Güncelleme Tarihi:
Televizyondaki hali neyse, tıpkısının aynısı. O zaman da öyleydi. İlk gördüğünüz andan itibaren yıllardır tanıyormuşsunuz hissi veren, samimi, doğal bir hali vardı. Rojin’i sevdim. Hatta ahbap olduk. Bayramlarda seyranlarda araşıp hal hatır sormaya başladık. İlk izlenimim şuydu: Eminim oturup siyaset konuşsak, anlaşamayacağımız pek çok nokta çıkacak ama bu kadın insanlığını her şeyin önünde tutuyor.
Bu röportajdan bir süre sonra, Magazin Servisi Müdürümüz Selim (Akçin), Rojin’i tanıdığımı duymuş, nasıl biri olduğunu sordu. Rojin halk oylarıyla Altın Kelebek kazanmış. Ama acaba tören sırasında siyasi bir protesto yapar mı? İlk izlenimimi aynen ona da aktardım: Rojin’e kefilim. Sanatını her şeyin önünde tutar.
Birkaç gün sonra Rojin aradı bu kez. Ödülünü bildirip, tören için gazeteye davet etmişler. Sevineceğine telaşlı bir sesi vardı. Ödül töreninde sen de olacak mısın, diye sordu. Yokum Rojin, o akşam başka işim var, dedim. Bir tek sana güveniyorum, sen yoksan Hürriyet’e gelmem, dedi.
O zaman anlamamıştım. Rojin’in o kadar korktuğunu bilsem, o törende mutlaka arkadaşımın yanında olurdum. Saçmalama bu ödül çok önemli, falan deyip geçiştirdim.
Törenin ertesi günü Rojin beni aradı. “Savaş biliyor musun dün gece Hürriyet’te beni alkışladılar” dedi. Tabii ben hâlâ anlamıyordum, koskoca Altın Kelebek’i kazanmışsın, niye alkışlamasınlar?
Meğer olay şuymuş: Tıpkı Selim’in endişelendiği gibi, Rojin’e de bütün çevresi Kelebek gecesine gelmemesini tavsiye etmiş. Bu bir tuzak, seni protesto edecekler, Hürriyet’e rezil etmeye çağırıyorlar, diye kızın aklına girmişler.
SABAH SABAH ROJİN
Psikoza, travmaya bakar mısınız? Oysa ben iki tarafın da şahidiyim. Ne Rojin’in kafasında slogan atmak vardı, ne de kimsenin kimseyi protesto edeceği. Ama o ürkek Kürt kızı çok cesur bir adım attı ve kendi mahallesinin bütün uyarılarına rağmen, ödülünü almak için bizim mahalleye geldi.
Rojin şimdi devletin televizyonunda Seda Sayan’ın alakürda versiyonunu yapıyor, Kürt müziğinin divası olarak sunuluyor.
Geçen gün konuşuyoruz yine telefonda, takıldım ona: Kızım biz özel sektördeyiz, krizde işsiz kalacağız diye korkuyoruz. Senin tuzun kuru. TeCe’nin sıcak ve güvenli kanatlarının altındasın.
Güldük... Kendimize, ülkemize, 5 senede değişen ve değişmeyenlere.
Söyle bakalım o zaman Diva Hanım, Türkiye’de Kürtçe müziğin en kaliteli adresleri nereleri diye sordum.
Rojin ince eleyip sık dokudu. İşte cevapları....
İki diva arasındaki 4 fark
1. Her iki diva da yasak mağduru oldu. Ama Bülent Ersoy Rojin’den daha sert solcu. 12 Eylül ve “ressamı”na ateş püskürüyor, oğlumu askere göndermezdim gibi açıklamalar yapıyor.
2. Her ikisi de dobra dobra konuşmalarıyla tanınıyor ama Rojin delikanlı kız imajından rahatsızlık duymazken Bülent Ersoy o zamanların hatırlatılmasından bile rahatsızlık duyuyor.
3. Her ikisi de ülkücü-sağ repertuvarlardan dertli. Rojin’e Ölürüm Türkiyem türküsü “istek yapılıyor”, Ersoy da Çırpınırdı Karadeniz’i okumadı diye kurşunlanmıştı.
4. Birinin sesi daha güzel, diğerinin kendisi. İş makyaja gelince her iki diva da ölçüyü kaçırıyor, abartıyor ama Rojin’le kıyaslarsanız Ersoy sanki maskeyle dolaşıyor.
Kürtçe müziğin en güzel 3 adresi
Diyarbakır, Batman ve Mardinliler gidiyor
İSTANBUL’DA DİLAN
Bakırköy Sahil Yolu, Kennedy Caddesi’nde. Haftanın 7 günü akşam 21.00’den gece 02.00’ye kadar açık. 9 yıllık mekanda bugüne kadar Latif Doğan, Berdan Mardini, Ceylan gibi sanatçılar sahne aldı. 250 kişilik bir aile mekanı. Çoğunlukla Diyarbakırlılar, Mardinliler, Batmanlılar gidiyor ama Karadenizli ve Trakyalı müşterileri de var. En sevilen yemeği çoban kavurma. 13 lira. Pazartesileri Celal Yarıcı, salı Güler Işık, çarşamba Emrin, perşembe Serpil, cuma Başak Kar, cumartesi İbrahim Delibaş ve pazar Şenay sahne alıyor. Hepsi de Türkçe ve Kürtçe karışık okuyorlar. Kondisyonlu gitmek lazım, gecede en az 3 kere toplu halay çekiliyor, her biri 20’şer dakika sürüyor. Giriş ücreti yok. Bira 6 lira (212) 561 32 55.
Savaş Ay
Grup Laçin ve Gülay müdavimi
ANKARA’DA VADİ
Sakarya Caddesi İnkılap Sokak’ta bu yıl 10. yaşını kutluyor. Kafe-pub tarzında 200 kişilik mekanın bir de 150 kişilik şark köşesi var. Haftanın her günü 20.00’de açılan Vadi’de hafta içleri Türkçe müzik yapıyorlar, Grup Sentez çıkıyor. Cuma-cumartesi ise Yaşar Gümüş Türkçe-Kürtçe karışık müzik yapıyor, eğlence 03.00’e kadar sürüyor. Daha önce Efkan Şeşen, Metin Kahraman, Ahu Sağlam gibi isimler sahne aldı. Tosttan et soteye kadar her şey var ama en çok köfte tutuluyor. Porsiyonu 7 lira. Çoğunlukla aileler ve üniversite öğrencileri. Sohbet ve sergiler de yer alıyor. Son olarak genç karikatüristlerin sergisi yapıldı. Savaş Ay, Grup Laçin, Gülay müdavimleri arasında. Bir bira 4 lira. (312) 430 82 37.
Horonla halay birbirine karışıyor
DİYARBAKIR’DA BADE
Daha 7 aylık bir mekan. Yenişehir, Lise Caddesi’nde. Haftanın her günü 16.00’dan gece 01.00’e kadar açık. Sadece atıştırmalık ve meze servis ediyorlar. En çok patates tava tutuluyor, 5 lira. Pazartesi-çarşamba-perşembe ve cumaları Grup Seheryeli, salı-cumartesi ve pazarları Grup Nefes çıkıyor. Kürtçe-Türkçe karışık müzik yapıyorlar, Karadeniz ezgileri de çaldıkları için belli bir saatten sonra horonla halay birbirine karışıyor. Aile mekanı olduğu için damsız müşteri alınmıyor. Müşteriler ağırlıkla Diyarbakırlı ama şehir dışından okumaya gelmiş üniversiteliler, akademisyenler, doktorlar da var, 300 kişilik. Zaman zaman özel konserler düzenliyorlar, Gülay, Şoreş, Metin Kahraman gibi sanatçılar sahne alıyor. Bira 3,5 lira.
(412) 223 04 01.