Adada güzel bir yemek

Güncelleme Tarihi:

Adada güzel bir yemek
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 19, 2016 12:19

Burgazada’daki Adalar Su Sporları Kulübü, akşamları dışarıdan gelenlere de açık. Değer mi? Bence evet. Yeni şef bazı yemekleri çok güzel hazırlıyor. Özellikle kızartmalarda büyük usta.

Haberin Devamı

Burgazada ile ilgili iki farklı görüş dile getiriliyor benim yazılarımdan sonra. İlki ‘adayı daha fazla tanıtma’ görüşü. Prens Adaları’nın en cazibi Burgaz. Tanındıkça günübirlik gelenlerin akımına uğruyor ve adalıların yaşam kalitesi düşüyor. Haftasonları evlerinden bile dışarı çıkmak istemiyorlar. Haklılar.

 İkinci görüş ‘eline sağlık’. Esnaf kazanıyor ama işin bir de insani yani var. Günübirlikçilerin pek çoğu bizim ezilen, hor görülen, her şeyin çarpık ve insan hayatının değerinin sıfır olduğu bir kentte aşırı stres içinde olan gençler. Özellikle hafta sonları bir nebze nefes almaya çalışıyorlar. Etraflarına bakıp ‘Ah bizim de olsa’ diye iç geçiriyorlar. Nasıl bizler, örneğin bir Kapri adasındayken “Ne şanslı insanlar var” diye düşünüyorsak, onlar da benzer düşünüyor. Empati kurmak gerek. Adanın emektar eczacısı Çetin Bey gibi bu şekilde düşünen insanlar da haklılar.

 

Haberin Devamı

SÜZÜLEN VAPURLAR

Adada güzel bir yemek

 

Adanın güzel bir kültürü vardır. Farklı inançlar bir arada ahenk içinde yaşar ve çoğulculuk yaşama zenginlik katar. Yaz başı herkes birbirine ‘iyi yazlar’ diler. Bu önemli ve çok güzel bir ada geleneğidir. Ben şahsen çok mecbur olmadığım zaman yazları adadan şehre inmiyorum. İndiğim zaman da resmen turşum çıkıyor ve ertesi sabah hafif başağrısıyla uyanıyorum.

Dışarıda da bir yaz boyunca iki-üç kez yiyorum. Fincan, her zaman kalitesini ve çizgisini koruyor. Mikrodalga kullanılmadığı ve mutfak küçük olduğu için elbette yemekler arasında biraz bekliyorsun ama önünde deniz ve mezeler, bardağında düzgün bir şarap ya da rakı olursa, acelesi olur mu yaşamın keyfini çıkarmak isteyen müşterinin? Böyle imtiyazlı bir ortamda iki-üç saat geçirmek acaba vatandaşların yüzde kaçına nasip oluyor? Aşırı kalabalık günlerde kafeteryadaki gibi önüne her şeyin hızlı hızlı gelmesini bekleyen insanları ben anlamıyorum.
Benim beklentim tam tersi. Mezeler önümüze yavaş yavaş gelsin ki mehtaplı gecelerin, güzel sohbetin ve yakamoz ışığının aydınlattığı koyu lacivert sularda nazlı kızlar gibi süzülüp aheste aheste önümüzden akıp geçen şehir vapurlarının keyfini çıkaralım.

 

Haberin Devamı

Bu işin en güzel yapılacağı mekânlardan biri de Adalar Su Sporları Kulübü ya da ASSK Lokantası. Dışarıdan gelenlere de açık akşamları. Şöyle: Rezervasyon yapıyorsun, kapıya gelip sizi karşılıyorlar. Siz lokantanın misafiri oluyorsunuz.

Değer mi? Bence evet. Yeni şef bazı yemekleri çok güzel hazırlıyor. Özellikle kızartmalarda büyük usta. Ama kızartmadan önce meze tabağı güzel ve uzun bir akşam geçirmenin olmazsa olmazı. Bizim grubun önüne çıkan mezeler standart: Beyaz peynir, kavun, domates, salatalık, fava, kese yoğurtlu patlıcan kızartma, Bombay fasulye pilaki, mısır ekmeği.

Bunlar arasında üç tanesi dikkat çekiyor. Mısır ekmeği Karadeniz’in en iyileri düzeyinde değil ama iyi. Kek gibi. Fasulye pilaki çok iyi. Patlıcan kızartma da başarılı. Diğerlerine gelince... Adada çok daha iyi domates var ama kilosu 7 TL. Bir-iki bakkalda da olağanüstü Ezine beyaz peynir var. Ben evimden dışarı çıkacaksam önüme bu düzeyin gelmesini bekliyorum. Salatalık işiyse zor. Kaybedilmiş savaş. Salatalıklar su gibi. Eskinin kıtır kıtır Çengelköy salatalığı düzeyini sadece Patmos adasında buldum.

Haberin Devamı

MANGALDA DA MAHİR

Ama yeni şefin asıl başarısı, bunlardan sonra başlıyor. Sigaraböreği, paçanga ve kabak kızartma süper. Sigaraböreğinin yufkası çok iyi, içi sulu ve bol peynirli. Paçanganın malzemesi bol ve hiç yağ çekmemiş. Kabak kızartma olağanüstü. Dışı kıtır ama kabarık değil. Kabak da sulu ve tadını alıyorsunuz. Kaşarlı kroket de bana göre lezzetli.

Şef kızartmalardaki başarısını mangalda da tekrarlıyor. Bütün piştikten sonra parçalara bölünen minekop balığı da hiç kurumamış ve yağlı, lezzetli.

BAKMADAN GEÇME!