'Acıdan beslenmeyi, yaramızı acılarla onarmayı seviyoruz, o yüzden arabesk şarkıların yeri ayrı'

Güncelleme Tarihi:

Acıdan beslenmeyi, yaramızı acılarla onarmayı seviyoruz, o yüzden arabesk şarkıların yeri ayrı
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 31, 2024 07:00

Almanya’da katıldığı bir şarkı yarışmasında Tan’ın ‘Yalan’ şarkısını seslendirince şöhretin kapıları açıldı. Oysa o 12 yaşından beri şarkı söylüyor. En çok Sezen Aksu’nun ‘Gülümse’sini ve Bendeniz’in ‘Ağlayayım mı?’ adlı şarkısını seviyor. Zeynep Avcı şimdi Barış Manço’nun ‘Hal Hal’ıyla karşımızda.

Haberin Devamı

Zeynep Avcı Almanya’da düzenlenen ‘The Voice of Germany’de (Almanya’nın ‘O Ses’ yarışması) büyük bir başarı yakalamıştı. Yarışma sonrasında birçok kez Türkiye’de de konserler verdi, peş peşe yeni şarkılar yayımladı, biz de kendisiyle söyleşiler yaptık. Şimdi de Barış Manço’nun ‘Hal Hal’ını yeniden seslendirdi. İki çocuk annesi Avcı mütevazı bir hayatı olduğunu söylüyor. “Küçüklüğümden beri Türkçe şarkılar söyledim. Damarlarımda Türkçe şarkılar var” diyen şarkıcıyla yeni şarkısını, projelerini ve hayatını konuştuk.

Türkiye’de doğup mu Almanya’ya gittiniz?

Yok, ben Berlin doğumluyum, orada doğdum, orada büyüdüm, hâlâ Berlin’de yaşıyorum. Tekstil üzerine yönetici olarak çalıştım 15 yıl.

‘The Voice of Germany’ye katıldıktan sonra hayatınız birden değişti mi?

Haberin Devamı

Yarışmadan sonra çok yoğun bir şekilde Türkiye konserlerimiz oldu. Bir sene boyunca turne yaptık. Sonra yeni şarkılar için üretime geçmek gerektiğini anladım. Son 3 yılda 5 single çıkardım.

En başa dönersek, müzik hayatınıza nasıl girdi?

22 yıldır zaten Berlin’de de sahnedeydim, 18 yaşımdan beri yaklaşık... Orada her hafta sonu sahne alıyordum düzenli olarak. Müziğe de 12 yaşımda başladım. Şan eğitimi aldım, daha sonra Türk sanat müziğiyle devam ettim. 1999 Kasım ayı ilk sahneye çıktığım tarihtir... 25 yıl olmuş.

Sahnede olmak hayaliniz miydi?

Çok büyük sahnelerde değildim ama hep sahnedeydim aslında. Bu nedenle Berlin’de yıllar içinde çok güzel bir kitle oluşturmuştuk. Hiç büyük hayallerim olmadı, tabii ki bir yerlerde gördüm kendimi, bunun için her şeyi ezecek kadar bir yol gitmedim. Hep kendimi yakıştırdığım bir çerçevenin içinde olmak, hep müzikten zevk almak istedim.

İşin buralara geleceğini tahmin ediyor muydunuz?

Böyle dünya çapında, bangır bangır bu şarkıyı insanların dinleyip beni tanıyacaklarını tahmin etmiyordum.

Sahnede söylemeyi en çok sevdiğiniz şarkı hangisi?

Dönem dönem değişir ama Sezen Aksu’dan ‘Gülümse’yi severim, Bendeniz’in ‘Ağlayayım mı?’ parçası... 8 yaşından beri Zeynep hep bu şarkıyı söyler.

Haberin Devamı

Acıdan beslenmeyi, yaramızı acılarla onarmayı seviyoruz, o yüzden arabesk şarkıların yeri ayrı

Dinleyicileriniz sizden en çok hangi tarzda şarkıları dinlemeyi seviyor?

Ben sevdiğim şarkıları söylemeyi tercih ediyorum. Her zaman 90’lar oluyor. Onun haricinde pop arabesk diyebilirim...

Arabesk her sahne sonu mutlaka söyleniyor, sizce neden?

İnsanımızın acıyı sevdiğini düşünüyorum. Genel olarak yaralarımızı mutlulukla, güzellikle beslemeyi pek sevmiyoruz. Ben de üzüldüğüm zaman hareketli bir şarkı açtığımı bilmem. Bir Müslüm Gürses, bir Ahmet Kaya’da bulurum kendimi. Dinledikten sonra kendimi daha iyi hissederim. Bunu başka milletten bir insan asla anlayamaz (gülüyor). Sanırım acıdan beslenmeyi, yaralarımızı acılarla onarmayı sevdiğimiz için her zaman arabesk şarkıların yeri ayrı bizde.

Haberin Devamı

Yeni cover’ınız Barış Manço şarkısı... Nasıl seçtiniz, neden ‘Hal Hal’ı okumak istediniz?

Barış Manço’yu çok severim. Genelde müzisyenlerin  bir idolü, vazgeçilmezi vardır ama bazı isimleri sevmeyen yoktur. Barış Manço bu isimlerin en başında geliyor bana göre. ‘Hal Hal’ şarkısı da bu şarkılardan biridir. Hangi ortamda olursak olalım bu şarkı çalındığında hiç kimsenin kapatacağını düşünmüyorum. Kendimden yola çıkarak, üzüntülü bir anımda dahi bu şarkı çıksa içime mutluluk dolar. Geçen sene tatildeyken eşimden böyle bir fikir çıktı. “‘Hal Hal’ şarkısını çok seviyoruz, ne düşünürsün” dedi. Araştırma yaptık, daha önce kimsenin cover yapmadığını gördük, şaşırdık. Direkt olarak şarkıyı aldık. Ama başta istediğim aranjörü bulamadım, kafamda tasarladığım şeyi uygulayamadım, o yüzden bu kadar sürdü. Sabi Saltiel’le görüştük, çok seve seve yapacağını söyledi. Hayalimdeki aranjördü, bu şarkı için de bundan sonraki şarkılarım için de...

Haberin Devamı

Klipte Manço gibi yüzükler takıp  onun tarzında pelerin giymişsiniz...

Hayranları hiçbir şekilde Barış Manço’nun yanından hiçbir şeyin geçmesini istemiyor. Bunu bir taklit olarak, nasıl yansıtırım diye çok düşündüm. Sonuçta bir kadın olarak bu şarkıyı söyleyeceğim, aranjman da o şekilde olmalıydı. Şarkıyı Barış Manço’nun özünü kaybetmeden ama biraz daha modern bir altyapıyla sunduğumuzu düşünüyorum. Sonra klibi gözümün önüne getirdim, kendimi öyle hayal ettim. Bir kadın olarak Barış Manço kılığına girdim. Denedik, güzel oldu.

Cover yapanlar eleştirilir. Kolaya kaçmak gibi görülüyor...

Bir müzisyen olarak evet, genel olarak bir nevi kolaya kaçmak. Hiç kimse aksini iddia edemez. Çok çabuk tüketilen müzik piyasasında yeni bir şarkı bulmak, insanların yüreğine dokunmak zor. Sevilen bir şarkıyla 1-0 önde de başlayabilirsiniz, yıllarca yapmış olduğunuz kariyerinizi altüst de edebilirsiniz, dezavantajınız da var.

Haberin Devamı

40’larınızın en başındasınız...

40 yaşın bana inanılmaz bir olgunluk getirdiğini hissediyorum, bana çok iyi geldi. Karakterimin tamamen zıddını yaşamaya başladım. Daha sakinim.

Acıdan beslenmeyi, yaramızı acılarla onarmayı seviyoruz, o yüzden arabesk şarkıların yeri ayrı

 

‘BİRAZ DESPOT BİR ANNEYİM’

Nasıl bir hayatınız var Almanya’da?

Gayet mütevazı bir hayatım var. Eşim ve iki çocuğumla beraber... Şu an için tüm hayatımı aileme ve müziğime adamış durumdayım. Bol bol spor yapıyorum, çocuklarımla vakit geçiriyorum, şarkılar yazıyorum, üretiyorum. Biraz despot bir anneyim, kurallarından ödün vermeyen (gülüyor). Ama çok içli dışlı olmayı seviyorum, çocuklarımla her anımı yaşamak istiyorum. Yaptıkları hiçbir şeyi sonradan görmek istemiyorum. Doya doya müziğimi de onlarla paylaşıyorum. İlk onlara dinletiyorum, ezberletiyorum. Eşimle 22 yıldır beraberiz. Birlikte büyüdük, birlikte paylaşarak... 

Çocuklarınız müzikle ilgileniyor mu?

Müzikle uğraşan insandan zarar geleceğini düşünmüyorum. Kızım da oğlum da piyano dersi alıyor. Müziği öğrenmelerini istiyorum.

 

‘ALMANCA, HERKESİN DAMARINA DOKUNACAK BİR ŞARKI...’

Almanya’da yaşıyor, Türkçe şarkılar yapıyorsunuz...

Küçüklüğümden beri Türkçe şarkılar söyledim. Damarlarımda Türkçe şarkılar var. Duygularımı hep bunlarla ifade ettim. Hiçbir anımda başka bir dilde şarkı söylemek aklımdan geçmedi açıkçası. Mesela yarışma platformu da bunu uygun gördü. Bir Almanca şarkı yaptım 2 yıl önce. Çok güzel, derin bir şarkı, bu şarkının çıkması için içimde bazı şeylerin hazır olduğunu hissetmem gerekiyordu. Ekimde piyasada olacak. Çok derin, oraya göç etmiş işçi ailelerin hayatını anlatan, Almanca, Türk altyapısı olan, herkesin damarına dokunacak bir şarkı geliyor.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!