Güncelleme Tarihi:
Melis: Ya Gizem, dün akşam çocukları ekip ne güzel sinemaya gittik baş başa. O kadar uzun zamandır sinemada animasyondan başka film izlememiştim ki çok iyi geldi valla.
Gizem: Sorma, ben de üç sene sonra ilk kez gittim sinemaya. Birinci yıl bebek bakmaktan başımı kaldıramadım, son iki yıl da malum pandemi...
Melis: Uzun zaman sonra gittiğimiz ilk filmin ‘Paralel Anneler’ olması da pek bir manalı.
Gizem: Güzeldi ama; beğendik di mi?
Melis: Almodóvar candır! Bütün filmleri gibi bunu da beğendim. Duygu yansıtmayı çok iyi biliyor adam. Bu filmde de annelikten girdi, savaşın insanları
ve toplumları ne hale getirdiğinden çıktı...
Gizem: Ben spoiler vermeden bir sahneden bahsetmek istiyorum. Filmde Ana karakterinin bir cümlesi var. “Annem benimle hiç ilgilenmedi, ben ondan sadece özgürce hayatını yaşamasını öğrendim. Ben de artık öyle yapacağım” diyor.
Melis: Evet, etkileyici bir sahneydi ama hiç bizlik bir anne modeli değil tabii.
Gizem: Bir arası olmalı bence. Çocuğun özbakım, eğitim, yetişme sorumluluğu elbette alınmalı ebeveynler tarafından ama anneler kendi hayatlarını da yaşamayı unutmamalı bence. Unutuyoruz Melis ya, yalan yok.
Melis: Kendimizi anneliğe çok kaptırıyoruz sanırım Gizem. Bak bir sinemaya gittik, kendimize geldik resmen. Ben bu sabah kalkıp bir şarkı açtım, çocuklara neşe içinde kahvaltı hazırladım. Onlar da güle oynaya çıktı evden. Yani bizim iyi hissetmemiz onlara da iyi hissettiriyor aslında.
Gizem: Kendimizi sadece çocuklara adayınca omuzlarına ileride altında ezilecekleri yükler bindiriyoruz.
Gizem: Hem de nasıl, insan yenileniyor.
Melis: Bazen öyle bir sahipleniyoruz ki çocuklarımızı, onlara kendi kişiliğini geliştirecek, birey olacak alan bile açmıyoruz. Ben kendimi çok yakalamışımdır annem gibi ağızlarına lokma verirken... Instagram’daki elin Çinlisi öyle mi? Bırakıyor önüne tabağı, çatalı, bebek döke saça yiyor. Senin kendini tuhaf davranırken yakaladığın anlar oluyor mu?
Gizem: Aslında ben o Çinli anneyim
biliyorsun (gülüyor). Ama “Artık bir an önce bitsin yemek faslı” diyerek dayanamayıp ağzına tıkıştırdığım oluyor. Benim sorunum kendime yeterli alanı açamamak.
Ben iyi olmadan da çocuğumla yeteri kadar ilgilenemiyorum elbette. Son zamanların konusu da zaten bu değil mi? Mükemmel ebeveyn olmak mı, yoksa yeterli ebeveyn olmak mı?
Melis: Yeterli olmak yeterli bence...
Gizem: Hayattaki diğer rollerimizi unutup kendimizi çocuklara adadığımızda onların da omuzlarına ileride altında ezilecekleri gereksiz yükler bindiriyoruz gibi geliyor bana.
Melis: Kesinlikle katılıyorum buna. “Ben senin için saçımı süpürge ettim” dönemi kapandı. “Bana mı sordun yaparken, sormadın. Şimdi bunun bedelini neden bana ödetiyorsun” diye sorarlar insana. Haklı da olurlar üstelik.
Gizem: Tavsiye ediyor muyuz şimdi yani Almodóvar’ın ‘Paralel Anneler’ filmini?
Melis: Paralel maralel anlamam ben, herkesin anneliği kendine! Şaka bir yana, her anı keyifli ve bazı meseleleri sorgulatan bir film. Kaçırmayın derim.