Hırsızlığa karşı gizli yöntemler
Güncelleme Tarihi:
Ayşe Şule BİLGİÇ
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 18, 2007 00:00
Birkaç haftadır sizlerden haklı şikayetler alıyorum. "Rüzgarın Kızı’nın koca bir sayfası vardı? Neden şimdilerde az fotoğraflı, köşe yazısı formatına çekildi?" diye. Biliyorsunuz ki piyasaya çıktığı günden beri her hafta düzenli olarak var olan tek otomobil gazetesi "Otoyaşam". İlk çıktığımızda diğer gazeteler de heves edip benzer bir ek çıkarmışlar ama kısa süre sonra kapatmak zorunda kalmışlardı.
Otoyaşam ise azimle yoluna devam ediyor. Ancak yaz aylarında, sayfa sayısı azaltılınca, otomobil haberleri benim sayfama da zıplamaya ve benim yazılarımın alanı da daralmaya başladı. Yani bana gelen şikayetlerde olduğu gibi, Hürriyet Gazetesi’nin "motosiklet"e yaptığı kasti bir şey yok. Diyeceğim o ki şu yaz aylarını bir atlatalım, yine kuruluruz inşallah sayfamıza... Bir süre misafirlerimiz olacak hepsi bu.
UYDUDAN TAKİP
Gelelim geçen haftaki "hırsız çalıyorum demez" başlıklı yazıma. Bu yazıma pek çok kişi ve kuruluştan önlem alternatifleri geldi. İçlerinden bir iki tanesi gerçekten merak uyandırıcı ve hayret vericiydi. Mesela ATC Firması motosikletimize yerleştirdikleri küçük bir verici sayesinde hırsızların motoru çalmaları durumunda, internetten, uydu yardımı ile o an nerede olduğunun tespit edilebildiğini söylüyorlar. Bir diğer firma ise, özel bir yöntemle, gözle görülemeyecek kadar küçük tanelerin üzerine motosikletin şasi numarası, sahibinin adı, adresi gibi ruhsat bilgilerini kodlayıp, yine özel bir yöntemle motosikletin her parçasına bu tanelerin püskürtülmesini sağladıklarını. Böylelikle çalınmış bir motorun, bulunduğunda, şasi numarasındaki oynamalar sebebi ile kimliği tespit edilemediği durumlarda, üzerindeki bu DNA’lar yine özel bir yöntemle gün ışığına çıkartılıp, üzerindeki kodlanmış bilgiler okunabiliyormuş. Bu da enteresan. Ayrıca geçen hafta disk kilitleri ile ilgili yazdığım disk kilidini unutmak sureti ile diske ve kendine verilen zararlar onusunda pek çok firmanın, basit ama işe yarar çözümler üretmiş. En basiti disk kilidine takılan telefon kordonu şeklindeki, forforlu spiralin diğer ucunu seleye bağlayarak, motora bindiğinde bu kordonu görüp "haaa, disk kilidini çıkarmadık iyi mi patlayacaktık az kalsın" dememizi sağlayan bir aparat diski kurtarmamıza yardımcı olabilir.
Size söz veriyorum, ilk fırsatta hem uydudan yer bildiren zamazingoyu, hem DNA zımbırtısını, hem de şu disk kilidi bıdı bıdısını bizzat kendi motoruma takıp, çalışma prensiplerini, maliyetlerini, işe yarayıp yaramadıklarını sizlerle paylaşacağım.
Almanya’nın yıldızı Hayden
MotoGP 2007 Sezonu’nun 10’uncu yarışı Almanya Grand Prixi Sachsenring geçtiğimiz hafta sonu yapıldı. Sıralama turlarını izleyemediğim için heyecanla oturduğum ekranın karşısında, merakla Rossi’nin ve Stoner’in olaya kaçıncı sıradan başlayacaklarını öğrenmeye çalıştım. Stoner birinci, Rossi 6’ncı sıradaki cepteydiler. "Allah dedim acayip şenlikli yarış olacak. Rossi arkadan coşacak, Stoner kaçacak." Start verildiğindeyse hiç de durum düşündüğüm gibi olmadı. Rossi birkaç sıra daha geriledi. Ancak her tur birini geçmek sureti ile ön sıralara doğru ilerlemeye başladı. Stoner ise önde birincilik için ciddi bir savaş veriyordu. 5’inci turda yarışın tadı tuzu kalmadı. Çünkü koca kafalı Rossi, Randy de Puniet’yi geçmeye çalışırken fizik kurallarını hiçe sayınca kendini yerde buldu. Rossi’nin öyle bir enerjisi var ki gerçekten tüm yarışa heyecan ve neşe katıyor namussuz. Rossi yarış dışı kalınca, ön sıradakilerin hepsine pitten Rossi’nin yarış dışı kaldığı tabelalarla gösterildi. Arkadan bir köpek balığı gibi her an çıkabilir diye panikleyen ön grup bir oh çekip sakin sakin yollarına devam ettiler. Yarışta dikkatimi çeken başka bir konu da seyirci ilgisiydi. Tribünler tıklım tıklım dolmuştu. 30 turluk yarışı 101 bin seyirci tribünlerden takip etmiş. Gelelim yarışın sonuna, yarışı 2006 yılında olduğu gibi Repsol Honda pilotu İspanyol Dani Pedrosa kazandı. Ducati’yle yarışan İtalyan Loris Capirossi ikinci olmayı başarırken, son şampiyon Amerikalı Nicky Hayden 14’üncü sıradan start aldığı yarışı üçüncü bitirerek günün yıldızı olmayı başardı.
UYDUDAN TAKİP
Gelelim geçen haftaki "hırsız çalıyorum demez" başlıklı yazıma. Bu yazıma pek çok kişi ve kuruluştan önlem alternatifleri geldi. İçlerinden bir iki tanesi gerçekten merak uyandırıcı ve hayret vericiydi. Mesela ATC Firması motosikletimize yerleştirdikleri küçük bir verici sayesinde hırsızların motoru çalmaları durumunda, internetten, uydu yardımı ile o an nerede olduğunun tespit edilebildiğini söylüyorlar. Bir diğer firma ise, özel bir yöntemle, gözle görülemeyecek kadar küçük tanelerin üzerine motosikletin şasi numarası, sahibinin adı, adresi gibi ruhsat bilgilerini kodlayıp, yine özel bir yöntemle motosikletin her parçasına bu tanelerin püskürtülmesini sağladıklarını. Böylelikle çalınmış bir motorun, bulunduğunda, şasi numarasındaki oynamalar sebebi ile kimliği tespit edilemediği durumlarda, üzerindeki bu DNA’lar yine özel bir yöntemle gün ışığına çıkartılıp, üzerindeki kodlanmış bilgiler okunabiliyormuş. Bu da enteresan. Ayrıca geçen hafta disk kilitleri ile ilgili yazdığım disk kilidini unutmak sureti ile diske ve kendine verilen zararlar onusunda pek çok firmanın, basit ama işe yarar çözümler üretmiş. En basiti disk kilidine takılan telefon kordonu şeklindeki, forforlu spiralin diğer ucunu seleye bağlayarak, motora bindiğinde bu kordonu görüp "haaa, disk kilidini çıkarmadık iyi mi patlayacaktık az kalsın" dememizi sağlayan bir aparat diski kurtarmamıza yardımcı olabilir.
Size söz veriyorum, ilk fırsatta hem uydudan yer bildiren zamazingoyu, hem DNA zımbırtısını, hem de şu disk kilidi bıdı bıdısını bizzat kendi motoruma takıp, çalışma prensiplerini, maliyetlerini, işe yarayıp yaramadıklarını sizlerle paylaşacağım.
Almanya’nın yıldızı Hayden
MotoGP 2007 Sezonu’nun 10’uncu yarışı Almanya Grand Prixi Sachsenring geçtiğimiz hafta sonu yapıldı. Sıralama turlarını izleyemediğim için heyecanla oturduğum ekranın karşısında, merakla Rossi’nin ve Stoner’in olaya kaçıncı sıradan başlayacaklarını öğrenmeye çalıştım. Stoner birinci, Rossi 6’ncı sıradaki cepteydiler. "Allah dedim acayip şenlikli yarış olacak. Rossi arkadan coşacak, Stoner kaçacak." Start verildiğindeyse hiç de durum düşündüğüm gibi olmadı. Rossi birkaç sıra daha geriledi. Ancak her tur birini geçmek sureti ile ön sıralara doğru ilerlemeye başladı. Stoner ise önde birincilik için ciddi bir savaş veriyordu. 5’inci turda yarışın tadı tuzu kalmadı. Çünkü koca kafalı Rossi, Randy de Puniet’yi geçmeye çalışırken fizik kurallarını hiçe sayınca kendini yerde buldu. Rossi’nin öyle bir enerjisi var ki gerçekten tüm yarışa heyecan ve neşe katıyor namussuz. Rossi yarış dışı kalınca, ön sıradakilerin hepsine pitten Rossi’nin yarış dışı kaldığı tabelalarla gösterildi. Arkadan bir köpek balığı gibi her an çıkabilir diye panikleyen ön grup bir oh çekip sakin sakin yollarına devam ettiler. Yarışta dikkatimi çeken başka bir konu da seyirci ilgisiydi. Tribünler tıklım tıklım dolmuştu. 30 turluk yarışı 101 bin seyirci tribünlerden takip etmiş. Gelelim yarışın sonuna, yarışı 2006 yılında olduğu gibi Repsol Honda pilotu İspanyol Dani Pedrosa kazandı. Ducati’yle yarışan İtalyan Loris Capirossi ikinci olmayı başarırken, son şampiyon Amerikalı Nicky Hayden 14’üncü sıradan start aldığı yarışı üçüncü bitirerek günün yıldızı olmayı başardı.