Hırsız hayranı bile var
Güncelleme Tarihi:
Röportaj: Demet ÖZDEMİR
Oluşturulma Tarihi: Şubat 08, 2006 00:00
Güzelliğiyle dikkatleri çeken kültür-trend programı "Zamanın Ruhu-Zeitgeist"in sunucusu Gülhan Şen’in hayranlarıyla başı dertte. Şen, kendisinden yaşam koçluğu yapmasını isteyen, evinde sadece özel çekim resimlerinin yer aldığı laptopunu çalan hırsız gibi sıra dışı hayranlara sahip.
- Nereden çıktı bu program?
Aslında programı ben hazırladım. TV8’e teklif götürdüm. Bu programın sunucusu, yapımcısı ve yönetmeni benim.
- Programın ismi olan "Zamanın Ruhu-Zeitgeist"in açılımı nedir?
Lisedeyken felsefi akımlara çok ilgi duyuyordum. Alman filozof Hegel’in felsefesini okurken ’zeitgeist’ terimiyle karşılaştım ve çok hoşuma gitti. Zeitgeist’in Türkçesi zamanın ruhu.
- İzleyicilerinize trendi yakalatabiliyor musunuz?
Programda kendi zevklerime uygun şeyleri seçiyorum. Bir hedef kitlem var. Beni genellikle gençler ve kültür düzeyi yüksek insanlar izliyor.
- Nuri Alço’yu konuk ettiniz ve kolasına ilaç attınız. Nuri Alço’nun tepkisi ne oldu?
Annem, Nuri Alço’yu konuk edeceğimi öğrendiğinde, "Aman kızım dikkat et kendine" dedi. Nuri Alço da çok güldü, kolasına ilaç atınca. "Bu benim işimdi sana ne oluyor?" dedi.
- Programınızı diğerlerinden ayıran en önemli özellik nedir?
Her şeyden önce doğal olması. Bir kızın görüntülü günlüğü gibi. Programda ben kendi hatalarımla dalga geçebiliyorum. Bu da insanların çok hoşuna gidiyor.
Sakıp Sabancı’nın sözünü dinledim
- Biraz kendinizden bahseder misiniz?
Bulgaristan doğumluyum. 11 yaşımda ailemle birlikte zorunlu göçle İstanbul’a geldik. İstanbul İletişim Fakültesi Radyo-TV bölümü mezunuyum.
- Neden iletişim bölümünü seçtiniz?
Ben Kabataş Lisesi’nde okudum. Mezuniyet gecesi bir konuşma yaptım. O gece rahmetli Sakıp Sabancı da konuklar arasındaydı. Sakıp Bey, konuşmamdan çok etkilenmiş ve bana gelip dedi ki, "Senin insanlara hitap etme yeteneğin kuvvetli, bunun üzerine git". Ben de onun sözünü dinledim.
- Birçok hayranınız var...
Evet, mailler atıyorlar bana. Hatta bir tanesi benden yaşam koçluğunu yapmamı istedi. Bir diğeri ise Amerika’da bir üniversite de hazırladığı tezde bana teşekkür metni yazmış. Bunlar beni çok mutlu ediyor.
- Talihsiz bir olay yaşamışsınız, evinize hırsız girmiş...
Evet... İşin ilginç yanı evde birçok değerli eşya olmasına rağmen sadece fotoğraflarımın olduğu lap topu çalmış. İçinde ünlü arkadaşlarımın telefon numaraları ve benim senaryolarım vardı. Hepsi gitti, çok üzüldüm.
- Başka ne gibi projelerde yer almak isterdiniz?
Reklam ve dizilerden teklif geliyor. Ama şu ana kadar çok beğendiğim bir teklif olmadı. Ben aslında bir sit-com’da oynamak isterdim. Ama Türkiye’de yapılan sit-comları açıkçası pek gazla beğenmiyorum. Zorlama güldürü yapıyorlar. Bir South Park gibi gerçeğe yakın projelerde yer almak isterdim.
Aslında programı ben hazırladım. TV8’e teklif götürdüm. Bu programın sunucusu, yapımcısı ve yönetmeni benim.
- Programın ismi olan "Zamanın Ruhu-Zeitgeist"in açılımı nedir?
Lisedeyken felsefi akımlara çok ilgi duyuyordum. Alman filozof Hegel’in felsefesini okurken ’zeitgeist’ terimiyle karşılaştım ve çok hoşuma gitti. Zeitgeist’in Türkçesi zamanın ruhu.
- İzleyicilerinize trendi yakalatabiliyor musunuz?
Programda kendi zevklerime uygun şeyleri seçiyorum. Bir hedef kitlem var. Beni genellikle gençler ve kültür düzeyi yüksek insanlar izliyor.
- Nuri Alço’yu konuk ettiniz ve kolasına ilaç attınız. Nuri Alço’nun tepkisi ne oldu?
Annem, Nuri Alço’yu konuk edeceğimi öğrendiğinde, "Aman kızım dikkat et kendine" dedi. Nuri Alço da çok güldü, kolasına ilaç atınca. "Bu benim işimdi sana ne oluyor?" dedi.
- Programınızı diğerlerinden ayıran en önemli özellik nedir?
Her şeyden önce doğal olması. Bir kızın görüntülü günlüğü gibi. Programda ben kendi hatalarımla dalga geçebiliyorum. Bu da insanların çok hoşuna gidiyor.
Sakıp Sabancı’nın sözünü dinledim
- Biraz kendinizden bahseder misiniz?
Bulgaristan doğumluyum. 11 yaşımda ailemle birlikte zorunlu göçle İstanbul’a geldik. İstanbul İletişim Fakültesi Radyo-TV bölümü mezunuyum.
- Neden iletişim bölümünü seçtiniz?
Ben Kabataş Lisesi’nde okudum. Mezuniyet gecesi bir konuşma yaptım. O gece rahmetli Sakıp Sabancı da konuklar arasındaydı. Sakıp Bey, konuşmamdan çok etkilenmiş ve bana gelip dedi ki, "Senin insanlara hitap etme yeteneğin kuvvetli, bunun üzerine git". Ben de onun sözünü dinledim.
- Birçok hayranınız var...
Evet, mailler atıyorlar bana. Hatta bir tanesi benden yaşam koçluğunu yapmamı istedi. Bir diğeri ise Amerika’da bir üniversite de hazırladığı tezde bana teşekkür metni yazmış. Bunlar beni çok mutlu ediyor.
- Talihsiz bir olay yaşamışsınız, evinize hırsız girmiş...
Evet... İşin ilginç yanı evde birçok değerli eşya olmasına rağmen sadece fotoğraflarımın olduğu lap topu çalmış. İçinde ünlü arkadaşlarımın telefon numaraları ve benim senaryolarım vardı. Hepsi gitti, çok üzüldüm.
- Başka ne gibi projelerde yer almak isterdiniz?
Reklam ve dizilerden teklif geliyor. Ama şu ana kadar çok beğendiğim bir teklif olmadı. Ben aslında bir sit-com’da oynamak isterdim. Ama Türkiye’de yapılan sit-comları açıkçası pek gazla beğenmiyorum. Zorlama güldürü yapıyorlar. Bir South Park gibi gerçeğe yakın projelerde yer almak isterdim.