Güncelleme Tarihi:
İşte o röportaj.
Dün Sevgililer Günü'ydü... Bir planınız var mıydı?
Dün sabah erkenden kalkıp ondan habersiz sürpriz yapacaktım. Onu hep şaşırtmışımdır ama bu defa daha çok şaşırtacaktım. Ona sürprizimi yine yapacağım. Çünkü o benim için ölmedi. Onu unutamamki, silememki. Ben de onun mirası var, Can Kılıç’ım var.
Can Kılıç nasıl?
O çok iyi, keyfi yerinde. Etrafında bir sürü çocuk var, onlarla oynuyor. Pedagogolarla konuştuk zaten 3 yaş altı çocuklar hiçbir şey hatırlamazmış. 5 yaş altı ise flu hatırmış. Can Kılıç daha bebek. Anne sütten bile 2,5 ay önce kesilmişti.
Oğlunuza annesinin ölümünü nasıl anlatacaksınız?
İmanlı bir insan düzenin ne şekilde yürüdüğünü bildiği için anlayacaktır. Ölümün bir sırası yok, yaşı yok. Can Kılıç da iman sahibi bir çocuk olursa bunu kendi içinde çözecektir. Zamanı gelince onu karşıma alıp konuşacağım ölümü anlatacağım. “Bak oğlum insanlar zamanı gelince ölürler. Annenin de zamanı geldi ve öldü” diyeceğim. Ben bunu doğru anlatırsam o da “Allah zamanı geldi annemi aldı” diyecek. Ben doğru bir evlat yetiştireceğim, bundan şüphem yok.
Defne’nin ölü bulunduğu geceyle ilgili ihanet iması yapıldı..
Defne’yi gözümle görsem inanmam, karıma o kadar çok güvenirim anlayacağınız. Karımın namusuyla ilgili gramı bırakın zerre tanesi kadar şüphem yok. Defne kendini yaşayan doğal bir kızdı, neyse oydu.
O eve de ne şekilde, nasıl gittiğini sonuçta kimse bilmiyor...
Kesinlikle öyle, kimse bir şey bilmiyor. Ama ben karımı iyi tanıyorum ve biliyorum. Ben kamera arkasında çalışan bir insanım, Defne de önünde. O daha popülerdi. İkimizin de hiçbir zaman magazinel bir olayı olmadı. 5 yıllık ilişkimiz süresince işlerimizin olduğu vakitler hariç hep dip dibe olduk, birbirimize çok düşkündük. 10 dakika küs kalamazdık.
Size o gün arkadaşlarıyla eğlenceye gideceğini mesajla mı söylemişti?
Hayır telefonda konuştuk. Zaten o gün akşama kadar beraberdik. Ben onu bıraktım. Cilt bakımına gitti, ondan sonra da bunlar oldu.
Sonra sizi polisler aradı ve eşinizin öldüğünü söyledi...
Sabah bakıcının çığlığıyla uyandım, haberlerden gördüm. Polisi arayıp sordum “Doğru mu değil mi?” diye. O anı anlatacak kelime bulamıyorum. O anı anlatamamki, ancak bunu yaşayan bilir.
Bazı köşe yazarları “O an kimse Defne’nin kocasının yerinde olmak istemez. Düşünsenize karınız hiç tanımadığınız bir bekar erkeğin evinde ölü bulundu” diye bile yazdı..
Öyle bir durumda hiçbir şey umurumda değil. Ben oraya karım gerçekten öldü mü ölmedi mi diye gittim. Bekar erkeğin evinde ölü bulunmuş bunların hiçbiri umrumda değil. Çünkü ben karımı biliyorum. Ona sonuna kadar güveniyorum.
Kerem Altan’ın “Aramızda duygusal bir yakınlaşma oldu” sözü sizi ne kadar etkiledi?
O ifadede ne yazarsa yazsın benim için hiç önemi yok. Hiçbir şey bana gerçek gelmiyor.
DEFNE'M BENİ BİLİYOR O BANA YETER
‘Yanınızda genç bir kadınla bir kulüpten çıkarken görüntülenmeniz ‘çapkınlık’ olarak yansıtıldı.
Orası ‘Mektup Bar’ denilen bir türkü evi. Oraya kurulduğundan beri giderim, herkesle aile gibiyim. Türkü dinlemek için gittim ama dinleyemedim. 1,5 saat dışarıda sigara içtim, yarım saat içeride durabildim. Oraya hep aileler gelir. O yanımdakiler de 10-15 yıldır tanıdığım abla dediğim Gönül ablam.. Yanımdaki de onun kızı. Hep birlikte çıktık, taksiye yürüyorduk. Daha karımı kaybedeli 12 gün oldu ve böyle bir yakıştırmalar yapılıyor. Üzüldüm ama kendimden çok yanımdaki Gönül ablaya ve kızına üzüldüm. Onların başka bir hayatı var. Bu haberleri yapanları Allah’a havale ediyorum. Bir de alkol aldığımı yazmışlar. İçeride sadece bir bardak su içtim. Keşke bir alkol ölçer olsaydı da sudan başka bir şey içmediğim ortaya çıksaydı. Ama kimseye bir şey ispat etmek zorunda değilim. Beni Defne'm biliyor ya o yeter.
Hatta sizin bu görüntünüzle ilgili internet yorumlarında ‘Kocası Defne’nin intikamını alıyor” diye yazdılar.
İnsanların bu kadar vicdansız olmalarına bilip bilmeden yazmalarına üzülüyorum. Tabiri caiz ise bu insanların yatacak yeri yok. Defne’yi mezarında rahat uyutmuyorlar. 1 haftadır çektiğimizi bilen biliyor. İlla acıyı kameralar önünde mi yaşamalıyız. İlla maymunluk mu yapmamız gerekiyor insanları inandırmak için.
Eşinizle ilgili “Su testisi su yolunda kırıldı” yorumu yapıldı.
Bir insan nasıl olur da hiç tanımadığı, bir merhabasının bile olmadığı insan için “Su testisi su yolunda kırılır” tarzında cümleler kullanabilir. Bunun hesabını bana adalet önünde verecek. Bir şey yapmayacak kadar eşek değiliz. En cahil insanlar bile bunu yapar.
Defne’ye en son ne zaman seni seviyorum demiştiniz?
Bu sözü her sabah söylerim. O sabah da söylemiştim.
12 gündür üzerinde yeşil parka montunuz var. Özel bir anısı mı var?
Evet o bana Defne’nin hediyesi, bana çok yakıştırmıştı, çok seviyordu. O montla kendimi iyi hissediyorum.