Oluşturulma Tarihi: Şubat 24, 2005 01:04
Hint fakirlerinin lideri Swamiji Siri Siri Ganapathi, düzgün bir İngilizce’yle, ‘İlk kez bir gazeteciyle konuşacağım. Yalnız Aşram’da kalan her Hint fakiri gibi senin de 21 şartımıza uyman gerekiyor’ diyerek bana bir yazı uzattı. Şöyle bir göz atınca, ne diyeceğimi bilemedim. Bu şartlar arasında, akla gelmeyecek şeyler de vardı.
Kafkasya’da öğrendiğim hemen her şey, genç kalmanın en önemli sırlarından birinin de ruh terbiyesi olduğunu söylüyordu. Ruh terbiyesinin (5 duyu eğitimi) adresi ise Hindistan’daydı.
Bulduğum ilk uçakla Yeni Delhi’de aldım soluğu. Oradan Bangalor’a geçtim ve bu şehirden kiraladığım otomobille üç saatlik bir yolculuktan sonra Maysur’a geldim. Elimdeki adresten Hint fakirlerinin yaşadığı yeri bulmak pek zor olmamıştı. Zira Maysur şehrinde yedisinden yetmişine kadar herkes bu yeri adı gibi biliyordu. Öğleden sonra Hint fakirlerinin ‘Aşram’ dedikleri merkezdeydim.
Aşram geniş bir bahçe içinde, bambu ağaçlarından ve tuğladan yapılmış, biri oldukça büyük, diğerleri nispeten daha ufak tek katlı dört binadan ibaretti. Bahçenin girişinde ise ufak bir kulübe vardı. Otomobilimin motor sesini duyan yarı çıplak, yalınayak bir Hintli bu kulübeden çıkarak yanıma geldi. İngilizce olarak bana ne istediğimi sordu.
Kendisine, daha önceden Yeni Delhi’de tanışmış olduğum Hintli dostlarımın bana verdikleri ismi tekrarlayarak, ‘Lideriniz Swamiji Sri Sri Ganapathi ile görüşmek istiyorum’ dedim.
KARAR GÜN DOĞARKEN
Adam bu sözüm üzerine, ‘Swamiji ile öyle her isteyenin görüşmesi mümkün değildir. Kimsiniz? İsminizi verin, isteğinizi bildireyim’ dedi.
Gazeteci olduğumu, Türkiye’den Swamiji’nin ve buradaki Hint fakirlerinin yaşamlarını yakından incelemek için geldiğimi söyledim. Göğsü, kolları ve yüzü rengárenk boyalı olan orta yaşlı Hintli, talebimi Swamiji’ye bildirmek üzere yanımdan ayrıldı.
Aradan 15 dakika kadar geçmişti ki, Hintli tekrar göründü. Yanıma yaklaştı. Sonra da, yavaş bir sesle, ‘Swamiji bu isteğinizi yarın sabah doğacak güneşle inceleyecek. Sahip olacağı fikre göre sizi kabul edip etmeyeceğini bildirecek. Yarın sabah tam saat sekizde gelin.’
Ertesi sabah tam sekizde Aşram’a gittiğimde aynı Hintliyi bahçenin girişinde beni bekler buldum. Bana, ‘Otomobilinizi şöyle park edin. Swamiji sizi kabul edecek’ dedi.
Otomobilden inip yürümeye başlamıştım ki Hintli uyardı beni:
‘Buraya ayakkabı ile girilmez. Çoraplarınızı bile çıkartmanız gerekiyor.’
Dediğini yaptım ve yalınayak kaldım. Bahçeyi geçtikten sonra zemini beton, duvarları sıvalı, tavanı ise bambu dallarıyla kaplı olan bir yere geldik. İçeride, tahta bir koltukta, başı kırmızı şalla sarılı olan sakallı biri oturuyordu. Etrafında da genç-ihtiyar birkaç yarı çıplak Hint fakiri vardı.
AYAKLARINA KAPANDIM
Birlikte geldiğim Hintli, hemen liderlerinin ayaklarına kapandı. Üç kere ayağını öptü. İşini bitirince de başı önde, elleri göğsünde, sırtını dönmeden geri çekildi.
Ben de geleneklerine ters düşmemek, Swamiji’ye hoş görünmek için beni getiren Hintli’yi mümkün olduğu kadar, yapacağım röportaj uğruna, taklit etmeye çalıştım. Aynen onun gibi Swamiji’nin ayaklarına kapandım.
Bu hareketim Swamiji’nin hoşuna gitmiş olacak ki sırtımı sıvazladı. Sonra da düzgün bir İngilizce ile ‘Niyetinin ne olduğunu bu sabah güneşin doğuşuyla öğrendim. İlk defa bir gazeteciye ‘Evet’ diyeceğim. Yalnız, Aşram’da yaşayan herkes gibi senin de 21 şartımıza uyman gerekiyor. Bunları kabul edersen kapımız sana açılacak’ dedi. Sonra, ‘Al işte 21 şart burada yazılı’ diyerek bana bir kağıt uzattı.
Şartlara şöyle bir göz atınca ne diyeceğimi bilemedim. Zira şartlar içinde akla gelmeyecek her şey vardı.
Listeyle birlikte tekrar Swamiji Sri Sri Ganapathi’nin yüzüne baktım. 53 yaşındaydı ama 40 yaşında bile göstermiyordu. Daha sonra sebebini sorduğumda, ‘İnsanların yüzü yediklerinin, içtiklerinin, üzüntülerinin ve sevinçlerinin aynasıdır. Burada, birlikte yaşayacağımız süre içinde bunu daha iyi anlayacaksın’ diye cevap verdi.
KESİNLİKLE MENFAAT YOK
Üç haftadan beri Hindistan’ın ta güney ucunda bulunan Maysur şehrinde ünlü Hint fakiri Swamiji Sri Sri Ganapathi’nin ‘Aşram’ denilen yerinde kalıyordum. Swamiji’nin yaptıklarını bir türlü aklım almıyordu. Hiçbir maddi menfaat beklemeden ülserden romatizmaya, felçten erken ihtiyarlığa kadar her çeşit hastalıkları iyileştirebiliyordu. Hele insanın geleceğini okuması, Hint fakiri lideri için çok basitti. Bir kimsenin yüzüne, eline (kullandığı elin avuç içine), parmak şekillerine bakarak kaderini ‘ayna’ gibi görüyordu.
Ruh terbiyesi için uymam istenen 21 şart ise doğrusu hayli zorluydu. Her şeyden önce sabahları saat dörtte ayakta olacaktım. Böylelikle, Hint fakirlerinin 3.5 saat süren sabah çalışmalarına katılacaktım. Özel yeteneklerini ve ruhsal güçleri kuvvetlendirmek için yapılan bu çalışmalar, akşamları da dokuz ile on arasında aynen tekrarlanacaktı.
Beslenme alışkanlıkları ise Kafkasya’dan çok farklıydı. Aşram’da kaldığım müddet içinde ağzıma kesinlikle hayvani hiçbir yiyecek koymayacaktım. Ne et, ne süt, ne yumurta, ne de bunlara benzer bir şey. Sadece sebze ve meyveye izin vardı. Sigara, alkol, cinsel ilişki de kesinlikle yasaktı.
Bütün bunların yanında Aşram’ın, bahçesinden odalarına kadar, her yeri kutsal sayıldığından yalınayak dolaşacaktım. Üzerime de onların verecekleri kıyafetleri giyecektim. Elbiselerimi çıkartarak, yanımdaki Hint fakirinin yardımıyla belime ‘doti’ denen şalvarı giymiş, sırtıma da ‘utteriya’ dedikleri şalı sarmıştım. Tam işimin bittiğini zannederken Naranjan isimli Hint fakiri, bu sefer elinde bir kağıt içinde kırmızı ve beyaz renkteki tozlarla geldi. Bana, ‘Otur şöyle’ dedikten sonra da beyaz renkte olanları alnıma, kollarıma sürmeye başladı.
Geleneklerini bilmediğim için, ters bir harekette bulunurum korkusuyla Hint fakirinin yaptıklarına hiç ses çıkartmıyordum. Sıra, kırmızı renkteki toza gelmişti. Bundan işaret parmağıyla bir parça aldı ve tam iki kaşımın arasına sürdükten sonra şunları söyledi:
‘Şu andan itibaren bütün kötülüklere karşı korunuyorsun. Tanrı ve yardımcıları artık seninle beraber olacak. Alnına, kollarına sürdüklerim ‘vib huthi’ dediğimiz mukaddes küldür. Ateş áyinlerimizde özel olarak elde edilir. Zihni açık ve sakin tutar. Tanrı’nın yardımını sağlar. Kırmızı olana ise ‘kumkumam’ deriz. Bu zihnini ve fikrini kötülüklere karşı korur. Yarından itibaren de özel yeteneklerimizi, ruhsal güçlerimizi geliştirme çalışmalarına katılmaya başlayacaksın.’
GÜNAHLARDAN ARINMA
Hint fakirleri arasına girmek için yerine getirilmesi gereken temel şart kılık-kıyafet değişimi değil, kişinin dünyevi günahlarından arınmasıydı. Onlara göre benim vücudum sayısız günahla doluydu. Bedenimde, bir insanın taşıması mümkün olan her çeşit günahın izi vardı. Dolayısıyla, öncelikle bunlardan kurtulmam gerekiyordu. Swamiji Sri Sri Ganapathi, benim için düzenlediği büyük törende koca bir ateş yakıp, beni (kendi inançlarına göre) günahlardan arındırmaları için cinleri yardıma çağırdı. Hint fakirlerinin ‘homa’ adını verdikleri ateş töreninden sonra ‘puja’ adı verilen ikinci bir törene daha katıldım. Bu tören mutluluk, sağlık ve refah için düzenleniyordu. Hint fakiri lideri Swamiji Sri Sri Ganapathi’nin önünde diz çöktüm. O benim için tüm kutsal duaları okudu, tütsüler yaktı, iyilik cinlerini bana yardımcı olmaya çağırdı.
Tören bitmiş ve artık yatma saati gelmişti. Hint fakiri arkadaşım Naranjan’a nerede yatacağımı sorunca aldığım cevap bende şok tesiri yarattı. Naranjan, salonun tahta döşemesini işaret ederek, ‘İşte burada, bunun üzerinde yatacağız. Ama, istersen altına sermek için şu hasır yaygılardan bir tane alabilirsin’ dedi. Sonra da, ‘Şimdi gidip üstünü örtmen için bir örtü getireyim. Geceleri serin olur’ diye ekledi.
EĞİTİM BAŞLIYOR
Sabah saat dörtte bir çan sesiyle herkes salonda yerini almıştı, 30-40 kadar Hintli bulunuyordu. Swamiji Sri Sri Ganapathi ise önde yüksek bir yerde bağdaş kurmuş vaziyette oturuyordu. Ellerini de dizlerinin üzerine avuç içleri yukarıya gelecek şekilde yapıştırmıştı. Diğer Hint fakirleri de aynı pozisyonu almışlar, gözlerini de tavandan aşağıya bir iple sarkıtılan büyükçe bir mumun ışığına dikmişlerdi. Bana yardımcı olan Hint fakiri Naranjan, Swamiji’nin emriyle beni eğitecekti.
14 günde 1 gün sırf su içilecek
1. Yapılacak törenle dünyevi günahlardan arınılacak.
2. Hint fakiri lideri Swamiji’nin her sözü yerine getirilecek.
3. Ne pahasına olursa olsun, her konuda hakikatler söylenecek.
4. Aşram içindeki şartlar, Aşram dışında da tatbik edilecek.
5. Cinsel ilişki kesinlikle yasak.
6. İçki içilmeyecek.
7. Sigara içilmeyecek.
8. Hayvani yiyecek yenmeyecek.
9. Hislere mağlup olunmayacak, her yerde her zaman irade üstün gelecek.
10. Her akşam yatmadan önce günün muhakemesi yapılıp yanlış hareketler tespit edilecek.
11. Hiçbir konuda, hiçbir zaman akla kötü düşünce getirilmeyecek.
12. Aşram’ın 17 kutsal duası ezbere bilinecek.
13. Swamiji’nin takacağı kutsal kolye hiç çıkartılmayacak.
14. Aşram’ın geleneklerine saygı gösterilecek.
15. Sabahları saat 10’a kadar hiçbir şey yenmeyecek ve içilmeyecek.
16. Sabahları saat 04.00’te ayakta olunacak.
17. Sabah ve akşam yapılacak toplu çalışmalara katılınacak.
18. Aşram’ın temizlik işlerine nöbetleşe yardım edilecek.
19. Birinin sahip olduğu şey, gerektiğinde diğeriyle ortaklaşa kullanılacak.
20. Her iki haftada 24 saat sırf su ile yaşanılacak.
21. Aşram’da öğrenilen bazı şeyler sır olarak saklanacak.
Hint fakiri kime nedir?
Hint fakirleri Hindistan’da yaşarlar. Dünya nimetleriyle, maddiyatla ilgileri yoktur. Ruhsal güçleriyle baş başa kalırlar. Doğuştan özel yeteneklere sahiptirler. Bilimadamlarının da artık kabul ettiği gibi, ruhsal gücü kuvvetli ve özel yetenekleri olan insanlardır. Bir Hint fakiri, akla uygun gibi görülmese de, uzaktan bir cismi hareket ettirebilir, hastalıkları iyileştirebilir, tabutla gömülerek günlerce toprak altında yaşayabilir. Ayrıca bu mucizeleri göstermek için belli bir yaşa gelmek de şart değildir. Çünkü çok küçük yaşta bile mucize yaratan Hint fakirleri vardır. Örneğin, beni kabul eden Swamiji Sri Sri Ganapathi, ilk mucizesini daha beş yaşındayken göstermiştir.
YARIN
5 duyu eğitimi nasıl yapılıyor