Hülya iyi pas alır

Güncelleme Tarihi:

Hülya iyi pas alır
Oluşturulma Tarihi: Ekim 02, 2006 09:42

Altı yıldır Kanal D'de sabah programı sunan Seda Sayan, Hülya Avşar'la kavgalarının kayda değer olduğunu söyledi.

Haberin Devamı

Hülya ile kavga da güzel oluyor be kardeşim. Yani kavga ettiğin de kayda değer olmalı. Bizler birbirimizle atışırken, karşıdaki insan buna değer mi, değmez mi diye de hesap ediyoruz. Biz de sahadaki futbolcular gibiyiz. Hülya pası çok güzel alır. Belden aşağı çok fazla vurmamaya dikkat ederiz. Gülben Ergen de pası güzel alır. Öyle herkesle kavga edemezsin. Bir anda vıcığını çıkarabilirler. Ortalık cahil dolu çünkü.

- Sezen Aksu, "Çakkıdı" şarkısını sabah programlarından esinlenerek yazdığını söylemişti. Sizin programınızdan esinlenmiş olmasın?

Benim programımı izleyerek yazmış zaten. Sezen Aksu, benim programın fanatiğidir. Hasta olduğu dönemlerde benden inanılmaz moral almış. Benimle gülmüş, benimle eğlenmiş, benimle ağlamış birisi olduğu için, programımdan etkilenerek bu şarkıyı yapmış. Şarkıda yazılanların aynısı benim programımda oluyor. Bir yerde ağlaşırken, diğer yerde, "Aman hadi kalk kız oynayalım' diyoruz. Biz millet olarak böyleyiz. Cenaze evinden çıkar, düğüne gideriz.

- Altı yıldır Kanal D'de sabah programı yapıyorsunuz ve reytingleriniz hep yukarılarda. Bu işin sırrı nedir?

Gündüz kuşaklarını bırakın, ben prime-time'daki programlarla yarışıyorum. Gün birincisi, ikincisi, en kötüsü üçüncüsü oluyorum. O yüzden ekranların kraliçesi benim. Diğerlerinin benim gibi olmaları için bin fırın ekmek yemeleri gerekir. Gözler yalan söylemez. Doğru dürüst bakacaklar, seyirciye oynamayacaklar ve sanal olmayacaklar. O yüzden benim rekorumu kimse geçemez. İşte Hülya Avşar başladı ama reytingleri çok kötü. Her gün yayın yapmak kolay değil.

- Mesela bu konuda bir örnek verebilir misiniz?

Geçtiğimiz günlerde uyuşturucu konusunu işledim. Uyuşturucu tedavisi görüp temizlenmiş koç gibi öz yeğenimin, arkadaşı tarafından camii tuvaletinde enjekte edilen uyuşturucu ile hayatını kaybettiğini açıkladım yayında. Benim bunları diyebilecek kadar donanımım ve hayat hikâyem var. Yalansız, gizlemeden, saklamadan, korkmadan her şeyimi anlatıyorum. Seda Sayan'ı çevir çevir oku. Bu iş onların yaptıkları sanallıklarla olmaz! Gelsinler onlara kurs veriyim. Ayrıca, hiçbiri benim kadar giyinemez, hiçbiri benim kadar bu işe servet de harcayamaz. Bu anlamda da iddialıyım.

Hürriyet

HÜKÜMETLER BENİ KULLANMALI

- Dış güzellik, bakım da yerinde diyorsunuz?

Evet. Hiçbiri benim kadar kendisiyle ilgilenmez. Ben seyircime sevgilim, kocam gibi davranıyorum. Ne yapıyorum, kılığıma, kıyafetime, saçıma dikkat ediyorum. Hiçbiri bunu başaramıyor, başaramayacaklar da.

- Yani bu enerjiyle 20 yıl daha sabah programı yaparım diyorsunuz?

Allah sağlık verdiği sürece yaparım tabii. Onlarbenim tırnağım bile olamaz. Ben boş durmuyorum, her gün araştırıyorum, okuyorum, izliyorum. Geçtiğimiz günlerde markanın tüketici üzerindeki etkisini araştırmışlar. Bu araştırmada en fazla ilginin bana olduğu ortaya çıkmış. Devlet Bakanı Abdüllatif Şener'in elinden ödülümü aldım. Buradan Seda Sayan'ın insanların inandığı isim olduğu ortaya çıkıyor. Sorumluluğum artık çok daha fazla. Seyircimi bilgilendirmek en büyük amacım.

- Yani iki göbek arası, bir mesaj diyorsunuz?

Çok güzel bir taktiktir bu. İki 'Çakkıdı, çakkıdı'nın arasına iki tane mesaj sıkıştırıyorum. Sosyal yaralarımızın üzerine değinen çok program var ama kimse izlemiyor. İki göbek arası mesaj verdin mi halk daha güzel anlıyor. Hükümetler, benim yaptığım programları değerlendirse, büyük kitlelere çok daha kolay ulaşırlar. Mesela benim programımda farklı konular farklı şekillerde anlatılıp insanların kafasına kazınabilir... Ah bir kafaları çalışsa şu hükümetlerin. Bizim gibi izlenen programları öyle güzel kullanabilirler ki? Ben her ortama uyabilen kadın olduğum için halk beni çok seviyor.

- Ama bu iki göbek arası mesaj taktiğiniz zaman zaman eleştiriliyor...

İşte bu durum beni hem kırıyor hem de kızdırıyor. Beni dangalak sabah programlarıyla karşılaştırmasınlar. Bir sabah programı kötülenecekse, hemen benim adımı geçiriyorlar. Ben kötü ne yapmışım? Hep iyi şeyler verdim. Hasta olan, yardıma ihtiyacı olan, çocuğunu okutamayan insanlar hep bana geliyor. Neden bana geliyor? Ben hükümet miyim? Hükümet kapılarından geri dönenler bana geliyor. Neden? Çünkü ben onların derdine derman oluyorum. Kimseyi eli boş göndermiyorum.

RTÜK BENİ YANLIŞ ANLADI

- Vallahi doğru, hükümet gibi kadınsınız!

Ben Türkiye'de hükümetlerin birlikte çalışması gereken bir kadınım. Bir tane mesaj mı verecekler, bana versinler ben yollarım. O zaman görsünler bak neler oluyor? O yüzden lütfen beni sabah kuşağındaki kadınlarla yan yana getirmesinler. Bu beni çok üzüyor ve kızdırıyor. Ben eğer biriyle eşleştirileceksem, benim ölçüm, Oprah Winfrey ya da Martha Stewart'dır. Marta denilen kadın, programları ile Amerika'daki tüm kadınları peşinden koşturan bir isimdir. Kadınlar ona çok inanıyorlar. Oprah Winfrey de yıllardır ABD'de bir numara. O da birçok mağdur kadının sesi oldu. Ben de Türkiye'nin Oprah Winfrey'im. Beni öyle aptal kadınlarla anacaklarına, bu kadınlarla ansınlar.

- Bu arada RTÜK tarafından düzgün Türkçe konuşmuyorsunuz diye uyarıldınız.

Çok güzel yöresel şive taklidi yapıyorum. Programımda da zaman zaman bu şiveleri yaparım. Sanırım RTÜK, beni hep böyle konuşuyor sanıp, 'Türkçesi bozuk' diye uyardı. İnanılır gibi değil. Can Gürzap hocamızdan bile, 'muhteşemsin' yorumunu alan bir kadınım. Belki üniversite bitirmedim ama lise okumuş, düzgün konuşan birisiyim. Öğrenciyken okuduğu şiirle okul birincisi olmuş birisiyim. Yani son derece düzgün Türkçe konuşurum ve çok iyi yazarım. Ayrıca ben, çok kitap okurum. Benim okuduğum kitabı da kimse okuyamaz.

- Bu anlamda bu kadar iddialısınız. Program deneyiminiz, habercilik deneyiminiz de var. Hiç ana haber sunmayı düşündünüz mü?

Ben Türkiye'nin en iyi anchor women'ı olabileceğime inanıyorum. Reha Muhtar nasıl bir döneme damgasını vurdu, ben de bunu başarırım. Çünkü halk bana inanıyor. Vurgulamam, konuşmam dört dörtlük. Bunu düşünmüyor değilim yani. Bir de şiir kaseti de çıkartabilirim. Bunu da prodüktörüm olan yani patronum olan sevgilim Nihat Doğan'la oturup ciddi bir şekilde konuşacağım.

GİZLİ ÇEKİMLER ÇOK İYİ OLDU

- Biliyorsunuz son dönemde sanat dünyasını sarsan 'kaset' olaylarına tanık olduk. Artık görüntülü cep telefonları insanların korkulu rüyası haline geldi. Siz bu konuda neler söylemek istersiniz?

Herkesin daha dikkatli olmaya başladığını, güvenin kalmadığını biliyorum. Benim bu konuda aldığım herhangi bir tedbir yok. Zaten alabilmeniz de mümkün değil. Çünkü artık ne kadar gizli saklı yaşamaya çalışsan da halk seni çekiyor ve görüntünü gazetelere veriyor. İşte en son Ebru Gündeş'in Yunan sevgilisiyle görüntülenmesi. Artık ilişkilerde çıkmaza girdi. Herkes birbirini gammazlıyor. Gerçi benim artık hoşuma gidiyor. Çok iyi oldu.

- Nasıl iyi oldu?

Evli adamlar artık korkmaya başladı. Artık Türkler değil Ruslar da yakalatıyor. Buradan evli adamlara sesleniyorum, kırın bacağınızı oturun evinizde. Evinizdekiyle yetinmeyi öğrenin. Bunu hem erkeklere hem de kadınlara söylüyorum. Aldatmasınlar eşlerini. Çünkü artık adamlar da karılarının ya da sevgililerinin peşine dedektif takmaya başladı. Aldatan, aldatılır kardeşim. Bunu hiç unutmayacaksınız.

HÜLYA İLE KAVGA GÜZELDİR

- Hülya Avşar, Antalya'daki bir konserinde, "Ben tercih etmem ama camiamızda küçükleri tercih edenler var" diyerek size bir gönderme yapmıştı...

Ben de ona bir güzel cevabını verdim. Hülya ile kavga da güzel oluyor be kardeşim. Yani kavga ettiğin de kayda değer olmalı. Bizler birbirimizle atışırken, karşıdaki insan buna değer mi, değmez mi diye de hesap ediyoruz Sema'cım. Biz de sahadaki futbolcular gibiyiz. Hülya pası çok güzel alır. Belden aşağı çok fazla vurmamaya dikkat ederiz. Gülben Ergen de pası güzel alır. Öyle herkesle kavga edemezsin. Bir anda vıcığını çıkarabilirler. Ortalık cahil dolu çünkü. Ben de herkese laf atmam. Attığımın da pası güzel almasını, bana geri yollamasını isterim. Dolayısıyla Hülya nereden pas vereceğini çok iyi bilir. Belki o konserinde benden söz etmedi ama pası yolladı. Ben de yakalayıp gönderdim.

- Böyle atışıyorsunuz ama birbirinize kızmıyorsunuz da. Oysa yeniler öyle değil. Bir anda düşman oluyorlar.

Çünkü bizim birbirimize inanılmaz saygımız var. Bir kere benim Hülya'nın yıllarına saygım var. Yenilerde bu yok ki. Yeniler patavatsız ve dangalaklar. Kavga etmeyi bile bilmiyorlar. Biz böyle değiliz. Biz terbiyeli ve daha güzel kavga ediyoruz. Ben her öğlen Hülya ile karşılaşıyorum. Bir saat önce bizim kavgamız yayınlansa biz mutlaka merhabalaşırız. Sanatçılar arasında ilişkiler böyle olmalıdır. Aksi olsaydı o zaman insan kalmazdı ortalıkta. Yeniler bunu ayarlayamıyor işte. Çünkü onlarda ölçü yok, denge yok. Taktiktir önemli olan.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!