1962’de trajik bir şekilde ölen Marilyn Monroe’yu popüler kültürün ikonası olarak resimlerine konu etti. Renklerine göre isimlendirilmiş 10 eserden oluşan serinin ilk baskısı 1967’de yapıldı ve her biri 250 Amerikan Doları’na satıldı.
Sanat eseri tek midir?
1962, kariyerinde önemli bir yıldı. Keskin bir şekilde stil ve tema değiştirdi. İlhamını Brooklyn, Queens ve Bronx’un süpermarketlerinde buldu; Campbell’s çorba kutuları, Brillo sabun, Coca-Cola şişesi gibi kitle tüketiminin gündelik ürünlerini model almaya başladı.
Çizgi romanlarda ve dergilerde, Amerikan gündelik aile görüntülerinin sembolik imgelere dönüşümünü sağlayacak malzemeler buldu. Onları yeniden üretti ve herkes tarafından kolayca tanınabilecek ikonlara dönüştürdü. Bu arada serigrafiye geçti.
Bu yöntemle sanat eserinin tekliği olgusunu irdeleyip tekrar düzenliyordu. Eserleri çoğaltıyor ancak her biri üzerinde rötuşlar yapıp sadece nüanslarla birbirinden ayrılabilir hale getiriyordu.
1972’den itibaren resme geri döndü. 1969’da yayımlanmaya başlayan ve dönemin starlarını öne çıkaran Interview dergisini takip ederek Mick Jagger, Marilyn Monroe, Mao Zedong gibi şöhretlerin portrelerini yaptı.
130 orijinal eser
70’li yılların sonlarında ‘Skulls’ ve ‘Still Life’ serilerine başladı. Bu retrospektif serilerde eski eserlerini açıkça belirttiği ticari bir amaçla yeniden kullandı. Tüm bu yenilikçi bakışı ve eserleriyle de sanat tarihinde en çok kendi adıyla anılan bir akım yarattı.
‘Pop art’ın dâhisi Andy Warhol, şimdi orijinal eserleriyle İstanbul’a geliyor. Üstelik UNIQ Expo’da 29 Mart’a kadar açık olacak sergi, Warhol’un yanı sıra aynı akımın temsilcileri olan Keith Haring, Roy Lichtenstein ve James Rosenquist’in eserlerini de ağırlıyor.
Odeabank’ın ana sponsorluğunda ve Begüm Alkoçlar’ın küratörlüğündeki sergide Warhol’un, aralarında ikonikleşen ‘Marilyn Monroe’, ‘Campbell’s Soup Cans’ ve ‘Flowers’ gibi ünlü eserlerinin de dahil olduğu 90 adet orijinal eseri bulunuyor. Haring, Lichtenstein, Rosenquist ve Robert Indiana’nın Türkiye’de ilk kez sergilenecek 40 orijinal eseri de karşımıza çıkıyor.
Maslak’ta 1500 metrekarelik dev bir ‘pop art’ arenası yaratan sergi, genç sanatçı kuluçka platformu McArt.ist koordinatörlüğünde bu akımın yerli temsilcilerine de yer veriyor. Çeşitli atölye çalışmaları ve sanat sohbetleriyle ziyaretçilere interaktif bir deneyim sunuluyor.
Ayrıca çocuklar da Warhol’un renkli dünyasını keşfetmeye davetli. Lichtenstein’ın ‘Van Gogh Odası’nda hayal dünyalarını genişletip 1960’lı yılların diskoteğinde dans edebiliyorlar. Tabii sosyal medya tutkunları da unutulmamış; ziyaretçiler özel tasarlanmış dekorlarda fotoğraf çekebiliyor.

1961-62’de üretilmiş seri, Campbell’s çorba şirketinin sunduğu 32 çeşit çorbanın görselini içeriyor. Warhol, hedeflediğinin eşitlik olduğunu, sanatın herkes tarafından ulaşılabilir bir çorba konservesi gibi olması gerektiğini savunmuştur.
Bilet fiyatları 14.75-39 TL (Biletix) arasında değişen sergi, her gün 10.00-18.00 (cumartesi 19.00) saatlerinde gezilebiliyor. www.uniqistanbul.com