Güncelleme Tarihi:
- Lenfoma olduğunuzu nasıl öğrendiniz?
- 2003 Aralık ayında Ülkerspor’da forma giyerken Zagreb deplansmanında maçtan önceki gece ateşim çıktı. İlaç aldıktan sonra ateş normale döndü ama boyun bölgemde beze ve şişlikler oluştu. Kulüp doktorlarıyla konuştuk. Parçalar alındı, biyopsiye yollandı. Hodgkin lenfoma adlı, lenf kanserinin bir türüne yakalandığımı öğrendim. Doktorum bunun tedavisi olduğunu ve altı ay tedavi göreceğimi söyledi. Dört ay kemoterapi, bir ay radyoterapi gördüm. Ailemde de bildiğim kadarıyla bu rahatsızlığa yakalanan yok. Zaten nedeni de tam olarak bilinmiyor. Kanser benim için şoktu. İlk zamanlar zor bir süreçti. Ama doğru teşhis ve doğru tedavinin bir an önce başlaması önemli. Semptom farkındalığına sahip olmak gerekiyor. Belirtileri kasık koltuk altı gibi lenf nodüllerindeki ağrısız şişlikler. Bilinmeyen ateş, kilo kaybı ve gece terlemeleri. Tabii her şişlik kanser değil. Ayrıca lenfomanın da farklı çeşitleri var.
- Bu rahatsızlık spora bakışınızı nasıl değiştirdi?
- Hayata bakış açım değişti. Eskiden ufak tefek problemleri kafama takardım. Hiçbir şey üzülmeye değmez diye düşünmeye başladım. 39 yaşındayım. Belki basketbolu daha erken bırakabilirdim ama bu hastalıkla beraber, altı ay ara verdim. Ve basketbolu çok özlediğimi, yaptığım en iyi işin bu spor olduğunu yeniden hatırladım.
- Daha kaç yaşına kadar oynamayı düşünüyorsunuz?
- Ben ligin en yaşlı oyuncusuyum. “Bana yaşlısın bırak artık” diye espri yapanlar oluyor. 40 yaşında bırakacağım. Bundan sonra basketbola başka alanlarda hizmet etmek istiyorum.
- Rahatsızlık sürecinde sporcu olmanızın ne gibi faydalarını gördünüz?
- Sporun ana karakteri mücadele. Hele basketbolda son saniyeye kadar mücadele gerektiriyor. Bu yüzden sporla ilgilenmek sizin hastalıkla mücadelenizi kolaylaştırıyor. Ben hastalığa yakalandığımda şanslıydım çünkü kendimi bildim bileli spor yapıyordum. Yıllarca sporla sürülen sağlıklı yaşam ve protein almak size fayda sağlıyor. Kısaca, vücudumun spordan kazandığı savunma gücü, hastalığı daha kolay yenmemi sağladı. Kesinlikle havlu atmamak gerekiyor.
- Peki yıllarca spor yaptıktan sonra ciddi bir hastalığa yakalanmak kafanızda soru işaretleri yarattı mı?
- Kanserin her tarafa girme ihtimali aklınıza geliyor. Belli standartlarda yaşarken, “Neden ben” diye sorguluyorsunuz.
- Hastalık sonrasında spor performansınız nasıl etkilendi?
- Altı aylık bir geçiş süresi vardı. Sonrasında eski formuma kavuştum. Kendimde bir eksiklik hissetmedim.
- Avrupa Şampiyonası’nda Milli Takım’ın şansını nasıl buluyorsunuz?
- Avrupa şampiyonalarının dünya şampiyonasından daha zor olduğuna inanıyorum. İyi oyuncular var. Türkiye’yi yine en iyi yerlere çıkaracaklar. Ama şans da önemli. İlk üçe girmek ve olimpiyatlara gitmek büyük başarı olacak. Hücumda biraz problemler var tam ritmimizi bulamadık ama daha vakit var. Ben ilk beş yapabileceklerini düşünüyorum.
- Kimleri beğeniyorsunuz?
- Ömer Aşık, Enes Kanter... Türkiye’yi büyük başarılar sağlar.
LENFOMA PLATFORMU KURUYORUZ
Bir grup lenfoma hastası, yakınları ve hekimler biraraya gelerek kamuoyunda lenfoma konusunda farkındalık yaratmak amacıyla bir platform oluşturuyor. Hedefleri Dünya Lenfoma Günü’nde bir sivil toplum kuruluşu olarak faaliyete geçmek. Ben de deneyimlerimden yola çıkarak gönüllü olarak bu platforma destek veriyor olacağım. Bu platformla ilgili bilgiyi web sitelerinden alabilirsiniz. www.lenfomaplatformu.com.
OĞLUM BASKETBOLLA İLGİLENİYOR
İki çocuğum var. Biri dokuz yaşında, adı Rüzgar. Diğeri iki buçuk yaşındaki kızım Alize. Kızım hastalığımdan sonra dünyaya geldi. Eşim de eski basketbolcu. O, 1.80 cm boyunda, ben iki metreyim. Evde genelde basketbol konuşuluyor. Oğlum da basketbolla ilgilenmeye başladı. İdmanlara katılıyor.