Hiçbiri bana kal demedi
Güncelleme Tarihi:
Hakan GENCE
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 18, 2009 00:00
Hepsi grubu, şarkıları, dansları ve stiliyle özellikle küçük kızların gözdesi oldu. Grubun dağılacağı dedikoduları kulislerde sürekli konuşuldu. Onlar ne kadar reddetse de, aralarında problemler olduğu kulaktan kulağa yayıldı. Sonuçta söylentiler gerçek oldu. Bu senenin başında, grubun fiziğiyle ve güçlü sesiyle dikkat çeken elemanı Gülçin Ergün (24), ekipten ayrıldı. Dubai’de sevgilisi olduğu ve evleneceği dedikoduları ortaya atıldı. Grubu yüzüstü bırakıp giden kişi ilan edildi. Gülçin, tüm bu süreçte susmayı tercih etti. Geçtiğimiz haftalarda Avrupa Müzik ile solo albüm çıkarmak için anlaşma imzaladı. Ve ilk kez konuşmayı kabul etti.
Kızlarla nasıl tanışmıştınız?
- Okul arkadaşlarıydık. Ayrıca Eren’i Atatürk Kültür Merkezi (AKM) Çocuk Balesi’nden tanıyordum. Ardından beraber şarkı söylemeye başladık. Aramıza katılanlar ve ayrılanlar oldu. Sonunda en son halimizi aldık ve 2005’te ilk albümümüz “Bir”i çıkardık.
Sizin grup içindeki konumunuz neydi?
- Ben yapbozun bir parçası olduğumu düşünmüyorum. Sesim var, dans da edebiliyorum...
Gruptan neden ayrıldınız?
- Verilen sözler yerine getirilmedi. Fazlasıyla mutsuz olmaya başlamıştım. Yapmam gerekeni yaptım. Kaderci bir yanım da vardır. Böyle olması gerekiyormuş.
Yerine getirilmeyen sözler nelerdi?
- Maddi ve manevi bir sürü şey. Şu anda karşılıklı açtığımız iki dava var. Bu yüzden ayrıntılara girmek istemiyorum.
Peki bir tek size verilen sözler mi tutulmadı da siz ayrıldınız?
- Kızlar hakkında konuşmak istemiyorum. Demek ki onlar durumlarından mutlu.
Bir sabah uyandınız ve ben ayrılmalıyım mı dediniz?
- Hayır. Her ne kadar iple çektiğim bir durum olmasa da, ayrılacağımı hep hissediyordum. Doğru zaman geldiğinde de yaşandı.
HİÇ KİMSE VAZGEÇİLMEZ DEĞİL
İlk kime söylediniz?
- Dediğim gibi aniden olmadı. Zaten her zaman sinyallerini veriyordum. Mutsuz olduğum dönemlerde hep kendimi ifade ediyordum.
Yine de şaşırmadılar mı?
- Hiçbiri şaşırmadı. Sadece müzik şirketi gitme dedi. Ama kızlardan hiçbiri kal demedi. Üç kişi devam etme konusunda kararlıydılar.
Peki kal deselerdi...
- Asla kalmazdım. Çünkü bazı şeylerin tamiri yok.
İlk tepkileri nasıldı?
- Benimle hiçbir iletişimde bulunmadılar. “Biz zaten üç kişi gayet iyi devam ederiz” lafını her zaman söylüyorlardı. “Hiç kimse vazgeçilmez değil” diyorlardı. Bence, “Gülçin bir gün gruptan ayrılacak” diye hep düşünüyorlardı. Seyirciler de bunu tahmin ediyordu.
Neden herkesin böyle düşündüğüne inanıyorsunuz?
- Herhalde benim kapasitemden kaynaklanan bir şey.
Ayrılırken gözünüz arkada kalmadı mı?
- Hayır. Çünkü ben arkadaşlarımı hiçbir zaman yüzüstü bırakmak istemedim. Herkes iyi bir yere geldiğinde ben de ayrılırım diye düşünüyordum. Zaten ayrılmam konusunda bir sıkıntıları olmadığını bana ifade ettiler.
Ama dışarıdan bakınca, ayrılmanızdan çok şikayetçi oldukları algılanıyordu?
- Evet. Ama öyle bir durum yoktu.
DUBAİ’DEKİ SEVGİLİMİN AYRILMAMLA ALAKASI YOK
Günah keçisi ilan edildiğinizi düşündünüz mü?
- Her sabah saat 6.00’da uyanıp acaba bugün benim hakkımda ne haberler çıktı, ben bugün ne yapmışım diye düşünüyordum. O psikolojiyle adeta bir dönem cinnet geçirdim. Gerçekten çok zordu.
Peki söylendiği gibi bu ayrılığın nedeni Dubai’deki sevgiliniz miydi?
- Dubai’de yaşayan bir erkek arkadaşım vardı. Ben de onun yanına gidip geliyordum. Sonuçta ben şu anda evli değilim ve buradayım. Neyin doğru olduğunu hep beraber görüyoruz.
Sevgilinizin şarkı söylemenizi istemediği konuşuldu...
- Hayır öyle bir şey yok. Ben Hepsi grubundayken o kişiyle birlikteliğim vardı. Erkek arkadaşım beni sahneye çıkarken tanıdı. Zaten Dubai’ye defalarca gidip geldim. Kısaca özel hayatımla, gruptan ayrılmamın hiçbir alakası yok.
Peki o dönemde kızlarla konuşuyor muydunuz, bu söylentiler nasıl çıktı?
- Hayır. Ne özel hayatımı, ne de o sıralarda neler yaptığımı biliyorlardı. O yüzden benim hakkımda gerçek olmayan şeyler gördüm basında.
Peki şimdiye kadar neden sustunuz?
- Basın önünde seviyesiz bir münakaşaya girmek istemedim.
BİR DAHA ASLA BİR GRUPTA ŞARKI SÖYLEMEM
Yıllardır bir arada olduğunuz arkadaşlarınızdan ayrılmak sizi duygusal olarak nasıl etkiledi?
- Şu an konuşmuyoruz. Hakkımda o haberler çıktıktan sonra zaten nasıl konuşabilirim? Psikolojim çok sarsıldı. İnsanlar hakkında hayal kırıklıkları yaşadım ama böyle büyüyorsunuz. Ve hayat devam ediyor.
Ayrıldıktan sonra albüm teklifi gelmezse diye düşündünüz mü?
- Hayır, hiç öyle bir korku yaşamadım. Bir sürü müzik şirketinden teklif aldım. Başka gruplar bile aralarına katılmamı istedi. Ama bir daha bir gruba dahil olmam. Bence Avrupa Müzik’i seçerek en doğru kararı verdim.
Yakında çıkacak yeni albümde imajınız nasıl olacak?
- Çocuklar zaten beni seviyor. Bundan sonra gençler ve yetişkinler de beni dinleyecek. Şarkı sözlerim dolu dolu olacak ve yaşanmışlıkları anlatacak. İmajım daha kendim gibi olacak. Yaşıma göre davranacağım. Çocuklar beni sevsin diye eşofmanlar, büyükler beni sevsin diye topuklu ayakkabılar giymeyeceğim.
Tek başına sahneye çıkacak olmanın tedirginliği var mı?
- Bir şey bittiği zaman yeni bir şey başlar. Evren boşluk sevmez. Ben biraz da evrene güveniyorum.
HAYRANLARIMI ÜZMEK İSTEMEM
Hayranlarımı üzmeyi hiç istemedim. Her adımımı onları düşünerek attım. Ama unutmasınlar ki hiçbir şey göründüğü gibi değil. Lütfen bunları hesaba katarak beni değerlendirsinler. Bize grup halindeyken çok iyi tepkiler veriyorlardı. Fakat ben “Onlara layık olabiliyor muyuz?” diye her zaman kendimi sorgulardım. Şimdi bu konuda kendimi daha çok zorlayacağım.
- Okul arkadaşlarıydık. Ayrıca Eren’i Atatürk Kültür Merkezi (AKM) Çocuk Balesi’nden tanıyordum. Ardından beraber şarkı söylemeye başladık. Aramıza katılanlar ve ayrılanlar oldu. Sonunda en son halimizi aldık ve 2005’te ilk albümümüz “Bir”i çıkardık.
Sizin grup içindeki konumunuz neydi?
- Ben yapbozun bir parçası olduğumu düşünmüyorum. Sesim var, dans da edebiliyorum...
Gruptan neden ayrıldınız?
- Verilen sözler yerine getirilmedi. Fazlasıyla mutsuz olmaya başlamıştım. Yapmam gerekeni yaptım. Kaderci bir yanım da vardır. Böyle olması gerekiyormuş.
Yerine getirilmeyen sözler nelerdi?
- Maddi ve manevi bir sürü şey. Şu anda karşılıklı açtığımız iki dava var. Bu yüzden ayrıntılara girmek istemiyorum.
Peki bir tek size verilen sözler mi tutulmadı da siz ayrıldınız?
- Kızlar hakkında konuşmak istemiyorum. Demek ki onlar durumlarından mutlu.
Bir sabah uyandınız ve ben ayrılmalıyım mı dediniz?
- Hayır. Her ne kadar iple çektiğim bir durum olmasa da, ayrılacağımı hep hissediyordum. Doğru zaman geldiğinde de yaşandı.
HİÇ KİMSE VAZGEÇİLMEZ DEĞİL
İlk kime söylediniz?
- Dediğim gibi aniden olmadı. Zaten her zaman sinyallerini veriyordum. Mutsuz olduğum dönemlerde hep kendimi ifade ediyordum.
Yine de şaşırmadılar mı?
- Hiçbiri şaşırmadı. Sadece müzik şirketi gitme dedi. Ama kızlardan hiçbiri kal demedi. Üç kişi devam etme konusunda kararlıydılar.
Peki kal deselerdi...
- Asla kalmazdım. Çünkü bazı şeylerin tamiri yok.
İlk tepkileri nasıldı?
- Benimle hiçbir iletişimde bulunmadılar. “Biz zaten üç kişi gayet iyi devam ederiz” lafını her zaman söylüyorlardı. “Hiç kimse vazgeçilmez değil” diyorlardı. Bence, “Gülçin bir gün gruptan ayrılacak” diye hep düşünüyorlardı. Seyirciler de bunu tahmin ediyordu.
Neden herkesin böyle düşündüğüne inanıyorsunuz?
- Herhalde benim kapasitemden kaynaklanan bir şey.
Ayrılırken gözünüz arkada kalmadı mı?
- Hayır. Çünkü ben arkadaşlarımı hiçbir zaman yüzüstü bırakmak istemedim. Herkes iyi bir yere geldiğinde ben de ayrılırım diye düşünüyordum. Zaten ayrılmam konusunda bir sıkıntıları olmadığını bana ifade ettiler.
Ama dışarıdan bakınca, ayrılmanızdan çok şikayetçi oldukları algılanıyordu?
- Evet. Ama öyle bir durum yoktu.
DUBAİ’DEKİ SEVGİLİMİN AYRILMAMLA ALAKASI YOK
Günah keçisi ilan edildiğinizi düşündünüz mü?
- Her sabah saat 6.00’da uyanıp acaba bugün benim hakkımda ne haberler çıktı, ben bugün ne yapmışım diye düşünüyordum. O psikolojiyle adeta bir dönem cinnet geçirdim. Gerçekten çok zordu.
Peki söylendiği gibi bu ayrılığın nedeni Dubai’deki sevgiliniz miydi?
- Dubai’de yaşayan bir erkek arkadaşım vardı. Ben de onun yanına gidip geliyordum. Sonuçta ben şu anda evli değilim ve buradayım. Neyin doğru olduğunu hep beraber görüyoruz.
Sevgilinizin şarkı söylemenizi istemediği konuşuldu...
- Hayır öyle bir şey yok. Ben Hepsi grubundayken o kişiyle birlikteliğim vardı. Erkek arkadaşım beni sahneye çıkarken tanıdı. Zaten Dubai’ye defalarca gidip geldim. Kısaca özel hayatımla, gruptan ayrılmamın hiçbir alakası yok.
Peki o dönemde kızlarla konuşuyor muydunuz, bu söylentiler nasıl çıktı?
- Hayır. Ne özel hayatımı, ne de o sıralarda neler yaptığımı biliyorlardı. O yüzden benim hakkımda gerçek olmayan şeyler gördüm basında.
Peki şimdiye kadar neden sustunuz?
- Basın önünde seviyesiz bir münakaşaya girmek istemedim.
BİR DAHA ASLA BİR GRUPTA ŞARKI SÖYLEMEM
Yıllardır bir arada olduğunuz arkadaşlarınızdan ayrılmak sizi duygusal olarak nasıl etkiledi?
- Şu an konuşmuyoruz. Hakkımda o haberler çıktıktan sonra zaten nasıl konuşabilirim? Psikolojim çok sarsıldı. İnsanlar hakkında hayal kırıklıkları yaşadım ama böyle büyüyorsunuz. Ve hayat devam ediyor.
Ayrıldıktan sonra albüm teklifi gelmezse diye düşündünüz mü?
- Hayır, hiç öyle bir korku yaşamadım. Bir sürü müzik şirketinden teklif aldım. Başka gruplar bile aralarına katılmamı istedi. Ama bir daha bir gruba dahil olmam. Bence Avrupa Müzik’i seçerek en doğru kararı verdim.
Yakında çıkacak yeni albümde imajınız nasıl olacak?
- Çocuklar zaten beni seviyor. Bundan sonra gençler ve yetişkinler de beni dinleyecek. Şarkı sözlerim dolu dolu olacak ve yaşanmışlıkları anlatacak. İmajım daha kendim gibi olacak. Yaşıma göre davranacağım. Çocuklar beni sevsin diye eşofmanlar, büyükler beni sevsin diye topuklu ayakkabılar giymeyeceğim.
Tek başına sahneye çıkacak olmanın tedirginliği var mı?
- Bir şey bittiği zaman yeni bir şey başlar. Evren boşluk sevmez. Ben biraz da evrene güveniyorum.
HAYRANLARIMI ÜZMEK İSTEMEM
Hayranlarımı üzmeyi hiç istemedim. Her adımımı onları düşünerek attım. Ama unutmasınlar ki hiçbir şey göründüğü gibi değil. Lütfen bunları hesaba katarak beni değerlendirsinler. Bize grup halindeyken çok iyi tepkiler veriyorlardı. Fakat ben “Onlara layık olabiliyor muyuz?” diye her zaman kendimi sorgulardım. Şimdi bu konuda kendimi daha çok zorlayacağım.