Gizem COŞKUNARDA gcoskunarda@hurriyet.com.tr
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 17, 2018 14:40
Nazlı Gürkaş, Selanik’te öğretmenlik yaptığı sırada ‘mavi mutluluk ülkesi’ diye adlandırdığı Yunanistan’ı bir yıl boyunca baştan sona gezdi. Türkiye’ye döndükten sonra da rehber niteliğindeki ‘Zeytin Ağacının Gölgesinde Yunanistan’ adlı kitabını yazdı. Her sayfasında başka bir macera vaat eden kitapla, Girit’te bir köy düğününe katılıp Meteora’nın bulutlarla yarışan manastırlarına tırmanıyorsunuz.Gizem COŞKUNARDA
Zeytin Ağacının Gölgesinde Yunanistan’ kitabını yazmaya nasıl karar verdiniz? Bu ülkede sizi cezbeden ne oldu?
- Yunanistan’a karşı ilgim en başta kökenlerimize duyduğum ilgiden ve ‘Yabancı Damat’ dizisinden ibaretti aslında. Ancak üniversiteden mezun olmama az bir zaman kala, bir proje kapsamında Selanik’teki bir tarım okulunda Türkçe öğretmenliği yapma fırsatı çıktı karşıma. Ailelerin evlerine konuk olup yemeklerini paylaştım, Paskalya ve Noel gibi önemli kutlamalarına katıldım, düğünlerinde halaylar çektim, babaannelerle gülbörekleri sardım. Anılar çoğaldıkça kitap kendini yazdırmaya başladı.
◊ Uzun bir seyahatin olmazsa olmazları nelerdir? Nelere dikkat edilmeli?- İyi planlamak ancak aynı zamanda tamamen bu planlara bağlı kalmadan kendini akışa bırakabilmek. Seyahatler karşımıza çıkan sürprizlerle güzelleşiyor, anlatılmaya değer bir hale geliyor.
◊ Daha kısa bir tur yapmak isteyenlere Yunanistan’da hangi rotaları önerirsiniz?- Kısa turlar için anakaradaki en büyük iki şehri, yani Selanik ve Atina’yı öneririm. Bu şehirleri başka yerlerle birleştirmeden, daha uzun zaman ayırarak gezmek, mekânların ruhunu hissetmek, kişisel bağlantılar kurabilmek için çok önemli. Adalara gitmek isteyenler de Türkiye’ye yakın noktaları tercih edebilir; Ayvalık’tan Midilli, Kuşadası’ndan Samos, Bodrum’dan Kos, Kaş’tan Meis, Marmaris’ten Rodos gibi...
◊ Yunanistan’daki favori şehir veya adalarınız hangisi oldu?- Favori şehrim Selanik; her köşesini ezbere bildiğim, üzerine sayısız kitap okuduğum, şarkı dinlediğim sevgili şehrim... Adalardan ise Kefalonya’yla önemli bir bağım var. Daha lisedeyken ‘Yüzbaşı Corelli’nin Mandolini’ romanını okuyup bu adayı düşlemeye başlamıştım. İlk fırsatta romanın anakahramanlarından biri olan Pelagia’nın ayak izlerini takip ederek adayı gezdim; mavi ülkenin en güzel deneyimlerinden birini bu sayede yaşadım.
Hayata bakışımız aynı◊ Mutlaka görülmesi gereken yerler ve denenmesi gereken lezzetler listeniz nedir?- Selanik ve Atina’yla birlikte Meteora görülmesi gereken yerlerin başında geliyor. Yunanistan’ın Kapadokya’sı olarak bilinen Meteora’da dev kaya kütlelerinin tepesine kurulmuş manastırlar var; buralarda konaklamak da mümkün. İyon adaları, henüz Türkler tarafından pek keşfedilmemiş muhteşem bir bölge. Korfu’dan Zakynthos’a, Lefkada’dan İthaka’ya her biri farklı bir kültürle harmanlanmış eşsiz adalar...
◊ Seyahatiniz boyunca Yunanistan’la benzer kültürümüzün avantajlarını yaşadınız mı?- ‘Nazlimu’ diyerek beni kucaklayan, göç hikâyelerini anlatan tüm büyükbabalar, en güzel yemekleriyle süslü sofralarına beni davet eden aileler, Türk dizilerinin sonunu soran anneanneler, pilavın dibi tutunca “Ayıp oldu, ayıp” diye dertlenen annelerle karşılaşınca insan nasıl evinde hissetmez? Yemeklerimiz, müziklerimiz, danslarımız aynı, evet. Ancak bunların da ötesinde hayata bakışımız aynı. Seyahatim boyunca bu kültürün eşsiz kolaylıklarını yaşadım.