Hırvatistan’ın en popüler butik otelini Türkler işletiyor

Güncelleme Tarihi:

Hırvatistan’ın en popüler butik otelini Türkler işletiyor
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 24, 2006 00:00

The Pucic Palace, Hırvatistan’ın son yıllarda gittikçe popülerleşen turizm merkezi Dubrovnik kentinde tarihi bir binada, iki suit, 17’si normal odalı şirin bir otel. 750 yıllık bina bir zamanlar Pucic Ailesi’nin malikanesiydi. Dubrovnik’in tarihi bölümünde yer alan otel, beş yıl önce Uzel Holding tarafından butik otel haline getirildi. Genel Müdürü Erol Olcan "Her mevsim yüzde 70 doluluk oranıyla çalışıyoruz, sebebi müze gibi bir otel olmamız" diyor.

The Pucic Palace, Hırvatistan’ın en gözde oteli. Dubrovnik kentinin tam ortasındaki tarihi bölgede, kalenin içinde. 15 yıl önceki savaşta büyük hasar gören tarihi binayı Uzel Holding onarıp, ülkenin ilk ve tek lüks butik oteline dönüştürmüş. 19 odalı, 53 personelli otelin müdavimleri İngilizler, Fransızlar. Sadece bu atmosferi yaşamak için ABD’den bile gelen sürekli müşteriler var. Otelin konumu ve dekorasyonu çok özel.

"Otelimizi çoğunlukla limana gelen yatçılar tercih ediyor" diyor 36 yıllık turizmci, 55 yaşındaki Genel Müdür Erol Olcan. "Kale içindeki tek otel olmamız, müzeye benzememiz bize büyük avantaj sağlıyor. Otelin ününü duyan, Türk firmasının işlettiğini öğrenen bizi tercih ediyor." Bu sayede kış sezonunda bile yüzde 70 dolulukla çalışıyor The Pucic Palace.

Tarihi yapının Dubrovnik kentine hakim terası gibi, terastaki şapeli de konuklara açık. Bir zamanlar malikanede yaşayan ve kilisede halkın arasına karışmak istemeyen Pucic Ailesi bu şapeli kullanırmış. Şapel şimdi prestije önem veren çiftlerin nikah törenlerinin gözde adresi. Sadece bu şapelde nikah kıyılması, ardından Defne Restaurant’da düğün yemeği düzenlenmesi için Dubrovnik’liler adeta sıraya giriyor.

BU OTELDE ODA NUMARASI YOK

Otelde odalar numaralandırılmamış. Butik otele yaraşır, zekice bir çözüm bulduklarını anlatıyor Genel Müdür Olcan: "Değişiklik yapalım dedik, 19 odanın her birine Hırvatistan tarihinde yeri olan sanatçıların isimlerini verdik. Şairler, romancılar, müzisyenlerin isimleri kapılarda yazıyor. Ayrıca bu kişiler hakkında bilgi veriliyor. Bu sayede müşterilerimiz ülkenin önemli kültürel kişiliklerini de tanıyor. Her gece yastıkların üzerine Dubrovnik ve Hırvatistan’ı anlatan üç sayfalık küçük hikayeler bırakıyoruz."

SEVİLEN RENGE GÖRE NEVRESİM VE HAVLU

Otel resepsiyonuna gelen müşterilere yöneltilen ilk sorulardan biri "Hangi rengi seversiniz?" Konuk rengi söylediği anda odasındaki nevresim, yastık ve banyo havlularının rengi değiştiriliyor. "Her türlü ihtimale karşı yeterince hazırlıklıyız" diyor Olcan. "Tüm müşterilerimiz aynı rengi istese bile yeterli nevresim, havlu takımımız mevcut." Otelin bir başka ilginç özelliği, yemek öncesinde her müşteriye tadımlık Türk rakısı ikram edilmesi. "Tabii sadece rakı ikram etmiyoruz. Kavımızda dünyanın birçok ülkesinden, farklı bölgelerden gelmiş nadide şaraplar mevcut. Ayrıca puro çeşitlerimiz de müşterileri şaşırtıyor."

SANTRAL MEMURU OLARAK BAŞLADI, MÜDÜR OLARAK DÜNYAYI DOLAŞTI, PRENS ALBERT’LE BİLE KAHVE İÇTİ

Otelin Genel Müdürü Olcan anlatıyor: "1970’te İstanbul Maçka Oteli’nde santral memuru olarak başladım. Sonra resepsiyoncu oldum. Askerlikten sonra Intercontinental Oteli’ne geçtim. Bir gün otelin Londra şubesinde çalışan bir genç kızla tanıştım. İstanbul’da gönüllü rehberlik girişimim, aşka dönüştü. 1976’da Londra’da evlendik. Portman, Holiday Inn gibi otellerde yedi yıl çalıştıktan sonra Birmingham’ın ünlü oteli Albany’de müdürlüğe adım attım. 1988’de Ankara Hilton Oteli’den Yiyecek İçecek Müdürlüğü teklif edildi. 3,5 yıl çalıştım. Sonra Etiyopya’daki Adis Ababa Hilton’a Genel Müdür Yardımcısı olarak atandım. Ardından İngiltere’ye dönüp Prince Rupert Hotel, Shrewsbury, Moat Houses, Ware Moat Houses Hotel, Hertfordshire County Hotel Ware, Dudley Hotel, Brighton, Comfort Inn South, Reading Quality Inn, Rediwich Best Westen, Maidstone’da müdürlük yaptım. 2003’te Türkiye’ye dönüp Kaya Ramada Plaza’da çalıştım. 2004 Haziranı’ndan bu yana The Pucic Palace’ın yöneticiliğini üstlendim. Otelciliğin en güzel yanı çok farklı kişilerle tanışmak. Bugüne kadar birçok ünlüyle tanıştım. Tom Cruise, Christopher Walken, Sir John Hurt, Emily Watson, Prens Albert gibi ünlülerle kahve içmenin mutluluğunu yaşadım."
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!