HP virüsüne genetik takip

Güncelleme Tarihi:

HP virüsüne genetik takip
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 28, 2000 00:00

Haberin Devamı

Kadınlarda rahim ağzı kanseri, erkeklerde ise penis ve prostat kanserine yol açan HP adlı virüs genetik tanı yöntemiyle saptanabiliyor

Seksenden fazla türü olan HPV'nin (human pappiloma virus), kansere neden olabilen dokuz türü İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Viroloji ve Temel İmmünoloji Bilim Dalı'nda genetik tanı yöntemiyle belirlenmeye başlandı.

16, 18, 31, 33, 45, 51, 52, 56 ve 58 nolu türleri tehlikeli olan virüs moleküler biyolojinin sunduğu olanaklarla saptanıyor. Özellikle rahim ağzı kanserlerinin erken dönemde anlaşılması açısından büyük önem taşıyan testte, genital bölgeden alınan örneklerde virüslerin DNA'sı araştırılıyor.

Erken tanı yöntemi

Viroloji ve Temel İmmünoloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Selim Badur, HPV'nin kanser yapıcı etkisinin kesinleştiğini belirterek, oldukça duyarlı olan yöntemin erken tanı açısından önemli olduğunu söyledi. Kadın doğum kliniklerinden gönderilen, şüpheli 180 örnekte yüzde 15.5 oranda HPV'ye rastladıklarını belirten Prof. Dr. Badur, şunları söyledi:

‘‘1907'lerden beri bilinen HPV virüs grubunun tanısı için, ne yurtdışında ne de ülkemizde şimdiye kadar olanak vardı. Daha çok bu virüslerin yol açtığı birtakım deformasyonlara, hücre şekil değişiklerine mikroskop altında bakarak smear testiyle tanı konurdu. Bu yılın başından beri yeni bir teknoloji geliştirildi. Moleküler biyoloji yöntemleriyle virüslerin genetik yapısını DNA'ya bakılarak saptamak mümkün oldu. Bu teknoloji bizde de dünyanın diğer ülkeleriyle aynı anda uygulanmaya başlandı.’’

Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tarık Altınok da, HPV'nin cinsel yolla bulaştığını belirterek, erken dönemde tanınması halinde riskli kişilerin daha sıkı gözlem altında tutulmasının mümkün olduğunu söyledi. HPV'nin genital bölgede siğil, horoz ibiğine benzer doku oluşumuna yol açtığını ancak bazen gözle görülür hiçbir değişiklik yapmadığını belirten Prof. Dr. Altınok, ‘‘Hastanın hiçbir şikayeti bulunmayabilir. Kadınların yılda bir yaptırdığı PAP smear testiyle virüslerin hücrelerde yaptığı değişikler saptanıyor. Smear bir tarama yöntemi. Hücrede değişiklik oluştuktan sonra yakalıyor. Ancak virüslerin yakalanması bir adım ötede bir yöntem. HPV'nin agresif, yani kanser yapan çeşidi saptanırsa bize yol gösterici oluyor. Kişiyi daha sık çağırıyoruz. Tabii ki HPV'nin tümü kanser olmuyor ama riskli olanların izlenmesi ve tedavinin erken dönemde başlaması açısından önem taşıyor’’ dedi.

Tanı yöntemleri

Jinekolojik muayene sırasında rahim ağzındaki siğillere bakarak tanı koymak mümkün. Süpheli durumlarda parça alıp biyopsi yapılıyor. Genital siğili olan kadınların muayenenin yanısıra, PAP smear testi yaptırmaları isteniyor. Şüpheli durumlarda ileri inceleme için kolposkopi (genital bölgenin büyüteçle incelenmesi) yapılıyor. Yeni test yöntemiyle, virüsün DNA'sı araştırılarak aynı gün içinde sonuç veriliyor. Test klinikte 35 milyon liraya yapılıyor. Tedavide lezyonlar cerrahi yöntemlerle çıkarılıyor. Yakılması, dokunun dondurulması, bazı asitlerle eritilmesi, interferon gibi yöntemler de uygulanabiliyor.

Sık görülüyor

Rahim ağzı kanseri dünyada meme kanserinden sonra ikinci en önemli kadın kanseri olarak tanımlanıyor. Yılda yaklaşık 440 bin kadın yakalanıyor. HPV rahim ağzında ve mukozalarda enfeksiyon yapan, kondilom adı verilen siğil şeklinde kitlelerin oluşmasına yol açan bir virüs. Cinsel yolla bulaşan hastalıklar grubunda yer alıyor. Birkez vücuda girdiğinde, hücreler içine yerleşiyor. Enfeksiyondan yıllar sonra bile alevlenerek rahim ağzı kanserlerine yol açabiliyor. Virüs hücrelerin içine yerleşerek hücrenin genetik yapısını bozuyor. Hücrelerin kontrolsüzce, hızla çoğalmasına neden oluyor. Hücreler bulundukları dokuda kanser oluşturuyor.

Korunmak zor

Cinsel yaşamı aktif olanların genel önlemleri alması gerekiyor. Fakat HPV bulaşıcılığı çok yüksek olan bir virüs ve bazı durumlarda prezervatif bile yeterli olmuyor. Bu nedenle bariz siğil lezyonları olan kişilerle ilişkiye girmemek önemli. Virüs bulaştıktan, 2-6 aylık kuluçka evresinden sonra rahim ağzı ve anüs etrafında sayıları ve büyüklükleri değişten siğillerin oluşmasıyla belirti veriyor. Kadınlarda vajina-anüs arası bölgeyi, anüsü veya vajinayı tamamen dolduran karnabahar görünümlü dev kitleler oluşabiliyor. Oral sekste de ağız mukozasında siğiller ortaya çıkabiliyor.

Çok eşlilik riskli

HPV özellikle çok sayıda kişiyle cinsel ilişkisi olan bireylerle onların eşlerinde yaygın görülüyor. Virüsün bulaşması, başka bir bireyin enfekte bölgesinin (penis gibi) mukozalara (ağız ve vajina gibi) ya da doğal olarak nemli bölgelere (anüs) temasıyla oluyor. Bulaşıcılığı yüksek olan HPV, cinsel ilişki veya kısa süreli temasla bulaşabiliyor. Rahmin vajina yoluyla dış ortama açık olması nedeniyle özellikle erkeklerden kadına daha kolay bulaşıyor.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!