Güncelleme Tarihi:
Gaziantep Avukat Cengiz Gökçek Devlet Hastanesi Nöroloji Uzmanı ve Uyku Merkezi Sorumlusu Dr. Abdurrahman Neyal, 2 yıl önce hizmete giren uyku merkezinin Avrupa Uyku Birliği'nden “Akreditasyon Belgesi” aldığını belirterek, bu belgeye sahip Türkiye'de 28 kuruluş bulunduğunu söyledi.
Bu süre içinde hasta sayısının artmasıyla yatak kapasitesinin de arttığını anlatan Neyal, bu yıl uyku ve horlama problemi yaşadığını belirten bin 200 hastanın merkezlerine başvurduğunu, muayene ettikleri bu hastalardan yüzde 40'ına uyku bozukluğu veya horlama teşhisi koyduklarını bildirdi.
İnsanların yaşamlarının üçte birini uykuda geçirdiğini ifade eden Neyal, “Aç ve susuz yaşamak nasıl mümkün değilse, uyumadan da yaşamak mümkün değil. Uykusuzlukta; gerginlik, sinirlilik, zamanı bilememe, hayal görme, kekeleme, konuşulanları anlayamama gibi belirtiler ortaya çıkmaktadır. Daha sonra ellerde titreme, vücutta yanma ve ağrılar, görme bozuklukları olmaktadır” diye konuştu.
Horlamak bir kusur değil ciddi bir hastalık
Halk arasında horlamanın derin uyku belirtisi gibi düşünüldüğünü ancak bunun tamamen yanlış olduğunu ifade eden Dr. Abdurrahman Neyal, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Şiddetli ve sürekli horlama, uyku-apne sendromu olarak isimlendirilen ve hayati tehlike oluşturan hastalığın en önemli belirtisidir. Horlama uykuda solunumun bozuk olduğunun önemli bir habercisidir. Uyku-apne sendromu olan hastalar gece düzenli nefes alamazlar, bunun sonucu olarak dokulara yeterli oksijen taşınamaz, ertesi gün yorgun ve uykulu olurlar. Horlayan insan aslında uyuyamaz, horlama yüzünden beyin sürekli çalışır ve bu sebepten dolayı da insanlar düzensiz uyku problemi yaşar.
En sağlıklı uyuma şekli 'derin uyama' tarzıdır. Rüyalar bile derin uykuda görülür. Apnelerin varlığı hipertansiyon, kalp yetmezliği, kalp krizi, şeker, yüksek tansiyon ve felç gibi hastalıklara neden olabilmektedir. Uyku-apneleri olan hastalar bazen uygunsuz yerlerde uyuya kalabilmekte, iş ve özel hayatlarında uykululuk nedeniyle ciddi problemler yaşayabilmektedirler. Zaman zaman direksiyon başında da uyuyan bu hastaların, normal insanlara göre 2-3 misli daha fazla trafik kazası yaptığı yapılan araştırmalarla ortaya konmuştur.” Neyal, uyurken horlamanın bir kusur olmadığını aksine önemsenmesi ve tedavi edilmesi gereken ciddi bir hastalık olduğuna dikkati çekti.
Uykuda nefes durması ve uyku bozukluğu gibi rahatsızlıkların çok sık görüldüğünü ifade eden Dr. Neyal, bu hastalıkların önemli sebeplerinden birinin beslenme bozukluğu, ikincisinin de aşırı kilodan kaynaklandığına dikkati çekti. Dr. Abdurrahman Neyal, tıp literatüründe 80 çeşitten fazla uyku bozukluğu türü bulunduğunu ifade ederek, düzenli uyku konusunda şu uyarılarda bulundu:
“Yeterli süre uyumanıza rağmen gün içince yorgun ve uykusuz oluyorsanız, akşam saatlerinde veya yatağa girdiğinizde bacaklarınızda isimlendiremediğiniz huzursuzluk hissediyorsanız, gece bacaklarınıza kramp giriyorsa, yatakta sürekli bacaklarınızı hareket ettirmek zorunda kalıyorsanız, gece uykudan nefes alamama hissi ile uyanıyorsanız, uykuda nefesinizin durduğu söyleniyorsa, horlamanızın yan odalardan duyulacak kadar şiddetli olduğu söyleniyorsa, sabahleyin yorgun ve baş ağrısı ile uyanıyorsanız, gece uykunuzdan bağırarak ve korku ile uyanıyorsanız, uykululuk nedeniyle uzun süre araba kullanamıyorsanız, çok sık rüya görüyorsanız, gece uykudan uyanıp yemek yemeniz varsa uyku ile ilgili hastalığınız olabilir. Bu durumda mutlaka doktorunuza başvurun.”