Güncelleme Tarihi:
Grammy Ödül Töreni’nden dönen ekipten Jasper Verhulst, 28-29 Şubat’taki konserlerinden önce sorularımızı yanıtladı.
Grup; Ben Rider (basgitar),
Merve Daşdemir (vokal), Daniel Smienk (davul), Erdinç Yıldız Ecevit (bağlama, vokal), Gino Groenveld (perküsyon),
Jasper Verhulst’tan (gitar) (soldan sağa) oluşuyor.
◊ Yollarınız nasıl kesişti? Grubu kurmaya nasıl karar verdiniz?
Ben’i ve eski davulcumuz Nic’i, Jacco Gardner grubundan tanıyorum, orada birlikte çalmıştık. Gino, Amsterdam müzik sahnesinde hayli tanınan bir perküsyoncu. Merve ile Erdinç ise Facebook’tan buldum. Daha sonra Nic gruptan ayrıldı, yerine yine Facebook’tan bulduğumuz Daniel geldi. Erdinç de daha önce böyle bir grup kurmayı düşünmüş ama doğru insanlarla tanışamamış. Birbirimizi bulduğumuz için gerçekten çok şanslıyız.
İlgim, Selda Bağcan’ın albümüyle başladı
◊ Anadolu rock ve folk müziği çalma fikri nasıl doğdu?
Sanırım yaklaşık 10 yıl önce Finders Keepers Plakçılık, Selda Bağcan’ın toplama albümünü yeniden bastı. Bu türe ilgim öyle başladı. Günümüzde bu şarkıları psikedelik türde çalmak pek fazla insanın ilgisini çekmiyor, o yüzden bana iyi olabilir gibi geldi. Ayrıca bu müzik canlı performanslarda hayli güzel oluyor, o yüzden daha geniş kitlelere sunulmayı hak ediyor. Gerçi bu şarkıları çalarak böyle çok seyahat edeceğimizi de hiç aklımızdan geçirmemiştik.
◊ Anadolu topraklarında doğan bu tarzın bugün dünya çapında bu kadar popüler olmasını neye bağlıyorsunuz?
Sanırım son birkaç yılda Batı tarzında olmayan müziklere dünya çapında büyük ilgi var. Bunu internete borçluyuz. Onca plağın yeniden basılması, Spotify ve YouTube gerçekten de daha önce dünya çapında erişimi mümkün olmayan müziklerin yaygınlaşmasına yaradı. 1970’li yılların Anadolu halk rock müziğinin gerçekten de çok insana hitap ettiğini düşünüyorum. Çünkü güzel tınıların, aksak ritimlerin ve geleneksel Türk müziğinin kusursuz bir kombinasyonu...
Bu işe ödül hevesiyle girmedik
◊ Grupta şarkıların seçilme ve yorumlanma süreci nasıl işliyor?
Erdinç küçüklüğünden beri Türk düğünlerinde müzik yaptığı için çok şarkı biliyor. Ben de genelde Türkçe plak koleksiyonumdan, Spotify’dan veya YouTube’dan bir melodi seçiyorum. Türkçe konuşmadığım için çalacağımız şarkıların sözlerini gruptaki Türk arkadaşların onaylaması gerekiyor. Erdinç ile Merve yeni şarkı fikirleri de getiriyorlar. Bize özgü olsun diye genelde bizim psikedelik tarzımıza uygun şarkılar seçmeye çalışıyoruz.
◊ Birçok uluslararası festivalde konser veriyorsunuz. Türkiye’deki dinleyiciyle yurtdışındaki dinleyiciler arasında ne gibi farklar var?
Çaldığımız her yer çok farklı. Aynı ülke içinde bile büyük değişiklikler olabiliyor. Tabii Türkiye’de diğer ülkelere göre daha çok insan şarkılara eşlik ediyor (gülüyor).
◊ Yaptığınız müzikle ilgili Batı’da en çok ne gibi yorumlar alıyorsunuz?
Dünyanın çoğu yerinde birçok performans sergiliyoruz. Dinleyicilerden de çok olumlu geri dönüşler oluyor.
Tören günü Kobe Bryant nedeniyle herkesin kalbi çok ağırdı...
Dünyaca ünlü müzisyen Alicia Keys bir tatilinde ‘Halkalı Şeker’ türküsü eşliğinde yüzerken çekilmiş videosunu paylaşmıştı. Keys, türküyü
Altın Gün sayesinde keşfetmiş.
◊ Henüz birkaç yıllık bir grup olmanıza rağmen Grammy’de aday gösterildiniz. Bunu bekliyor muydunuz?
JASPER VERHULST: Hiç beklemiyorduk. Bu şarkıları sadece sevdiğimiz için çaldık. Bize verdiği his çok güzel. Biz bu işe ödül hevesiyle girmedik. Yine de büyük bir şeref...
MERVE DAŞDEMİR: Albümümüz ‘Gece’ ABD’de ATO Records’dan çıktı. Geçen sene ABD’de çok başarılı iki turne yaptık. Geçen ekimde Desert Daze Festival için gittiğimizde Grammy’leri veren Recording Academy bizi tanışmaya davet etmişti. Uzun listede olduğumuzu biliyorduk ama ilk beşte olacağımızı düşünmemiştik. Akademi’nin ve oy veren üyelerin, Altın Gün’ün bir bakıma yeniden takdim ettiği bu müzikal mirası ve klasikleri tanıması güzel.
◊ Grammy sizin için nasıl bir deneyimdi? Bu maceradan neler öğrendiniz?
MERVE DAŞDEMİR: Biliyorsunuz ödül töreninin sabahında Kobe Bryant’ın helikopter kazası haberi geldi ve bütün şehir mateme büründü. Grammy’nin düzenlendiği Los Angeles’taki kapalı spor salonu Staples Center, Kobe’nin evi gibi olduğu için orada aynı zamanda bir anma töreni de düzenlendi. Herkesin kalbi çok ağırdı... Diğer yandan müzik endüstrisinin en etkili ve efsane müzisyenleriyle bir arada olmak çok acayipti. David Crosby kırmızı halıda yanımızdaydı, adeta ‘starstruck’ olduk (yıldız çarpmasına uğradık).
◊ Türkiye’de yeteri kadar tanındığınızı düşünüyor musunuz?
JASPER VERHULST: Elbette! Türkiye’de performans göstermeyi hiç beklemiyordum. Bu harika müziğin doğduğu topraklarda böyle hoş karşılanmak çok büyük bir şeref.
◊ Neşet Ertaş hayatta olsaydı onunla hangi şarkıyı söylemek isterdiniz?
JASPER VERHULST: Bağlama üstadımız Erdinç o müzikle büyümüş. Onun yerine cevap vermek gerekirse, herhalde Neşet Ertaş’la ‘Kaşların Kara Kara (Leyla)’ çalmak muhteşem olurdu.
◊ Şubat sonu İstanbul Babylon’da iki gün üst üste konser vereceksiniz. Konser öncesi İstanbullu dinleyiciye ne söylemek istersiniz?
JASPER VERHULST: Bizi bir kez daha ağırlayacakları için onlara teşekkür etmek isterim ve konserden keyif almalarını dilerim. O muhteşem yemekleri yemek ve plakçılarda gezmek için sabırsızlanıyorum.
◊ Son olarak Altın Gün için sırada ne gibi projeler var?
JASPER VERHULST: Şu sıralar yeni müziklerin üzerinde çalışıyoruz ve dünya çapında birçok yerde konser vermeye devam edeceğiz.