Hollywood'un korkunç yüzü

Güncelleme Tarihi:

Hollywoodun korkunç yüzü
Oluşturulma Tarihi: Aralık 13, 1999 00:00

Haberin Devamı

Sinema koltuğunuza yerleşirsiniz. Işıklar söndürülür ve karşınızdaki perdede şekillenen görüntüler, birdenbire sizin de dünyanız olur. Sinemada ya da evde ekran karşısında film izlerken yaşamın gerçeklerinden uzaklaştığınızı farkedersiniz. Ama kuşkusuz filmden filme fark var. Bazı filmler, sizi romantik düşler kurmaya yönlendirir. Bazıları ise korkudan tir tir titretebilir.

Hollywood'un tarihinde korku filmlerinin önemli bir yer tuttuğunu belirtelim. Ve yapılan araştırmalardan alınan sonuçlara göre, korku filmlerinin en sadık izleyicileri kadınlar. Şiddet gösterilerine, kan dökülmesine karşı her zaman tepki gösteren kadınlar, korku filmlerine bayılıyorlar. Ya da kadın izleyicilerin büyük bir çoğunluğu, korkutulmaktan zevk alıyor.

Son yıllarda korku filmlerinin sayısı arttığı gibi, türleri de değişti. Eski dönemlerde Hollywood'da çekilen korku filmlerinde canavarlar ve eli bıçaklı, kana susamış katiller filmlerin ana temasını oluştururdu. Günümüzde ise gizli güçlere sahip kişilerin işledikleri cinayetler büyük bir ilgiyle izleniyor. Bilimkurgu türü romanlarda yer alan doğaüstü güçlere sahip kişi ya da yaratıkların serüvenleri sinemaya da yansıyor.

Korku filmlerinden daha çok kadınların hoşlandıklarını belirttik. Acaba sinema dünyasının ünlüleri, korku filmlerinden nasıl etkileniyorlar?

PSYCHO

Hollywood'da çekilen korku filmlerinin en ünlüsü Psycho'dur. Korku filmlerinin büyük ustası Alfred Hitchcock'un filmi o kadar çok beğenilmişti ki, ikincisi de çekildi. Bu filmde Janet Leigh ile Anthony Perkins baş rolleri paylaştılar. Janet Leigh'in ünlü bir sinema yıldızı olan kızı Jamie Lee Curtis, bu filmi izledikten sonra duygularını şöyle dile getirdi: ‘‘Nerdeyse korkudan ölecektim. Annemin duş altında akli dengesini yitirmiş bir katil ile karşılaşması çok korkunçtu. Aslında o film başından sonuna kadar ürkütücüydü.’’

OMEN

1970'li yıllarda doğaüstü güçlere sahip olan çocukları konu alan romanlar büyük ilgi görmeye başlamıştı. Bu romanlardan uyarlanan filmler de sinemada korkutulmaktan hoşlananların favorisi oldu. Gregory Peck'in baş rolde oynadığı ‘‘Omen’’ isimli film de bunlardan biriydi. Bu film çok beğenildi ve devamı çekildi. Filmi kısa bir süre önce videodan izlediğini açıklayan Yasmine Bleeth şöyle diyor: ‘‘Ben filmlerden çok fazla etkilenmem. Beyazperdede gördüklerimin gerçekle ilgisinin olmadığını kendime tekrarlarım. Fakat 'Omen' filmini izlerken çığlıklarımla yeri göğü inlettim.’’

SILENCE OF THE LAMBS

Anthony Hopkins-Jodie Foster ikilisinin çevirdiği ‘‘Kuzuların Sessizliği’’ sadece bir korku filmi olarak nitelendirilmemeli. Gerilim filmlerinden hoşlananlar, geçmişte yaşanmış olayları bilmek isteyenler bu filme ilgi gösterdi. Anthony Hopkins, bir Oscar ödülü aldı. Filmin çok tutulması üzerine, devamının da çekilmesi kararlaştırıldı. Ancak Jodie Foster ikinci filmde rol almayacak. Genç sinema oyuncusu Sarah Michelle Gellar, ‘‘ Bu filmi 13 yaşındayken bir otel odasında videodan izledim’’ diyor. ‘‘Film beni öylesine etkiledi ki, bir hafta gözlerime uyku girmedi.’’

HALLOWEEN

Cadılar bayramı korku romanları yazarları için her zaman önemli bir konu kaynağı olmuştu. Halloween isimli korku filmi de Cadılar bayramında işlenen seri cinayetleri konu alıyordu. Bu film öylesine korkunç sahnelerle doluydu ki, ünlü aktör Ralph Fiennes, filmi izledikten sonra uzun bir süre cinayete kurban gitme korkusu içinde yaşadı. Ralph Fiennes, ‘‘Çok korkunç bir filmdi ama doğrusu çok da ustaca çekilmişti. Filmi izledikten sonra geceleri uyuyamaz oldum. İkide birde kalkıp elbise dolabımda gizlenmiş bir katil var mı diye bakıyordum’’ diyor.

THE BIRDS

İngilizlerin romantik aşk romanları yazarı Daphne Du Maurier'in ‘‘The Birds’’ (Kuşlar) isimli öyküsü, tüm zamanların en ürkütücü korku filmi oldu. Korku filmlerinin ustası Alfred Hitchcock'un çevirdiği film öylesine etkileyiciydi ki, sinemaseverler, uzun süre kuş korkusunu içlerinden atamadılar.

Kendilerine doğru uçan bir serçe gördükleri zaman bile insanların korkudan kanları donuyordu. Genç oyuncu Leslie Mann da, ‘‘Kuşlar‘‘ filminden etkilendiğini gizlemiyor. ‘‘Artık ağaçlar arasında uçan küçücük kuşlara bile bakamıyorum.’’

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!