Hürrem

Güncelleme Tarihi:

Hürrem
Oluşturulma Tarihi: Haziran 25, 2012 09:42

Ayasofya Hürrem Sultan Hamamı... 1556’dan yadigar. 456 yıllık bir hamam. Hamamların en hası.

Haberin Devamı

Hürrem Sultan’ın hamamı.

Ayasofya’nın dibinde.

Nereden nasıl aklıma fikri düştü emin değilim. Ama şunu istedim; insanın üzerinde birikmiş ve farkında olmadan taşımaya başladığı o ölü deriyi atıp sürekli “Oh çok şükür!” deyip durduğu, mis gibi tertemiz duygular içine düşüp kendini hafifcecik hissetmeye başladığı ve gülümseyen cümlelerin içinden geçtiği bir mekan olsun... Su sesi, kulağındaki tek müzik olsun. Üzerine aldığı en büyük ağırlık beyaz köpükler olsun. Canını tek acıtabilecek şey de kese olsun. Giderkenki duygusuyla, çıkarkenki duygusu arasında kocaman bir dağ olsun. Her zaman gitmeyeceği ama, her zaman hatırlayacağı gibi bir şey olsun.

Tarih olsun içinde, hikayesi olsun.

Anılardan doğacak yeni anıları olsun.

Ve işte o zaman buldum Ayasofya Hürrem Sultan Hamamı’nı.

İyi ki bulmuşum. Çünkü tam da bu anlattıklarım geçti üzerimize.

Çıkışta gülümsüyorduk hafifçe.

Dudaklarımız kırmızı, gözlerimiz simliydi... Pırıl pırıldık.

Erguvanlar sinmişti üzerimize lila renginde.

Bahardık.

Çiçek açmıştık.

Yeniydik.

Dirilmiştik anılarımızdan taptaze.

Ve 27 dedi ki: “Geçmişinden gelen, sana ait olan her ne ve kim varsa, ona dair hiçbir şey asla aldatma sayılmaz.”

Öyle güzel büyüyorum ki geçmişim ve bugünümle. Yarına karşı kollarımı kocaman açtım.

Sarılmaya hazırım.

Teşekkür ederim...

Yine mi güzeliz peki?

Evet.

Yonca
“Sultan”

Haberin Devamı

Yalıkavak ve zeytinlerim

Evet, en nihayetinde evimdeyim. Bahçemde.

Zeytinlerimin altında.

Ayağımdaki arızayı duyan, bilen, okuyan herkes bana anlaşmışlar gibi “Sen zeytinlerine kavuş, iyi gelecek ve iyileşeceksin” yazdı durdu.

Haber veriyorum ben de. Geldim, dileklerimizin olduğu noktadayım. Umuyorum iyi olacağım. Herkes iyi olsun.

Duacıyım.

Zeytin, nar, Benjamin Button, kayısı, dut, muz, mandalina, limon, gravilya, fıstık, çam selam söylüyor. Çok büyümüşler.

“Doğadan çalıyorsunuz mal mülk edinirken, unutmayın” diyorlar...

Ağaç dikin bahçelerinize, boş gördüğünüz her yere ağaç dikin. Doğaya evlatlarını geri verin.

Boynumuzun borcudur.

Ona göre.

Yonca
“ağaç”

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!