Güncelleme Tarihi:
Modada trendler her daim değişiyor. Ama ortada bir gerçek varsa, o da şu aralar Hint akımına kapılmış olduğumuzdur. Ellerde ayaklarda Hint kınaları, iki kaşın ortasında bindiler, kulaktan buruna uzanan zincirleriyle pırlantalı hızmalar ve bizi çuval gibi sarıp sarmalayan Hintli paşmina şalları, bu durumun son örnekleri halindeler...
Herkesin ‘moda bitti, öyle bir şey yok, artık milenyumdayız’ dediği bir dönemde, şimdi de ortaya Hint akımı çıktı. Nedir bu akım, nereden gelir, niye bu kadar revaçtadır ve nasıl uygulanır gibi malum sorularsa, moda takipçilerinin zihinlerine yer etti. Şu aralar gerçekten de bütün ünlülerin elleri ayakları Hint kınalarıyla dolu halde, ortalıkta dolaşıyorlar. Gerçekten trende uymak adına yaptıranlar bir yana, bir de bunu tamamen ilgi duyduğu ve Hint kültürüne kendini yakın hissettiği için yaptıranlar var.
Durum şöyle de özetlenebilir: Hint kültürü artık evlerimize kadar girdi. Yani, yatak odalarından banyolara, mutfak takılarından ev aksesuvarlarına kadar her köşede bir Hint motifi bulmak olasılık dahilinde. Tabii evinde bunu uygulayan, üstüne başına da uygulamaktan geri kalmaz...
İşte durum böyle olunca da, artık televizyonlarda ve dergilerde ünlüleri Hint giysileriyle ve takılarıyla gören, sokaklarda da öyle dolaşmaya başladı. Bu akımın ilk ve en gözde temsilcisi ise, tabii ki paşminalardı...
Paşminanın önlenemez yükselişi
Paşmina, Hindistan'dan gelen bir şal türü. İçinde Hint'lilerin o ünlü ipeğinden olduğu için, Hint şalı deniyor. Bu paşminalar bir hayli pahalı olduğu için de, ortalıkta çok daha ucuz olan taklitleri dolaşıyor. Hem de elden ele. Yani, hangi gece klübüne, hangi ev partisine gitseniz mutlaka 15-20 kadında aynı model şalları görmek mümkün. Bu şal merakı, paşminalarla başladıysa da, hayat pahalılığında koton şallarla yükselişine devam etmek zorunda kaldı. Şimdi gündüz gece farketmiyor, herkes her yerde şallara sarınıp dolaşıyor. Bu akımın en önemli temsilcisi olan paşminalar, özel olarak Hindistan'dan getirilen ipekli kumaşlardan yapılıyor. Kumaşların özelliği de, son derece ince, ama aynı zamanda da çok ısıtıcı olması. İpek nasıl ısıtır demeyin, ısıtıyor işte... Dünyaca ünlü top modellerden Claudia Schiffer ve Cindy Crawford da, bu modanın en ünlü temsilcileri. Hala nereye gitseler, Hint işi paşminalarını üstlerinden eksik etmiyorlar. Artık modanın kalbi sayılan Londra ve New York'ta da bu durum aynı. Kadınlar uzun süreden beridir Hint işi paşminaları olmadan sokağa adım atmaz oldular. Mavileri ve pembeleri çok modaysa da, artık daha karanlık renklere dönüş hali var: Şöyle ki: Kopkoyu bordolar ve gece mavileri, nefti yeşiller, kiremit renkleri ve mocha'lar yükselen paşmina trendinin temsilcileri durumunda. Hintli'lerin ünlü sari'lerinden gelen bu paşmina akımı, bu yazı da bizimle geçireceğe benzer..
Kına yakmak ellere kaldı
Dövme olayını biliyorsunuz: İğnelerle derinin altına zerkedilen boyalarla, vücudun istenilen yerine istenilen şekiller yapılıyor. Tabii ki kalıcı olarak. Hint kınası ise, dövmenin başka bir çeşidi. Elde tutulan paletin içinde koyu bordo veya siyah boyalar var. Ve bu boyalar genelde ellere ve ayaklara, ince fırçalarla sürülüyor. Ama öyle gelişigüzel değil. İşin raconu, boyalarla bir sarmaşığı andıran desenler yapmak... Ellerde, parmaklardan başlayıp elin üstüne kadar uzanıyor. Ayaklarda ise, bileklerden başlayıp ayak parmaklarına kadar gidiyor. Bu boyalar genelde iki hafta kadar duruyor. Tabii çok fazla yıkanmazsanız. Ama daha kalıcı olanları da var. Hatta hiç çıkmayanları bile mevcut. Ama onlar gerçek birer dövme niteliği taşıyorlar. Yani, Hint kınaları bu sezon çok revaçta. Yüze de yapılabiliyor, ama o daha çok sahne sanatçılarının tercih ettiği bir olay. Bu arada, bugünlerde ellere ve ayaklara Hint kınası yaptırmak o kadar trendi birşey ki, neredeyse herkesin elinde ayağında bir adet kınalı sarmaşık mevcut. Türkiye'de bu akımın öncüsü Hülya Avşar'dı. Ardından, yeni çıkan son albümüyle, Pınar Aylin de Hint kınalarının temsilcisi oldu. Dünya çapında tanıtan ise Madonna oldu. Hatta Madonna Hint akımını o kadar benimsedi ki, küçük kızı Lourdes'e bile Hintli'lerin giydiği sari'lerden oluşan bir giysi yaptırdı.
Bir de, Amerika'da neredeyse bütün marketlerde satılan yapıştırma Hint kınaları var. Onlarda da durum şu: Elin üzerine istediğiniz motifi kesip yapıştırıyorsunuz. Üzerine ıslak bir havlu bastırıp bekletiyorsunuz. 10 dakika kadar sonra havluyu çektiğinizde, kınanın üzerindeki ince kağıt da havluyla beraber kalkıyor ve işlem tamamlanmış oluyor: Artık elinizde bir adet sarmaşıklı Hint kınasıyla dolaşıyorsunuz. Tabii ki bu da, diğer geçici boyalar gibi bir müddet sonra, elleri yıkadıkça çıkıyor...
Aksesuvarları illa ki zincirli
Hint aksesuvarlarını bilirsiniz: Genelde ya bir yüzüğe bağlı zincirden olaşın bir bileziktir, ya da aynı şeyin ayağa dolanmış olanıdır. Ama artık Hint işi, iki kaşın ortasına yapıştırılan bindiler, kulaktan bir zincirle buruna kadar uzanan hızmalar ve hatta dişlere takılan küçük pırlantalı hızmalar bile var. Ellere kollara üstüste takılan binlerce bilezik de cabası... Ünlü isimlerin sahneye çıkarken kullandıkları bu aksesuvarlar, en çok da, otantik görünümlü olan herşeyi çok seven Nükhet Duru, Gülben Ergen ve Ebru Gündeş tarafından benimsendi. Duru'nun son zamanlarda taktığı kulaktan buruna zincirli hızması ve Gündeş'in Hint motifli kolyesi de bunun son örnekleri... Bu arada, Gülben Ergen de her fırsatta Hint işi elbiselerini giyip, Hintli'ler gibi selam vermekten geri kalmıyor...