Deniz İNCEOĞLU dinceoglu@hurriyet.com.tr
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 22, 2009 00:00
Hem şehrin gürültüsünden kaçabildiğiniz, hem de öyle gibi görünmese de sıkı egzersiz yaptığınız bir spor binicilik. Derslere katılımınıza göre 3 ila 6 ay arasında tam anlamıyla öğrenebiliyorsunuz. Ondan sonra tüm günü dilerseniz manejde, dilerseniz sadece atınızla ormanda, dere kıyısında ya da geniş yemyeşil bir arazide geçirebilirsiniz. Üstelik bunun için bir at almanıza da gerek yok. Binicilik merkezlerinde bunun için ortalama 70 TL’ye taksi atlar kiralanıyor.
Bir yandan temiz hava alarak sakin bir yerde dolaşıp, bir yandan da egzersiz yapmanın en kolay yollarından biri ata binmek. Üstelik bu sporu yapabilmeniz için istekli olmanız, bel fıtığı ve kalp gibi rahatsızlıklarınızın olmaması yeterli. Herhangi bir yaş, güç, boy ya da kilo kısıtlaması yok. Hatta birçok doktor, kilo vermek isteyenlere bu sporu öneriyor.
Kişiyi her daim zinde tutan biniciliği tam anlamıyla öğrenmek için temel dersleri çok iyi takip etmek gerekiyor. Bunun için Türkiye’nin pek çok şehrinde binicilik merkezleri var. Herhangi birine gittiğinizde sizi öncelikle atla tanıştırıyor, aranızdaki ilişkiyi ve sizin ondan korkup korkmayacağınızı ölçüyorlar. Ardından her biri yaklaşık 45 dakika süren ilk 10 derste ata nasıl soldan inilip binileceğini, eyere nasıl oturulacağını, atınıza nasıl yön vereceğinizi, binicilik terimlerini öğrenerek aranızdaki ilişkiyi pekiştirirken, bir yandan da eğer varsa korkularınızı yeniyorsunuz. Tüm bunları yaparken çok güçlü olmanıza gerek yok. Önemli olan tekniği iyi kavrayıp atla nasıl iletişim kurulacağını bilmek. Ortalama 10 derste temel eğitim bitiyor. Eğitmenlerin önerisi, konuyu daha çabuk ve rahat kavramanız için her hafta üç derse girmeniz. Ama vakit bulamayanlar bunu ikiye de indirebiliyor.
20 DERSTE BİNİCİ OLUN
İlk derslerde eğitmenler atın ağzına ipi bağlayıp onu daire şeklinde döndürerek lonj denilen çalışmayı yapar ve heyecanınızın azalmasını sağlar. Birkaç ders sonra ip çıkarılır. Temel eğitimden sonra yine ortalama 10 derse bölünen eğitmen eşliğindeki serbest biniş başlıyor. Burada atı nasıl koşturacağınızı, durduracağınızı, küçük engellerden nasıl atlayacağınızı öğreniyorsunuz. Hepsini öğrendikten sonra biniciliğe at kiralayıp hobi olarak devam edebilirsiniz. Ama bazıları yarışçı olmayı tercih ediyor. Bunun için üç aşamalı lisans sınavını geçmeniz gerekiyor. 70 soruluk yazılı sınavdan sonra at terbiyesi, ardından engel atlama bölümlerini geçmeniz gerekiyor. 10 yaşını doldurmuş herkes, uluslararası binicilik lisansını almak için aday olabiliyor.
ONUNLA İYİ İLETİŞİM KURUN
Attan kesinlikle korkmayın. O, en iyi arkadaşınız olmalı.
Hareketlerinden ne istediğini anlarsanız, o da size aynı şekilde iyi davranacaktır.
Ata bindiğinizde onunla sakince konuşmaya başlayın.
At da çok kolay korkabilir ve bu onu sinirli yapar. Yumuşaklığınızı ve sevecenliğinizi kaybetmeyin.
Eğer istediğinizi ilk seferde yapmazsa tekrarlayın ve bu tekrarı istediğinizi kabul edene kadar sabırla sürdürün.
BİNDİĞİNİZ ATI TANIYIN
Atların pek çok türü var. En çok bilineni çocukları bindirmek için kullanılan “Mountoin” ve “Moorland”.
Çok değişik renkleri, bu renklerin kendine özgü isimleri oluyor. Örneğin hiçbir ata beyaz denmiyor, kır deniyor. Kahverengi atların iyah bacakları, siyah yelesi ve siyah kuyruğu olanlarına doru, çok koyu doruya ise kestane veya yanık kestane adı veriliyor. Beyaz üzerine siyah puanlı olanlar alaca veya benekli, beyaz üzerine diğer renkte olanlar ise ahreç, kızılkır, üveyyikkır olarak adlandırılıyor.
Atın bacaklarında dizlerine kadar çıkan beyaz bir leke varsa, buna çizme şekli deniyor.
Gözler arasındaki beyaz işarete yıldız adı veriliyor. Fakat bu beyazlık yüz boyunca aşağı doğru uzanıyorsa akıtma deniyor.
Atların yanları, sağ ya da sol olarak adlandırılmıyor. Kuyruktan başına doğru baktığınızda sağ eliniz tarafındakine “ölü yan” solunuzdaki yanına ise “yakın yan” deniyor.
BAŞLARKEN KIYAFET ALMAYA GEREK YOK
Biniciliğe yeni başlayacakların, hemen özel kıyafetlerden alması önerilmiyor. Çünkü bu kıyafetler başka bir yerde kullanılamıyor. Çok hevesli olsanız da birkaç binişten sonra vazgeçme ihtimaliniz olduğunu unutmayın. O zaman boşa masraf etmiş olursunuz. Çoğu kurs merkezinde temel kıyafet ihtiyaçları temin ediliyor. Ayakkabıya takılan chaps, eldiven ve kafaya takılan tog bulmak mümkün. Yapmanız gereken tek şey rahat bir kıyafetle kursa gitmek. İleri seviyeye gelenler ya da ille de kendi kıyafetimi giyeceğim diyenlerin ödemesi gereken ortalama fiyatsa 500 Euro. Temel kıyafetlerden chaps 60, eldiven 35, tog 100, pantolon ortalama 90-250 Euro. Çizme fiyatıysa 200-300 dolar arasında değişiyor.
KURS BİTİMİNDE TAKSİ AT KİRALAYIN
At terbiyesi, engel atlama, serbest biniş gibi dersleri bitirenler eğer yarışçı olmayacaksa biniciliği hobi olarak yapmaya devam ediyor. Bunun için mutlaka bir at sahibi olmaya gerek yok. Çünkü pek çok binicilik merkezinde taksi at adı verilen atlar kiralanıyor. Binicilik merkezlerine üye olmayanlar ortalama 70 TL’ye kiralayabiliyor. Üye olanlara indirimler yapılıyor. Pek çok kişi biniciliğin pahalı bir spor olduğuna inanıyor ama eğitmenler bu durumun at sahibi olmak istendiğinde ortaya çıktığını söylüyor.
RUH HALİNİ KULAKLARDAN ANLAYIN
Pegasus Binicilik Kulübü antrenörü, emekli süvari albay Cengiz Güngör, atların ruh hallerini kulaklarıyla anlattığını söylüyor: “Eğer kulaklarını arkaya yatırırsa ‘Isırabilir ya da tepebilirim’ diyor. Öne doğru radar gibi oynatmaya başlarsa, binicinin vereceği tüm komutları yapmaya hazır olduğunu gösteriyor. Aşağıya doğru sarkıtmaları ‘Rahatsızım, benim hiç neşem yok’ demek. Kişneyerek konuştukları dönem ise en keyifli ve ne isterseniz yapacakları zamandır.