Oluşturulma Tarihi: Nisan 22, 2005 00:00
Arada bir lütufkár yüzünü bahşediyor hayat. O zaman işte, tadından yenmiyor.Saadet Özen, Vatan Kitap ekinde, Goscinny ve Sempe’nin yarattığı küçük Nicolas’nın, bizim bildiğimiz adıyla fırlama ufaklık Pıtırcık’ın yeni hikáyelerinin yayınlandığını ve şimdiye dek çıkmış tüm Pıtırcık kitaplarını Türkçe’ye kazandırmış olan Can Yayınları’nın yakında bunları da yayınlayacağını müjdeliyor.Tahminen bunları da daha öncekiler gibi Vivet (Kanetti) çevirecektir.Ve 33 yaşını devirmiş olan bu naçiz kulunuz, onları Pıtırcık’ın şişko arkadaşı Lüplüp’ün reçelli sandviçleri mideye gömdüğü iştahla dimağına gömecektir.Ben gözlüklü çocuklarla illa ki yumruklaşmam gerekirse, karın cenahına çalışmayı, dörtgöz Çarpım sayesinde öğrendim.Yani Pıtırcık ve tayfasının gözlükleri yüzünden çok istedikleri hálde, öğretmenin kuzusu Çarpım’ı bir türlü dövememesinden.Hastası olduğum bir dizidir; salt çocukluğuma mahsus bir şey de değildir.Hálá ne zaman annemle babamın evine gitsem, olduğu gibi muhafaza edilen odadaki kitaplığa dalarım.Gizli Yediler’di, Afacan Beşler’di Enid Blyton serileri, Edmondo de Amicis’in Çocuk Kalbi, Kemalettin Tuğcu’lar, Altın Masallar, Andersen’den Masallar, Pony şunu bunu yapıyorlar, Ömer Seyfeddin’ler, O’Henry’ler, Mark Twain’ler...Dış kapaklarını şöyle bir okşayıp...Sonra Pıtırcıklar’a davranırım.Diğerlerinin aksine, oturup onları aleláde bir yerinden açar ve canımın çektiği kadarını, vaktimin yettiği kadarını baştan okurum. Ve hálá aynı zevki alırım.İşin muhteşem tarafı şu ki, yeni Pıtırcık hikáyeleri, yeni bir yazar tarafından, efsane ikilinin üslûbu taklit edilerek yeniden yazılmıyor.Orijinal hikáyeler; Goscinny ve Sempe tarafından yaratılmış...Rene Goscinny’nin kızı Anne Goscinny, daha önce Sud-Ouest Dimanche ve Pilote dergilerinde yayınlanmış ancak hiçbir zaman kitaplaştırılmamış serüvenleri bir araya toplamış.Şahane yahu: Yüzde yüz orijinal; sahibinin sesinden...Allah gecinden versin ama...Hani olur a, belki, yani hiç değilse öldükten sonra, münzevi tavrından taviz verir ve daha önce New Yorker’da yayınlanıp kitaplaştırılmamış hikáyelerinin ve muhtemelen bin yıldır yazıp yazıp kenara istiflediği şeylerin yayınlanmasına müsaade eder belki diye, J.D. Salinger’ın sağlığına dair bir
haber bekler dururum. Gelmez, ayrı...Hem muhtemelen nemrut Salinger, bunun gerçekleşmemesi adına her türlü önlemi, bir hukukçu ordusu marifetiyle çoktan almıştır, o da ayrı...Yine de işte... Garibin ekmeği umut hesabı...Meşhur Glass Ailesi’ne dair yeni bir öykü okumak ya da Gönülçelen’in Holden Caulfield’i gibi unutulmaz, yeni bir karakterle tanışmak muhteşem olmaz mıydı?Belli de olmaz gerçi... Bakınız, olmaz olmaz denen olmaz, oldu işte... Pıtırcık, yepyeni hikáyelerle hortladı.İçimdeki çocuk (Dışımdaki büyük bu klişeden tiksinse de!) ‘Yaşşşasssınnn!’ diye zıp zıp zıplayarak haykırmak ister.Ve büyüklerin ellerinden, küçüklerin gözlerinden öper...
button