Güncelleme Tarihi:
Koronavirüs salgınıyla birlikte bağışıklık sistemimizin virüs gibi yabancı maddelere karşı var gücüyle savaşan yapısını herkes öğrendi. Ve bu nedenle onu çok seviyor ve güçlendirmek için çabalıyoruz. Ancak bağışıklık sistemimiz her zaman zararlı maddeleri ‘yabancı’ olarak kodlamayabiliyor. Bazılarımızın bağışıklık sistemi baharla etrafa saçılan polenleri de yabancı madde olarak kodluyor ve ona karşı çeşitli yanıtlar oluşturuyor. Halk arasında ‘bahar alerjisi’ veya ‘saman nezlesi’ olarak bilinen, tıbbi olarak da ‘mevsimsel alerjik rinit’ olarak geçen bu sorun bu kişiler için baharı zor kılıyor. Alerjisi olanlar yılın bu en keyifli mevsiminde hapşırma, burun tıkanıklığı, gözde, kulakta ve damakta kaşıntılarla boğuşuyor.
Ama iyi haber şu; vücudumuzun doğanın bir parçası olan polenlere karşı verdiği bu tepkileri yine doğanın sunduğu mucizeleri kullanarak hafifletmek mümkün.
BURUN TIKANIKLIĞINA KARŞI
Bitkilerin uçucu yağlarından oldukça etkili sonuçlar alınabiliyor. Nane, nioli, selvi ve ökaliptus yağlarını eşit oranda karıştırıp roll-on başlıklı bir şişeye koyabilirsiniz. Burun kenarlarına sürdüğünüz bu karışım, etkili bir burun açıcıdır. Sadece bahar alerjisi olanlar değil, sık sık burun tıkanıklığı sorunu yaşayan ve sentetik burun açıcılara bağımlı hale gelmek istemeyenlerin bu doğal formülü bir kenara not etmelerini tavsiye ederim. Bu karışımı hava yayıcıyla bulunduğunuz ortama da yayabilirsiniz. İçeriğindeki uçucu yağların mikrop kırıcı özelliği de olduğu için karışım, ortamdan virüs ve bakterilerin uzaklaştırılması konusunda da destek olur. Bu karışıma diğer yağlarla eşit oranda lavanta yağı da ekleyebilirsiniz. Ancak lavanta yağı alerjik kişilerde nefes darlığına yol açabiliyor. Bu olumsuz etkiyle karşılaşmamak için eczaneden ‘keton içermeyen’ lavanta yağı istemenizi öneririm.
KAŞINTILARA KARŞI
Alerji sonucu cildinde kaşıntılar olan kişiler 100 mililitre lavanta hidrolatına 10-20 damla lavanta yağı damlatarak bir karışım hazırlayabilir. Bu karışım deride kaşıntı olan alanlara sürülebilir. Kaşıntısı olanların yararlanabileceği doğal bir kür daha var: 1 yemek kaşığı Hindistan cevizi yağına 5 damla limon yağı koyarak hazırlayabileceğiniz bu karışımdan günde bir kaşık -sınırlı bir süre, aç karna- içebilirsiniz. Kullanacağınız yağların kalitesi göreceğiniz faydayı doğrudan etkileyeceğinden bu yağları eczaneden temin etmeniz önemli. Çünkü yağlar çok saflaştırıldığında veya etkili bileşenleri yeterli oranda içermediğinde beklenen etki de görülemiyor.
HEM ANTİALERJİK HEM ANTİVİRAL
Kuersetin
Limon, portakal gibi turunçgillerde bulunan ‘flavonoid’lerin de antialerjik özellikleri ortaya kondu. ‘Flavonoid’lerden özellikle ‘kuersetin’ alerjik kişilerin iyi sonuçlar alabildiği bir gıda takviyesi. ‘Kuersetin’ etkisini bağışıklık sistemini düzenlemesi ve dengeli çalışmasına katkı sağlamasıyla ortaya koyuyor. Üstelik sadece antialerjik etkisi değil, antiviral etkisini gösteren bilimsel çalışmalar da var. Bu nedenle koronavirüs salgınında da oldukça popüler bir gıda desteği halini aldı. Eczanelerde belirli markaların ‘kuersetin’i ne yazık ki artık bulunamıyor. Gıdalardan aldığımız miktarlar bahsettiğimiz etkiler için yeterli olmasa da takviyeyi bulamayanlar için; soğan ve brokoli gibi sebzelerle elma ve üzüm gibi meyvelerin ‘kuersetin’ kaynakları olduğunu hatırlatmakta yarar var. ‘Kuersetin’in yanı sıra C vitamininin de antialerjik etki gösterdiğini gösteren çalışmalar mevcut.
Çörekotu
Çörekotu da bilimsel araştırmalarla etkisi ortaya konan bir doğal destek. Çörekotu tohumu veya yağının iltihap ve bağışıklık sisteminde rol oynayan sinyal moleküllerini düzenleyerek alerji karşıtı etki gösterebileceği üzerinde duruluyor. Piyasada çörekotu tohumunun toz haliyle karşılaşmanız mümkün. Ancak bu etkisizdir. Çünkü bitkiler tohum kabukları içindeki besleyici öğeleri korumak için sert bir dokuya sahiptir. Tohum zarfı kırıldığında bu besleyici öğeler havanın da etkisiyle oksitlenir ve şifa etkisi kaybolur. Bu nedenle çörekotunun toz edilmiş tohumunu almak yerine tohumu kullanmadan hemen önce toz haline getirmenizi öneririm. Güvenilir markaların soğuk sıkım çörekotu yağını da kullanabilirsiniz. Çörekotu yağının antialerjik etkisi olduğu gibi bağışıklık sistemini destekleyici etkisi de var. Bu nedenle son dönemin bir diğer popüler ürünü de çörekotu yağı oldu. Ancak gıda takviyesi alırken popülaritesine göre değil, ihtiyacınıza göre kullanın. Bunun için de lütfen eczacınıza ve doktorunuza danışın. Benim önerim de belirtitğim gibi çörekotu tohumunu kullanmadan önce toz haline getirerek ya da güvenilir firmalara ait, kapsül içinde sunulan soğuk sıkım çörekotu yağının kullanılması.