Güncelleme Tarihi:
(Hizmetçi kelimesini herhangi bir küçümseme notu olmadan kullanıyorum. Peşinen söyleyeyim...)
Reklamcıların ‘A-B Grubu’ diye bir palavrası vardır. Güya üst gelir grubu tüketicilerdir bunlar. Bu ‘sözde’ A-B Grubu’na hitap eden reklamlar, Fransa’daki, İngiltere’deki ‘anneler günü tekliflerini’ hatırlatıyor insana.
Anneler Günü’nden iki gün önceki, 7 Mayıs tarihli Hürriyet’e bakıyorum mesela: Marks & Spencer, İpekyol, Voit yahut York koşu bandı, Park Bravo, Ömerli Park Villaları anneler için düşünülmüş reklamlar. Anneyi bir kadın olarak gören, güzelliğine, bakımına, sporuna, yaşam kalitesine katkı öneren hediye teklifleri...
Kendine bakan, sporunu yapan, genç ve güzel kalmak için para harcayan, iyi yerlerde, iyi yaşama hakkı olan kadınlar...
Yani annenin arkasındaki kadın, insan...
Aynı sabah popüler bir radyo istasyonu dinliyorum yolda. Buradaki hediye teklifleri bambaşka. Anneye hediye olarak önerilenler, elektrikli çaydanlık, çatal bıçak seti, en iyisi mutfak robotu.
Yani, annenin arkasındaki insanı, kadını değil, annenin evde oynadığı, ev sakinlerinin benimsediği ve ondan beklediği anne, hatta biraz daha karikatürleştirerek, ‘hizmetçi’ rolünü vurgulayan hediye önerileri...
Anne mutlu olsun diye değil, ev halkına daha rahat hizmet edebilsin diye hediye...
Yanyana yaşayan, ama birbirine asırlar kadar uzak iki “anne kavramı” ...
*
NOT : Biliyorum herkesin anası bir tanedir, ama benimkini bir görseniz... Allah'ın yarattığı bir mucizedir! Bu vesileyle, geç de olsa, insanların en kutsalına, annelere sevgiler!