Savaş Özbey
Oluşturulma Tarihi: Aralık 04, 2010 00:00
Nişantaşı’ndaki Niş, Aşkın Arsunan ve orkestrasıyla yepyeni bir eğlence anlayışına başladı: Erken başlayalım, erken dağılalım! Program 19.00’da başlıyor; 22.00’de bitiyor. O yüzden haftaiçi salı günleri bile tıklım tıklım... Ajda da orada, Emre Ergani de, Celal Çapa da. Hıncal Uluç hiç çıkmıyor zaten
Saat 19.00... Herkes yemeğini falan çoktan halletmiş, stantlara kurulmuş. Yedi kişilik TRT korosu gibi orkestra cazla başlıyor müziğe. Mekana gece mavisi bir hava hakim. Aşkın Arsunan en çok, sürekli sırıtan siyahi bateristiyle anlaşıyor. İşaretleşiyor, bağırışıyor, durup durup ayağa kalkıp, birbirlerini selamlıyorlar. İki ayrı solist var. Önce biri, sonra diğeri alıyor mikrofonu, sonra beraber takılıyorlar, yavaş yavaş daha Latin parçalara geçiyorlar.
Daha geçen hafta açılan mekana Aşkın Arsunan dinlemeye gelenler arasında Ajda Pekkan, İzzet Öz, Elif Edes, Celal Çapa ve Emre Ergani gibi isimler var. Salı olmasına rağmen Niş yine tıklım tıklım. Zaten programın erken başlayıp erken bitmesi en çok bu işe yarıyor: “Mis gibi eğlencemi de yaparım, sabah işime de giderim...”
İnsan geldikçe sahneye doğru stant önüne stant konuluyor. 10 dakika önce en öndeydik, şimdi ortalara düştük. Kimler var diye kalabalığı tarıyorum, Hasan Bülent Kahraman’ı seçiyor gözlerim. Sonra çat diye İsmail Boyner geliyor, kuruluyor locaya. Sonra çat Hıncal Uluç geliyor, hooop onun yanına. Sonra Ömer Ürünlü geliyor, hooop o da yanlarına...
O sırada solist Duygu ‘Uzun ince bir yol’a giriyor ama resmen ağlatıyor mikrofonu. Hıncal Uluç o kadar efkarlanıyor ki çorbasını içmeyi yarım kesiyor. Meğer repertuvara o sokturmuş bu türküyü.
İSTEYEN EVİNE İSTEYEN SİRTAKİYE
Eğer cazda da sazda olduğu gibi bir ‘kudurrr’ komutu varsa, Aşkın Arsunan o komutu veriyor ekibi de ‘kuduruyor’... Ve müzik daha hareketli şarkılara kayıyor: Mesela Pump Up The Jam’i bir de Arsunan orkestrasından dinlemelisiniz. Çok eğlendim. Solistin dansına da ayrıca bayılacaksınız.
Sonra durmadan sırıtan adam mikrofonu alıyor; ‘Historia Del Amore’yi patlatıyor. Ardından Jan Garbarek’e, Ajda Pekkan’a geçiyorlar. Bir caz, bir Latin, bir türkü, bir pop derken şaşkına dönüyorsunuz.
Naçizane bir de önerim olacak: Bu ekip bir akşam Aziza Moustafazade’yi konuk etse, pek yaraşırmış Niş’in bu yeni haline.
İçeride yer olmadığı için MFÖ’nün Ö’sü, Aykut Gürel ve arkadaşları dışarıda merdivenlerde takılıyorlar. Ama bir ara Özkan (Uğur) da çıkıyor sahneye ve içinde söz olmayan sadece kukuriku’lardan ibaret şarkısıyla herkesi kırıp geçiriyor.
Saat 22.00 dedi mi, program da son buluyor. Erken eğlence bitti diye eve kapanmak zorunda değilsiniz tabii. İsteyen kalıp clubbing’e devam edebilir, isteyen de hemen yandaki Lipsi Meyhanesi’ne geçip sirtaki topuna girebilir. Nitekim şahane bir geceyi erken bitirmiş olmanın gururuyla ben evin yolunu tutarken, ekibin kalanı Lipsi olayına dalıyor.
MÜŞTERİ HAZIR VE NAZIR
İşi bilenler Şişli’deki Çatı, Sıraselviler’deki Kulüp 12’den beri böyle bir yer açılmadığını söylüyor. Eee Hıncal Uluç bir yere her gece gidiyorsa vardır bir hikmeti... Düşünüyorum da, birbirinin kopyası mekanların dışında farklı bir şey yapınca da oluyormuş ve işte müşterisi de hazır. Niş caz düzeniyle 150, kulüp haliyle 300 kişi alıyor. Bar tabağı 30, ördek roll 12 lira. Bir votka-enerjiye 22 lira yazıyorlar. Arsunan ve orkestrası salı, çarşamba ve perşembe akşamları çıkıyor. (212) 296 95 55.
Madonna Ümit Besen’le nikah masasına oturuyor
80’li yıllarda Michael Jackson ve Madonna dünyayı sallarken Türkiye’yi de Ümit Besen sallıyordu. İzzet Çapa’nın Nahide ekibi o yılları geri getiriyor, Ümit Besen’i sahneye çıkarıyor. Hahide’nin mutat şovlarıyla başlayacak gecede ‘piyanonun büyülü parmakları’ 23.00’te sahne alacak. Nahideciler bir de fırlamalık düşünmüş: İçlerinden biri Madonna olmuş. Konser ‘Nikah Masası’ şarkısıyla başlayacak ve o sırada Madonna’yla Ümit Besen’in nikahı kıyılacak. Hazırladıkları afişe baktıkça gülüyorum. Allah aşkına bir bakar mısınız ne eksiği var bizim Ümit Besen’in Jesus’tan, Brahem Zaibat’tan? Gelinle damat 80’lerin bu kadar büyük iki ismi olunca şahit olması da biraz tuzlu tabii: Her şey dahil kişi başı 185 lira. 7 Aralık Salı, Maçka. (212) 219 65 30.
300 günü birlikçi OUT Ezgi Mola’nın karakterleri IN
İNTERNET-EĞLENCE-İNSAN
300 Spartalı filmiyle dalga geçen 300 Günübirlikçi klibini izlemişsinizdir. Piknikçilerin Kilyos akınını canlandırmış, hala gülüyorum o kızı oynatışlarına... Ama yeni makaramız Ezgi Mola’nın güldüren aynalar aplikasyonuyla Ipad’de yarattığı karakterler. Belli ki kendisi de çok eğleniyor yaparken, Facebook’ta her gün yenilerini ekliyor. İçlerinden en çok, Karafırın sponsorluğunda dünya kilo rekoru kırmaya çalışanla tombulla, Bayan Küçük Ağız’a gülüyorum. Süper gidiyor Ezgi, bunları toplayıp bir TV projesi yapsanıza!