Güncelleme Tarihi:
Onu, ‘‘Dokuz Ay’’ ve ‘‘İdeal Bir Koca’’ gibi geçtiğimiz yılların en çok sözü edilen filmlerinden, kızıl saçlı ve yetenekli bir kadın olarak tanıdık. Julianne Moore'un son iki filmindeki başarısı dillere destan oldu. Önce ‘Altın Küre’ ödül gecesinde büyük ilgi uyandırdı. Daha sonra da başarılarından ötürü Oscar'a aday gösterildi.
Julianne Moore'un en önemli üç özelliği: Beyaz ve duru teni, doğuştan kızıl saçları ve yüzünde zaman zaman belirip kaybolan çilleri.
38 yaşındaki yıldız, ‘‘Şöhret kadınları güzelleştiriyor’’ diyor. ‘‘Sinema dünyasında önemsiz rollerle yetinmek zorunda kalan bir kadın oyuncu, dünyanın en güzel kadını olsa da güzelliği farkedilmiyor. Ama aynı kadın şöhret basamaklarını tırmanınca, aslında çok güzel olduğu farkediliyor.’’
Moore, öğrencilik yıllarında kızıl saçları yüzünden sıkıntı çekmiş. Daha sonra ise saçlarının rengine uygun renkte giysi seçmek ona zor gelmiş. Fakat saçlarının rengini değiştirmeyi hiç düşünmemiş.
Moore, 2000 yılında kendinden en çok söz ettiren yıldız olacak. Son zamanlarda çevirdiği üç filmde de değişik tipleri büyük bir başarıyla canlandıran yıldız, Hollywood'un en önemli isimlerinden biri oldu bile.
İşte, kısa bir süre sonra her yerde adı geçecek olan Moore'un özel yaşamından bir kesit...
GİYİM
Julianne Moore, giyimde belli bazı meraklara saplanıp kalmıyor. Onun gardrobu değişik moda trendlerinden örneklerle dolu. Yıldız bazen mini etekli bir kokteyl elbisesiyle hayranlarının karşısına çıkıyor, bazen de çok frapan bir tuvaletle... Yeşil çerçeveli gözlüklerinden hiç vazgeçemeyen Moore, yüksek topuklu ve dekolte ayakkabı giymeye bayılıyor. Genellikle Richard Tyler, Ralph Lauren, Prada, Yves Saint Laurent ve Helmut Lang'dan giyiniyor.
Ünlü yıldızın bugün kilo sorunu yok. 56 kiloda kalmaya özen gösteriyor. Fakat birkaç yıl önce bir film uğruna az kalsın hastanelik olacaktı. Yıldızın bu filmdeki rolü için kilo vermesi gerekiyordu. Moore diyet uygulamayı fazla abartınca, zayıflama hastalığına yakalandı. Yeniden sağlığına kavuşması epey zaman aldı. Moore artık diyet yapmıyor. Önüne konan her yemeği yiyor. Patates cipsi, omlet, İngiliz kurabiyeleri ve çikolata, onun en çok sevdiği ve yemek aralarında atıştırdığı yiyecekler. Gurme ve şarap dergilerini okumaya bayılıyor. Bunlardan ‘‘Benim porno dergilerim’’ diye sözediyor.
EGZERSİZ
Moore'un iki yaşında bir oğlu var. Evde olduğu zamanlar oğlunun peşinden koşmak, onun için yararlı bir egzersiz oluyor. Yıldız doğumdan sonra düzenli olarak aerobik yaparak fazla kilolarından kurtulmuş. Fakat vücudunun hamilelikten önceki durumuna asla ulaşamayacağını da biliyor. ‘‘Doğum kadınların vücudunu ister istemez değiştiriyor’’ diyor. ‘‘Bu gerçeği hepimiz kabul etmeliyiz.’’
MAKYAJ
Oscar adayı yıldız, sanat yaşamına televizyon dizileriyle başlamıştı. O günlerde de binbir çeşit kozmetik malzemesi kullanmaya yanaşmadı, bugün de bu ürünleri pek kullanmıyor. Yüzünü sabunla yıkamaya meraklı, cildini güneşten korumak için büyük çaba harcıyor. Hergün nemlendirici kullanmayı ihmal etmiyor. Film setinden uzaklaşır uzaklaşmaz, sade görünüşlü bir kadın olmak istiyor. Dudaklarını boyuyor, gözlerine maskara uyguluyor ve yüzündeki noktacıkları gizleyici ile yokediyor. İşte hepsi bu. Geceleri de yatmadan önce, gece makyajını Pond's kremiyle temizliyor. Yani Julianne Moore, özel yaşamında ‘‘sıradan bir güzel kadın’’ olmayı yeğliyor.