Hollywood tanıyor ama Türkiye adımı anmıyor

“Transporter 2” ve “The Incredible Hulk” filmlerinin yönetmeni Louis Leterrier’in yönettiği “Titanların Savaşı”nda, Oscar adayı “Avatar”ın yakışıklı yıldızı Sam Worthington’un karşısında Türk aktör Tamer Hassan vardı. Filmde Tanrı Ares’i canlandıran Hassan, kendisi için özel hazırlanan ve 50 bin sterline (125 bin TL) mal olan kostümlerle kamera karşısına geçti. Ve ünlü rol arkadaşının gölgesinde kalmak bir yana, beyazperdede devleşti.

Yönetmen Louis Leterrier, şimdi ondan “Yakışıklı, müthiş Türk” diye bahsediyor.
  �
OYUNCULUĞA ISININCA GECE KULÜBÜNÜ SATTI

Lefkoşalı Tamer Hassan, ailenin dört çocuğundan biri olarak Londra’da dünyaya gelmiş. Tam 12 yıldır içinde bulunduğu film endüstrisine giriş öyküsü ise ilginç...
 
Londra’da gece kulüpleri ve restoranları olan Hassan, kusursuz servisi ve misafirperverliği ile ünlüymüş. Dünyanın dört bir yanından tanınmış isimlerle bir araya gelen genç işadamı, o zamanlar yapılan her teklifi geri çevirmiş. “Ben bu işin eğitimini almadım, nasıl oyuncu olurum” diyen Hassan, sonunda restoranına müşteri olarak gelen yetenek avcısı Camilla Storey’nin ısrarlarını kıramamış:
“Camilla o kadar ısrar etti ki, sonunda kafama yattı iş. En azından bir deneyim olur, ne kaybederim diye düşündüm. Bir hafta sonra ıngiltere’nin meşhur dizisi “Eastenders”da bir rol için seçmelere katıldım ve hemen kabul edildim. Doğrusunu söylemek gerekirse, bu işi ben de çok sevdim. Hemen hızlandırılmış bir kurs aldım. Sonra bu meslekten hayatımı kazanmaya karar verip, gece kulübümü ve restoranlarımı sattım. Bu çok önemli bir karardı ama başka çarem de yoktu. Çünkü oyunculuk bende alışkanlık yaptı. Meğer aradığım şey buymuş. Çok da şanslıyım, çünkü arka arkaya inanılmaz projelerde yer almaya başladım. ılk önemli rolüm Orlando Bloom ile ‘Calsium Kid’ oldu.”

HERKES TÜRK OLDUĞUMU BİLİR

Boksa olan ilgisi ve fiziği Tamer Hassan’a kapıları birer birer açmış, sonunda yol Hollywood’a kadar uzanmış:

“Ben küçükken boks dersleri almıştım. Orta siklet boksör olarak da çok dövüştüm ve hiç yenilmedim. Fiziksel özelliklerim, canlandırdığım karakterlerd açısından önemli bir avantaj sağladı. ‘Batman’, ‘Eastern Promises’, ‘Unleashed’, ‘Cass’, ‘The Business’, ‘Dead Man Running’, ‘Kick Ass’, ‘The Layer Cake’, ‘Football Factory’, ‘Bonded By Blood’, ‘The Last Seven’ gibi birçok filmde rol aldım. Son olarak da ‘Clash of the Titans’ geldi. Kendimi anlatmayı sevmiyorum ama Hollywood’un dünyaca tanınmış isimleri çok yakın arkadaşlarım. Ve hemen hemen herkes Türk olduğumu bilir. Londra doğumluyum ama ben göğsümü gererek Türküm derim.”
Her yerde her fırsatta göğsünü gere gere “Türküm” dediği halde Türkiye’de tanınmamasına ise anlam veremiyor: “Türkiye artık dünyanın yakından takip ettiği bir ülke. Ülkem adına pek çok şey yapabilir, tanıtım kampanyalarında yer alabilirim. Mesela Türk Hava Yolları’nın reklam kampanyası... Bu kampanyada Kevin Costner oynadı, Hollywood’dan arkadaşlarım ‘Seni niye düşünmediler?’ diye sordu. Yanıt veremedim. Hollywood’da tanınıyorum ama Türkiye’de neredeyse adımı bile anmıyorlar.”

TESTİS KANSERİNE DİKKAT ÇEKMEK İÇİN SOYUNDU

Testis kanserine dikkat çekmek için özel bir projede yer alan Tamer Hassan, duşta çırılçıplak poz verdi. Fotoğraf Cosmopolitan’ın mayıs sayısında kapak olacak: “ılk kez objektif karşısında soyundum. Çünkü çok önemli bir proje. Benim dışımda Jude Law, Ewan McGregor ve Lenny Kravitz de var. Yardım amaçlı her projede gücüm ve zamanım yettiği müddetçe yer alırım.”

FUTBOLUN YILDIZLARI FİLM İÇİN İSTANBUL'DA

Liverpool takımının hayranı olan 11 yaşındaki Will’in, babasıyla İstanbul’da oynanacak şampiyonlar Ligi maçına gitme hikayesini anlatacak bir film çekilecek. Adı “Will”... Tabi çekimlerin bir bölümü İstanbul’da yapılacak ve proje futbol dünyasının pek çok yıldızını bir araya getirecek. Ben de oyuncu kadrosundayım. Kendi ülkemde film çekeceğim için heyecanlıyım.

CEM YILMAZ’A ÇOK GÜLÜYORUM

Kemal Sunal, canlandırdığı karakterlerle herkesi güldürür, bazen de güldürürken ağlatırdı. şaban karakterini unutmak mümkün değil mesela... şimdi Cem Yılmaz’ı aynı heyecanla izliyorum. “GORA”yı izlerken gülmekten kırıldım. Eve gelen bütün yabancı arkadaşlarıma da seyrettirdim.