Hipertansiyon yeni çağın hastalığı

Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Kaya, şehirleşme olgusuyla birlikte hipertansiyonlu hasta sayısının arttığını söyledi.

Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği Obezite, Lipid Metabolizması Hipertansiyon Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Kaya, hipertansiyonlu hastalara az gelişmiş ve ilkel toplumlarda daha az rastlandığını belirterek şunları söyledi:

"Şehirleşme, hayat şartları ve beslenme tarzında değişiklikler olunca hipertansiyonlu hastalar ve buna bağlı ölümlerde artış oluyor. Hipertansiyon, belirtisiz olabildiği gibi ani felç, kalphastalıkları, hormonal bozukluklarla da karşımıza çıkabiliyor. Son yıllarda yapılan araştırmalar, hipertansiyonda çeşitli hormonal bozuklukların rol oynadığını göstermiştir."

Türkiye'de, nüfusun yaklaşık üçte birinin hipertansiyonlu olduğunu belirten Kaya, şöyle devam etti:

"Hipertansiyonluların yarısı hastalığını bilmiyor. Bütün hipertansiyonluların ise yalnızca dörtte biri uygun tedaviyi alıyor. Hipertansiyon, hastada tek başına olabileceği gibi şeker hastalığı, çeşitli kalp ve böbrek hastalıklarıyla birlikte de bulunabiliyor. Vakaların yüzde 90'ında tedavi ömür boyu sürüyor, yüzde 10'u ise kesintedavi edilebiliyor. Önemli bir nokta da, tedavi hastaya ve hastanın özelliğine göre değişiklik gösteriyor."

Sarmısağın tansiyona faydası yok

Kaya, hipertansiyonun genetik olarak da görülebileceğine belirterek, şöyle devam etti:

"Ailesinde hipertansiyon olanda hastalığın çıkma ihtimali fazla. Ancak hipertansiyona neden olan çevresel faktörler de var. Örneğin tuzlu gıdalar, aşırı alkol tüketimi, sigara, şişmanlık, stres, şehirleşmeyle birlikte gelen fast food tarzı yeme alışkanlıkları, karbonhidrat ve yağlı yiyecekler gibi faktörler hipertansiyonu geliştirebilir veya kötüleştirebilir. Tuzdan fakir, sebze ve meyveden zengin diyet hipertansiyondan koruyucudur. Balık yağı oldukça yararlıdır. Toplumda soğan ve sarmısağın tansiyona iyi geldiği gibi bir inanış var. Bu kesinlikle yanlıştır."

Erken doğan bebeklerin ileri yıllarda hipertansiyonlu olma riskinin oldukça fazla olduğuna dikkati çeken Kaya, "Erken doğan bebeklerde böbreklerin esas görevini yapan nefron denilen yapıların sayısı az oluyor. Bu nedenle bu çocuklarda hipertansiyona eğilim fazla olur" dedi.