Hipokondriyak, yani hastalık hastalığı daha çok erkeklerde

Nezle hipokondri hastaları için sadece nezle deÄŸildir, her aksırık ölümün bir habercisi olabilir. GeçmiÅŸten, günümüze hastalık hastası kiÅŸileri araÅŸtıran iki Alman yazarın vardığı ilginç sonuç: Hipokondri daha çok erkeklerde yaygınlaÅŸmakta olan bir bozukluk.Çevrenizde şüphesiz en küçük hastalık belirtisinde bile son derece titizlenen, önlem alan, korkan, endiÅŸe eden insanları tanımışsınızdır.. Bunlar için örneÄŸin nezle sadece nezle deÄŸildir, her aksırık ölümün bir habercisi olabilir. Hipokondriler böyle düşünür!Charlie Chaplin, açık bir cam gördüğünde paniÄŸe kapılır ve her sabah bir Alka-Seltzer (soÄŸuk algınlığı ilacı) alırdı. Glenn Gould, New York’un yaz sıcağında eldiven ve manto giyiyordu. Özellikle de ÅŸair, filozof, ressam, besteci, oyuncu, bilim adamı gibi zihinsel yeti gerektiren mesleklerde çalışan insanlar hipokondriye daha fazla yakalanıyorlar ve kiÅŸiler hastalıklarını ablutofobiden (yıkanma korkusu) ayak parmağı aÄŸrılarına kadar farklı semptomlarla açıklıyorlar. Alman yazarlar Ulf Geyersbach ve Rainer Wieland ÅŸimdi mektupları, günlükleri ve romanları araÅŸtırarak sürpriz bilgiler topladılar. Erkekler, hastalık hastası olmaya daha eÄŸimliler. Kadın ünlülerYa ünlü kadın hipokondri hastaları? "AraÅŸtırmalarımız sırasında çok azına rastladık" diyor yazarlar. Ve örnek olarak da ‘Bezelye Tanesi ve Prenses’ masalındaki prensesi örnek vermekle yetiniyorlar. Oysa gerçek devlet adamları çok farklı hastalıklar üretiyordu. ÖrneÄŸin Churchill’in doktoru ÅŸu notu düşmüştü: "Ne zaman nezle olsa ve ateÅŸinin yükseldiÄŸini hissetse, korkuya kapılırdı." Hitler’in doktoru Morell ise Führer’e savaÅŸ süresince 90 farklı ilaç yazmıştı. Hitler günde 28 farklı hap yutuyordu. Hastalık belirtileri, "bira renginde idrar", "soluk görünüm", "üst solunum yollarında, özellikle de sol bademcikte iltihaplanma", "incik kemiÄŸinde ödem", "heyecana baÄŸlı bacak titremesi" ve her zaman "bağırsak gazı" . Ä°ster bekleme odası, ister masa başında ya da akÅŸam yemeÄŸinde olsun, "uydurma hastalıklar" insanları uzun süre meÅŸgul ediyordu. Michael de Monteigne Lucca’daki bir ılıcada, idrarının neden köpüklü ve kısmen de baloncuklu olduÄŸunu sormuÅŸ ve bu konudaki kuÅŸkularını ÅŸu ÅŸekilde dile getirmiÅŸti: "DuÅŸ baÅŸlığını bedenimin altı kısmına doÄŸru tuttuÄŸumda gazım azalıyor, ama aynı zamanda da saÄŸ erbezim büzüşüyor. Erbezimdeki ÅŸiÅŸkinliÄŸin, burada toplanan gazla ilgili olduÄŸundan eminim."Kafka’nın hastalığıFransa Kafka, ressam Alfred Kubin’le bir araya geldiÄŸinde sohbet müshil ilacı Regulin üzerine yoÄŸunlaşır. "Tüm gece boyu ciddi bir ÅŸekilde benim ve kendisinin kabızlığı hakkında konuÅŸtu" diye yazan Kafka, hipokondrinin sayısız aÅŸamalarından geçerek sonunda "gerçekten hastalandı" ve insanüstü bir evlenme arzusu... sonunda akciÄŸerlerinden kan gelmesine yol açtı. Kafka 40 yaşında veremden öldü. Yazarlara göre hipokondri hastalarının birçoÄŸu, saÄŸlıklı insanı endiÅŸeli nevroza dönüştüren yaÅŸam biçimine raÄŸmen deÄŸil, onun sayesinde 90 yıl yaÅŸamışlar. Nitekim, hastalık hastaları kuruntuları yüzünden birçok keyiften vazgeçmiÅŸti. ÖrneÄŸin Philip Roth’un bir roman kahramanı yüzme havuzunu "çocuk felci ve menenjit, cilt hastalıkları ve daha birçok hastalığın yuvası" olarak tanımlıyordu. En büyük dikkat, cinsel iliÅŸki sırasında gerekiyordu. Fellatio (erkekler üzerinde uygulanan oral seks) ve Cunnilingus sırasında (kadınlara uygulanan oral seks) sırtüstü yatmak ve başı sinonim sözlüğüyle desteklemek daha az yorucu olduÄŸu gibi çok daha az acı veriyordu. Tüm bedeni hasta!Birçok hipokondri hastası, enfeksiyon kapmaktan korktuÄŸu için cinsel iliÅŸkiden uzak durarak kendi kendini tatmin etmeyi tercih etmiÅŸti. Tüm bedeninin hastalıklı olduÄŸuna inanan ünlülerden biri de Andy Warhol idi: 10 Nisan 1980, PerÅŸembe: Hala 63,5 kiloyum. Metabolizmam deÄŸiÅŸmiÅŸ olmalı. Bunu hiç anlamıyorum. Oysa çok fazla bir ÅŸey yemiyorum, 62 kilo olmalıyım. Äž 29 Ekim 1982, Cuma: Hong Kong. Fitness merkezi açıktı, beni bir aletin üzerine oturttuktan sonra aleti çevirdiler. BaÅŸ aÅŸağı durunca cebimdeki tüm ilaçlar döküldü ve neredeyse saçlarımı da kaybediyordum. Äž 15 Aralık 1983, Salı: Lidija ile jimnastik; sancılanıyorum, ama belki de kasık bölgesinde kanserim var, bilemiyorum. Ãœnlü Alman ÅŸovmen Haraldt Schmidt bir konuÅŸmasında ciddi bir hastalığı nasıl da gözden kaçırıyoruz, diyor. Schmidt, gazetede ‘DiÅŸeti kanaması deyip geçmeyin" gibi bir haber okuduÄŸunda ertesi gün hemen doktora koÅŸanlardan. Alaya tahammülsüzlerDoktor Hopping’de yaÅŸanan hayal kırıklığı gözardı edilecek gibi deÄŸil: "Saat onda Dr.Wolf’a muayene olunacak" diye yazıyor Thomas Mann’ın notlarında. "Tabii ki organik bozukluk söz konusu deÄŸil. ÇarÅŸamba günü sindirim sistemi kontrol edilecek- bildik muayeneler iÅŸte, kesinlikle de gereksiz, hepsi sinir bozucu... Eskiden bedenimin dayanıklılığı beni keyiflendiriyordu, ama bunlar artık geride kaldı..."Spiegel 45/2004’de yayımlanan yazıya göre, hipokondri hastaları, kuruntularına o kadar inanırlar ki baÅŸkaları tarafından alaya alınmaya asla tahammül edemezler. Yoksa Moliére’in ölümü de bir tür ceza mıydı? Moliére, 1673 yılında son komedi eseri olan Hastalık Hastası’nın temsilinde hasta rolünü oynarken kalp krizi geçirmiÅŸ birkaç saat sonra da ölmüştü. Peki bu hassas ruhlar ne tür bir tedavinin özlemi içindeler? Leo Tolstoy bunun yanıtını biliyordu: "Gün boyu yaÅŸanan yorgunluk, akÅŸama doÄŸru hüzne dönüşüyor, ÅŸefkat ve sevgi ihtiyacını doÄŸuruyordu. Tıpkı çocuklar gibi, sevgi dolu birine başımı yaslamak ve şımartılmak istiyordum. Ama kim bana sevgi gösterecekti ki? SevdiÄŸim tüm insanlara bu isteÄŸimi belli ettim, hiçbiri yanaÅŸmadı... Anne beni sevmelisin." Â