Hakan GENCE
Oluşturulma Tarihi: Ekim 09, 2010 00:00
Mavi aslında mavi saçlı bir avukat. Bir gün yaşadığı hayattan ve etrafındaki takım elbiseli adamlardan sıkıldı. İşinden istifa etti. Ailesinin karşı çıkmasına rağmen, şarkı söylemeye başladı. Bir de albüm hazırladı. Çıkışını da 30 yaşındaki kadınların marşı olmaya aday ‘30’ isimli şarkıyla yaptı. Bize de bir kadının hayatını nasıl değiştirebileceğini anlattı
Mavi’nin (31) gerçek adı Ayşegül. Bu ismi arkadaşları yıllar önce mavi gözlerinden dolayı taktı ve öyle de kaldı. Çevresinde herkes onu Mavi olarak tanıdı, arkadaşları arkasından öyle seslenip çağırdı. Kendisi de bu durumdan çok memnundu. Öyle ki, sonunda saçlarını bile maviye boyadı: “Bildiğim tek şey, herkesin zamanla biraz ismine dönüştüğü. O gün bugündür, bana bir mavilik peydah oldu” diyor.
Selanik göçmeni avukat bir anneyle, Gümüşhaneli avukat bir babanın kızı. İlk konser teşebbüsünü dün gibi hatırlıyor. Beş yaşındayken, Efes Antik Tiyatrosu’nda üstsüz bir haldeyken elini mikrofona dönüştürdü. Mekanın akustiğinden de faydalanarak, karşındaki Alman turist kafilesine Ajda Pekkan şarkıları söyledi. Okul yıllarında, favori müzik grubu Duran Duran’ın parçalarını koridorlarda bağıra çağıra seslendirdi. Ardından müzik okuma aşkına kapıldı. Ama önünde büyük bir engel vardı: Ailesi!
“Ailem şarkıcıların ve oyuncuların günümüzden farklı algılandığı bir dönemde benim müzikle uğraşmamı istemedi. Üniversiteye girerken de
sinema-televizyon yazmak istedim. Babam ‘oyuncu kız istemem’ dedi. Garantili bir mesleğim olması için ısrar etti. Kısaca tutucu bir ailem vardı. Hala da öyleler” diyor Mavi.
KRAVATLI ADAMLARIN ARASINDA KUSMAK İSTEYİNCE İSTİFAYI BASTIBöylece Mavi çok da gönüllü olmadan, hukuk fakültesinde okumaya başladı. Ama ideallerinden de vazgeçmedi. Şahika Tekand’dan oyunculuk dersleri aldı. Okula daha fazla dayanamayıp, bir süreliğine ABD’ye kaçtı. Elmas kuryeliği yaptı. Türkiye’ye geri döndüğünde, alttan derslerini vererek mezun oldu. “Madem mezun oldum, bari bu mesleği yapayım” diyerek çalışmaya başladı. Bir gün, öğle yemeğinde kendini bir sürü kravatlı adamın arasında otururken bulunca duruma ayıldı. Kalbi hızla atmaya başladı. Yanındaki arkadaşına, “Biraz daha takım elbiseli ve kravatlı adam görürse kusacağını” söyledi ve hemen istifasını bastı. “Ne yapmalıyım, diye çok düşündüm. Önceliklerim değişmişti. Sonuçta hayatta en iyi yaptığım şey de şarkı söylemek değildi. Ama müzik görsel, yazınsal ve sanatsal olarak sevdiğim pek çok şeyi içinde barındırıyordu. Bu yüzden şan dersleri aldım, çalıştım. Ailemse bu konuda benden bir şey olmayacağını düşündüğü için rahattı ve oluruna bıraktı” diyor Mavi.
DUDAKLARIMI BÜZEREK POZ VERMEM
Mavi kendi ismini taşıyan, biri cover olmak üzere dört şarkı ve bir remiksten oluşan bir albüm çıkardı. Ortalığı yıkacak bir iş yaptığını iddia etmiyor: “Yeteneğimi insanların gözü önünde geliştireceğim. Kırmızı deriler giyen, dudaklarını büzerek pozlar veren bir şarkıcı olmak istemiyorum. Amacım kendim gibi olmak.”
KADINLAR ET GİBİ GÖRÜNÜYORSaçlarım yedi yıldır açık maviye boyalı. Benimle ilgili hiçbir şey, özellikle bu albüm için yapılmadı. Olduğum gibiyim. Bence Türkiye’de kadınlar çok ‘et’ gibi görünüyor. Bunlar bana çekici gelmiyor. Ben kendime nasıl seksi geliyorsam öyle olacağım.
GÖZ KALEMİ ÇEKMEYİ 30’UMDA ÖĞRENDİM30 yaşımda birinci hayatımı değiştirdim ve yeni hayatıma başladım. 20’li yaşlarda insanlar henüz olgulaşmamış oluyor. Korkuların ve hırsların boşuna olduğunu sonradan kavrıyor. İçimize bir evlilik cini giriyor. 30 yaş bir sürü şeye daha farklı bakmanızı sağlıyor. Ben o yaşta hayır demeyi, evliliğin doğru sebeplerle yapılması gerektiğini ve göz kalemi çekmeyi öğrendim. Hayatı kabullenmek gerektiğini de anladım.