OluÅŸturulma Tarihi: Nisan 12, 2003 00:00
ÇocukluÄŸundan beri müzikle uÄŸraÅŸmasına raÄŸmen biz onu Ellerim BomboÅŸ ve Oynatmaya Az Kaldı ÅŸarkılarıyla tanıdık. Fatih Erkoç, her gün medyada gördüğümüz simalardan deÄŸil ama dört dörtlük bir sanatçı olarak anılıyor. Envai çeÅŸit enstrüman çalıyor, ÅŸarkı söylüyor, beste yapıyor ve Türkiye'de herkes 'ben yaptım oldu' mantığı güderken o, 50 yaşından sonra kalkıp üniversitede müzik eÄŸitimi alıyor. Trombonu virtüöz seviyesinde çalabildiÄŸi halde, ÅŸu anda Ä°stanbul Ãœniversitesi Devlet Konservatuvarı Nefesli Çalgılar Bölümü'nde trombon öğrencisi. Birkaç aya kadar da, Sezen Aksu ve Orhan Gencebay gibi duayenlerin klásiklerini mırıldandığı yeni bir albümü çıkıyor.TRT 2 için hazırladığınız Yankılar programından baÅŸka bir yerde görmüyoruz sizi. Yakınlarda yeni bir proje söz konusu mu?- Evdeki hesap çarşıya uyarsa birkaç aya kadar bir albüm çıkacak. Sıfır ÅŸarkılar yerine bildik eserler okuyacağım. Henüz hangilerinin olacağı kesinleÅŸmedi ama belki Sezen Aksu'dan birkaç ÅŸarkı, Orhan Gencebay'dan eski bir arabesk... Fakat bunların hepsi senfonik orkestrayla, vurmalı çalgılar, buzuki, baÄŸlama gibi enstrümanlarla çalınacak. Belki de yurtdışında bir senfonik orkestraya çaldırılacak. Sanıyorum bugüne kadar yaptıklarımın ve halkın Fatih Erkoç'u takdir ettiÄŸi noktanın üstüne çıkacak bir çalışma olacak.Bir gün sadece caz söylediÄŸiniz bir albümünüzü dinleyebilecek miyiz?- Tabii dinleyebileceksiniz. Altı CD'lik bir albüm projem var. Her CD ayrı bir türde olacak. Türk Halk MüziÄŸi, Türk Sanat MüziÄŸi, Caz, senfonik orkestrayla söylenecek ve yeni yapılmış ÅŸarkılar, eski Türkçe ÅŸarkılar ve tangolar. Adı Miras olacak. 50 yaşıma geldim, böyle bir ÅŸey yapmak istiyorum.DEVAMSIZLIÄžIM YOKOnca birikiminize raÄŸmen bu yıl kalktınız, üniversiteye girdiniz. Niye?- Ãœniversite okumamıştım. Ä°stanbul Ãœniversitesi Devlet Konservatuarı Nefesli Çalgılar Bölümü'nde trambon öğrencisiyim. Ãœniversite içimde ukde kalmıştı. Çevrem beni ne kadar takdir ederse etsin, ben ne olduÄŸumu biliyorum. Ãœniversite bitirmemiÅŸ bir insan ezikliÄŸi yaÅŸadım uzun zaman. Ben tromboncu olarak varım. Bazı arkadaÅŸlar beni kitaplarına aldılar ve hatta benim için ‘‘dünyanın en iyi üç tromboncusundan biri’’ diye yazdılar. Benim bunu hak etmem için bir ÅŸey yapmam lazımdı. Åžimdi haftanın 4 günü okula gidiyorum. 17-18 yaÅŸlarındakilerle aynı sınıfta ders yapıyorum. Hiç devamsızlığım yok. Bir tek sıkıntı yaşıyorum, o da, çocuklar çok genç oldukları için çok ses yapıyorlar. O yüzden biraz sıkılıyorum.Hocalar ve öğrenciler ne diyor sizin öğrenciliÄŸinize?- Soru soran yok ama çok saygı gösteriyorlar. Hocalar ÅŸaşırıyor her derse gelmeme. ‘‘Zorunda deÄŸilsin’’, diyorlar ama ben her derse giriyorum.Niçin hiç bildiÄŸimiz anlamda bir popülerliÄŸiniz olmadı?- 1992'de Ellerim BomboÅŸ albümüyle popüler olduÄŸumu zannediyorum. Özel hayatımla ilgili çok malzeme vermediÄŸimden iyi bir kaynak sayılmam. Hiç basının gözünün önünde olmak da istemedim. Daha ziyade ağırbaÅŸlı ve iyi bir aile kurmuÅŸ biri olarak anılmayı tercih ettim. Reklam müziÄŸi yaptırmak için peÅŸinizden koÅŸulduÄŸu doÄŸru mu?- Özellikle Amerika'da üretilen reklam müzikleri benim sesime çok uyuyor. Amerikan müziÄŸine karşı inanılmaz bir duygum var. Reklamcılar bunu kavramışlar.Siz kimleri dinlersiniz? Ä°dolünüz var mı?- 30-35 sene önce Steve Wonder'ı keÅŸfetmiÅŸtim. Ona olan hayranlığım hálá devam ediyor. Bu tip kanaatler bunca sene aynı kalmaz genelde ama bende hiç deÄŸiÅŸmedi. Yeni çıkan bazı soul müziklerini dinlemeye çalışıyorum. Moffets, All for One, Anita Baker ve Diana Krall'ı da çok beÄŸenerek dinliyorum.Norveç'te 11 yıl kalıp çeÅŸitli orkestralarda çalışmıştınız. Niye Norveç'i seçmiÅŸtiniz?- Emin FındıkoÄŸlu bir grup kurmuÅŸtu. Beni de çağırdılar o gruba. O zaman 22 yaşındaydım ve yurtdışı ufkumu açacak bir fırsattı. Hiç düşünmeden gittim. Niyetim birkaç ay kalıp dönmekti ama orada evlenince biraz uzadı. BoÅŸanınca döndüm.ÇALMADIÄžI ALET YOKBildiÄŸim kadarıyla ney hariç her türlü enstrümanı çalabiliyorsunuz. Hata yapmayayım siz sayar mısınız?- Asıl çalgım trombon. Yardımcı saz olarak piyano vardı. Piyano çalınca, klavyeli bir çalgı olduÄŸu için synthesizer da çalarsınız. Ama ilk baÅŸladığım enstrümanlar mızıka ve kemandı. 4 yaÅŸlarındaydım, babam bana bir keman aldı. Türk müziÄŸi plakları dinleyerek ve çalarak geliÅŸtirdim. Konservatuvara baÅŸlayınca cüsseme ve yeteneÄŸime bakarak kontrbas da verdiler. Kontrbasla çok benzeÅŸtiÄŸi için bas gitar da çalmaya baÅŸladım. Her gencin evinde olur, 16-17 yaÅŸlarında benim de bir gitarım vardı. Akorları gösteren kitaplardan öğrendim. Ä°stanbul GeliÅŸim Orkestrası'na baÅŸlayınca flüt çalmayı öğrendim. Babam udi olduÄŸu için ud da çalabilirim. Yurtdışına gittiÄŸim zaman ucuzundan bir trompet ve saksofon bulayım dedim; birer tane edindim. Benim istediÄŸim ÅŸarkılardaki nefesli çalgıları çalacak kadar ellerim gidiyor. Trombon, ud ve flütü iyi çalarım.Â
button