Hollywood starları dünyayı kurtarabilir mi
Güncelleme Tarihi:
Banu Tuna
Oluşturulma Tarihi: Nisan 11, 2009 00:00
Artık eylemci olmak için yollara düşmek, meydanlara çıkmak gerekmiyor. Dünya sorunlarıyla mücadelede bir bilgisayar yeterli. Tek tıkla baskı grubu oluşturabilir, protesto eylemlerine katılabilirsiniz. Kendini bir amaca adamak, Hollywood şöhretleri için de gereklilik halini aldı. Bir davanız yoksa cahillik ve aptallıkla itham edilebilir, hayran kaybedebilirsiniz.
Günümüzde eylemci (aktivist) olmaktan daha kolay bir şey yok. Bunun için marjinal ya da anarşist olmak, yollara düşmek, meydanlara çıkmak gerekmiyor. Hatta 9.00 - 18.00 masa başı bir işte çalışıyorsanız, dünya için daha faydalı olabilirsiniz. O masada bir bilgisayar bulunması yeterli.
Mesela ben, yoksullukla mücadele adına daha iki gün önce, Afganistan’daki birine bakkal dükkanı açabilmesi için yardım gönderdim. Elbette online. Her sabah posta kutumda ilk kontrol ettiğim şey, online üye olduğum örgütlerden gelen mektuplar. Hepsini imzalayıp ilgili makama göndermem gerekiyor ki, küresel ısınmaya, despot rejimlere bir çare bulunabilsin.
Bugüne kadar Burma’nın ev hapsindeki muhalefet lideri Aung San Suu Kyi’yi kurtarmak için kaç kere imza attım, henüz bir gelişme sağlayabilmiş değilim. G20 zirvesi sırasında da dünya liderlerine, küresel ekonomik krizden çıkmanın yolunun yeşil politikalar benimsemek olduğunu anlatmaya çalıştım. Geri dönen olmadı.
Elbette, Afrika’ya ziyareti sırasında prezervatif kullanımıyla ilgili talihsiz açıklamalar yapan Papa 16. Benediwkt’e tepkimi göstermeyi unutmadım. Ondan önce de Tibet’in Sesi Radyosu’nun kapatılmaması için elimden geleni yapmıştım.
DARFUR’LA İLGİLENEN ÇOK RAMBO’YA BURMA KALDI
Aktivizm denince ilk akla gelen gruplardan biri de Hollywood ünlüleri. Oralarda, şöhret olmanın gereği haline geldi, kendini bir amaca adamak. Kimi savaşlara karşı, kimi AIDS’le veya yoksullukla mücadele ediyor.
Bundan 10-15 yıl evvel de kafa yorduğu konular hakkında sesini yükselten Hollywood şöhretleri vardı ama onlar kara koyun ilan edilirdi. Akademi üyeleri Oscar dağıtırken cimri davranır, buna rağmen aralarından kazanan olunca, kürsüde yapacağı konuşmadan korkulurdu. Şimdi durum değişti, eğer ilgilendiğiniz bir dünya meselesi yoksa cahil, bencil hatta aptal kabul edilebilirsiniz.
Beyninden çok kasları çalışan Vietnam gazisi John Rambo (Sylvester Stallone yani) bile bir sonraki macerasının nerede geçeceğine, küresel konjonktüre göre karar veriyor. Son sefer Darfur ile Burma arasında kararsız kalmış, Darfur’la ilgilenen pek çok ünlü olduğunu görünce seçimini Burma’dan yana yapmıştı.
Durum, Hollywood Bulvarı’nda ellini sallasan elli gönüllü ünlü, halini alınca, bazı sorular ve sorunlar da ortaya çıktı. Hayırsever şöhret enflasyonunda ilk akla gelen şey asıl kazananın kim olduğu sorusu. En iyi niyetli düşünceyle, karşılıklı bir menfaat ilişkisi olduğunu söyleyebiliriz. Şöhretler imaj inşa ederken, parmak bastıkları sorunlar da dünya gündeminde daha sık yer alıyor.
Kaş yaparken göz çıkaranlar da var. Örneğin Leonardo DiCaprio...
Kendisi iklim değişimine karşı inisiyatifin en ateşli isimlerinden. Yetim kutup ayısı Knut ile fotoğraflar çektirmiş, 11. Saat isimli bir belgesel hazırlamıştı. Fakat bir sorun vardı; iklim değişiminin getireceği felaket üzerine vaazlar veren oyuncu, her yere özel jetiyle gidiyordu.
Bir de Angelina Jolie-Brad Pitt çifti var. Yoksulluk, AIDS, Afrika ülkelerinin sorunları ilgi alanlarına giriyor. Jolie sırf bu yüzden, ilk çocuğunu Namibya’da doğurmayı tercih etti. Gidiş gelişleri sırasında Namibya hava sahasının tamamen kapatılmasını ne kadar dert ettiler bilmiyorum.
Son olarak, aklımı kurcalayan Richard Gere’den bahsetmek isterim. Kendisi Dalai Lama’nın kankası olarak yıllarca Tibet’in Çin’le yaşadığı sorunlara dikkat çekmek için çalıştı, Budist oldu. Buraya kadar iyi güzel de, hâlâ televizyonlarda gösterilen otomobil reklamına ne demeli? Onun Tibet’le bağını kullanarak prestij yapmaya çalışan firmanın reklamında bedavaya oynamadı herhalde.
HAFTANIN ÜNLÜ EMBESİLİ
İngiliz The Sunday Times, geçen hafta komedyen Russell Brand’i haftanın embesili seçti. Nedeni, G20 zirvesi sırasında katıldığı eylemde sergilediği şuursuz tavır. “Burada ne yapıyorsunuz” diye soran gazetecilere, “İnsanların neden burada toplandıklarını öğrenmek ve anlamak istiyorum. Bence bu eylem çok güzel” dedi. Brand’in “güzel” olarak tanımladığı eylemler sırasında bir kişi öldü, pek çok gösterici ve polis memuru yaralandı, vitrinler kırıldı.
BONO’DAN SADECE BEN DEĞİL HERKES BIKTI
Aktivizm ve şöhretler deyince akla gelen ilk isim U2’nun solisti Bono. Kendi adıma, artık ondan sıkıldığımı söylemek isterim. Bunda, grubun Türkiye’de konser vermeyi ısrarla reddetmesinin payı var elbet. Sebep bizdeki insan hakları ihlalleri. O zaman sorarlar adama, sen tüm Irak işgali boyunca ABD’de ne yapıyordun diye.
Hayranları için de U2 kabak tadı vermeye başladı. Sohbet sitelerinden birinde şöyle yazıyor: “Eğer dünyanın parasını verip konser bileti alıyorsam, orada müzik dinlemek isterim, Bono’nun bitmek bilmeyen nutuklarından birini değil.”
Nihayet 5 yıl sonra yeni albümleri No Line On The Horizon çıktı da, ortalık biraz sakinledi.
Bono eylemci şöhretlerin sembolü ya, onları eleştiren herkes, Bono örneğini vererek başlıyor işe. Dambisa Moyo, Zambia’lı bir ekonomist. Çok yakınlarda “Dead Aid” (Ölü Yardım) isimli kitabı yayınlandı. Batı’nın ünlü isimlerle parlattığı yardımların Afrika’nın bir işine yaramadığını savunuyor. Davos’ta tanışmış Bono’yla. New York Times’a verdiği röportajda “Afrika için yardım toplanan bir partide tanıştık ve salondaki tek siyah bendim” diyor. Bağışların yolsuzluğa yol açtığını, girişimcilik ruhunu öldürdüğünü anlatıyor.
Kim nereyi kurtarıyor
? Yoksulluk ve AIDS Bob Geldof, Bono, Beyonce, Angelina Jolie, Brad Pitt, George Clooney, Matt Damon, Ashley Judd, Natalie Portman
? Küresel ısınma, iklim değişimi ve çevre kirliliği Woody Harrelson, Leonardo DiCaprio, Brad Pitt, Keanu Reeves
? Sınır Tanımayan Doktorlar Robin Williams
? UNICEF: Ricky Martin, David Beckham, Jackie Chan, Susan Sarandon, Danny Glover, Shakira
? Peta: Eva Mendes, Pamela Anderson, Alicia Silverstone, Pink, Dennis Rodman
? Savaş karşıtlığı Susan Sarandon, Sean Penn
? Darfur: George Clooney, Ryan Gosling
? Tibet ve Burma Richard Gere, Jennifer Aniston, Sylvester Stallone, Joseph Fiennes, Sherly Crow
? Beslenme ve sağlık Mariah Carey, 50 Cent, Natalie Imbruglia, Gwyneth Paltrow, Paris Hilton
? Aile içi şiddet Salma Hayek
Mesela ben, yoksullukla mücadele adına daha iki gün önce, Afganistan’daki birine bakkal dükkanı açabilmesi için yardım gönderdim. Elbette online. Her sabah posta kutumda ilk kontrol ettiğim şey, online üye olduğum örgütlerden gelen mektuplar. Hepsini imzalayıp ilgili makama göndermem gerekiyor ki, küresel ısınmaya, despot rejimlere bir çare bulunabilsin.
Bugüne kadar Burma’nın ev hapsindeki muhalefet lideri Aung San Suu Kyi’yi kurtarmak için kaç kere imza attım, henüz bir gelişme sağlayabilmiş değilim. G20 zirvesi sırasında da dünya liderlerine, küresel ekonomik krizden çıkmanın yolunun yeşil politikalar benimsemek olduğunu anlatmaya çalıştım. Geri dönen olmadı.
Elbette, Afrika’ya ziyareti sırasında prezervatif kullanımıyla ilgili talihsiz açıklamalar yapan Papa 16. Benediwkt’e tepkimi göstermeyi unutmadım. Ondan önce de Tibet’in Sesi Radyosu’nun kapatılmaması için elimden geleni yapmıştım.
DARFUR’LA İLGİLENEN ÇOK RAMBO’YA BURMA KALDI
Aktivizm denince ilk akla gelen gruplardan biri de Hollywood ünlüleri. Oralarda, şöhret olmanın gereği haline geldi, kendini bir amaca adamak. Kimi savaşlara karşı, kimi AIDS’le veya yoksullukla mücadele ediyor.
Bundan 10-15 yıl evvel de kafa yorduğu konular hakkında sesini yükselten Hollywood şöhretleri vardı ama onlar kara koyun ilan edilirdi. Akademi üyeleri Oscar dağıtırken cimri davranır, buna rağmen aralarından kazanan olunca, kürsüde yapacağı konuşmadan korkulurdu. Şimdi durum değişti, eğer ilgilendiğiniz bir dünya meselesi yoksa cahil, bencil hatta aptal kabul edilebilirsiniz.
Beyninden çok kasları çalışan Vietnam gazisi John Rambo (Sylvester Stallone yani) bile bir sonraki macerasının nerede geçeceğine, küresel konjonktüre göre karar veriyor. Son sefer Darfur ile Burma arasında kararsız kalmış, Darfur’la ilgilenen pek çok ünlü olduğunu görünce seçimini Burma’dan yana yapmıştı.
Durum, Hollywood Bulvarı’nda ellini sallasan elli gönüllü ünlü, halini alınca, bazı sorular ve sorunlar da ortaya çıktı. Hayırsever şöhret enflasyonunda ilk akla gelen şey asıl kazananın kim olduğu sorusu. En iyi niyetli düşünceyle, karşılıklı bir menfaat ilişkisi olduğunu söyleyebiliriz. Şöhretler imaj inşa ederken, parmak bastıkları sorunlar da dünya gündeminde daha sık yer alıyor.
Kaş yaparken göz çıkaranlar da var. Örneğin Leonardo DiCaprio...
Kendisi iklim değişimine karşı inisiyatifin en ateşli isimlerinden. Yetim kutup ayısı Knut ile fotoğraflar çektirmiş, 11. Saat isimli bir belgesel hazırlamıştı. Fakat bir sorun vardı; iklim değişiminin getireceği felaket üzerine vaazlar veren oyuncu, her yere özel jetiyle gidiyordu.
Bir de Angelina Jolie-Brad Pitt çifti var. Yoksulluk, AIDS, Afrika ülkelerinin sorunları ilgi alanlarına giriyor. Jolie sırf bu yüzden, ilk çocuğunu Namibya’da doğurmayı tercih etti. Gidiş gelişleri sırasında Namibya hava sahasının tamamen kapatılmasını ne kadar dert ettiler bilmiyorum.
Son olarak, aklımı kurcalayan Richard Gere’den bahsetmek isterim. Kendisi Dalai Lama’nın kankası olarak yıllarca Tibet’in Çin’le yaşadığı sorunlara dikkat çekmek için çalıştı, Budist oldu. Buraya kadar iyi güzel de, hâlâ televizyonlarda gösterilen otomobil reklamına ne demeli? Onun Tibet’le bağını kullanarak prestij yapmaya çalışan firmanın reklamında bedavaya oynamadı herhalde.
HAFTANIN ÜNLÜ EMBESİLİ
İngiliz The Sunday Times, geçen hafta komedyen Russell Brand’i haftanın embesili seçti. Nedeni, G20 zirvesi sırasında katıldığı eylemde sergilediği şuursuz tavır. “Burada ne yapıyorsunuz” diye soran gazetecilere, “İnsanların neden burada toplandıklarını öğrenmek ve anlamak istiyorum. Bence bu eylem çok güzel” dedi. Brand’in “güzel” olarak tanımladığı eylemler sırasında bir kişi öldü, pek çok gösterici ve polis memuru yaralandı, vitrinler kırıldı.
BONO’DAN SADECE BEN DEĞİL HERKES BIKTI
Aktivizm ve şöhretler deyince akla gelen ilk isim U2’nun solisti Bono. Kendi adıma, artık ondan sıkıldığımı söylemek isterim. Bunda, grubun Türkiye’de konser vermeyi ısrarla reddetmesinin payı var elbet. Sebep bizdeki insan hakları ihlalleri. O zaman sorarlar adama, sen tüm Irak işgali boyunca ABD’de ne yapıyordun diye.
Hayranları için de U2 kabak tadı vermeye başladı. Sohbet sitelerinden birinde şöyle yazıyor: “Eğer dünyanın parasını verip konser bileti alıyorsam, orada müzik dinlemek isterim, Bono’nun bitmek bilmeyen nutuklarından birini değil.”
Nihayet 5 yıl sonra yeni albümleri No Line On The Horizon çıktı da, ortalık biraz sakinledi.
Bono eylemci şöhretlerin sembolü ya, onları eleştiren herkes, Bono örneğini vererek başlıyor işe. Dambisa Moyo, Zambia’lı bir ekonomist. Çok yakınlarda “Dead Aid” (Ölü Yardım) isimli kitabı yayınlandı. Batı’nın ünlü isimlerle parlattığı yardımların Afrika’nın bir işine yaramadığını savunuyor. Davos’ta tanışmış Bono’yla. New York Times’a verdiği röportajda “Afrika için yardım toplanan bir partide tanıştık ve salondaki tek siyah bendim” diyor. Bağışların yolsuzluğa yol açtığını, girişimcilik ruhunu öldürdüğünü anlatıyor.
Kim nereyi kurtarıyor
? Yoksulluk ve AIDS Bob Geldof, Bono, Beyonce, Angelina Jolie, Brad Pitt, George Clooney, Matt Damon, Ashley Judd, Natalie Portman
? Küresel ısınma, iklim değişimi ve çevre kirliliği Woody Harrelson, Leonardo DiCaprio, Brad Pitt, Keanu Reeves
? Sınır Tanımayan Doktorlar Robin Williams
? UNICEF: Ricky Martin, David Beckham, Jackie Chan, Susan Sarandon, Danny Glover, Shakira
? Peta: Eva Mendes, Pamela Anderson, Alicia Silverstone, Pink, Dennis Rodman
? Savaş karşıtlığı Susan Sarandon, Sean Penn
? Darfur: George Clooney, Ryan Gosling
? Tibet ve Burma Richard Gere, Jennifer Aniston, Sylvester Stallone, Joseph Fiennes, Sherly Crow
? Beslenme ve sağlık Mariah Carey, 50 Cent, Natalie Imbruglia, Gwyneth Paltrow, Paris Hilton
? Aile içi şiddet Salma Hayek