Güncelleme Tarihi:
Urkay, "Milyonlarca lira harcayıp gelecek nesle önemli bir eser bırakmak istiyorum ama beni canımdan bezdirdiler" dedi. Ahmet Urkay, Muğla Valiliği’ne yazdığı bir yazıyla yanlışlar giderilmediği taktirde müzeyi yıkıp içindeki eserleri de başka müzelere bağışlayacağını iletti.
Marmaris’in ilk turizmcilerinden olan, 6 okul ile bir de cami yaptıran hayırsever Ahmet Urkay, 40 yıl boyunca Anadolu’yu gezerek koleksiyonuna dahil ettiği eserleri sergilemek amacıyla bir müze kurma kararı aldı. İlçeye 13 kilometre uzaklıktaki Çamlı Köyü Taşhan mevkiinde 8 bin 880 metrekarelik ticari alan ruhsatlı araziyi satın alan Urkay, 2001 yılında inşaata başladı. 2003 yılında da yapı kullanma izni için başvurdu. Ancak ’kot farkının ana yol yerine dereden alınması gerektiği’ belirtilerek inşaat mühürlendi ve yıkım emri çıkartıldı.
HAYIRSEVERİN 40 YILLIK BİRİKİMİYDİ- FOTO GALERİ
DÖNEMİN VALİSİ DEVREYE GİRDİ
Zamanın valisi Hüseyin Aksoy müzeyi yerinde inceledi. Yetkililer 7 bin lira ceza kesti. Ahmet Urkay yapı tadilat belgesi alarak gerekli düzeltmeleri yerine getirdi. İkinci kontrolde de eksikler bulundu ve onlar da düzeltildikten sonra Urkay, geçen yıl aralık ayında tekrar yapı kullanma izni için başvurdu. Bu yıl haziran ayında Muğla Özel İdaresi İmar ve Kentsel İyileştirme Müdürlüğü ekipleri, etnografya bölümünde yapılan tavan ile asma katın yıkılarak eski haline getirilmesini isteyerek bu bölümü mühürledi. Ayrıca Çamlı Köyü’nün eski muhtarı Mevlüt Çoban adına yazılmış bir şikayet dilekçesi de Özel İdare’ye gönderilerek müzedeki kaçak yapılaşmanın yıkılması istendi.
Ahmet Urkay, 11 yıl boyunca yılda en az 10- 12 kez Muğla İl Özel İdaresi’ne gittiğini belirterek, "Artık mevzuattan bıktım. Milyonlarca lira harcayıp gelecek nesle önemli bir eser bırakmak istiyorum ama beni canımdan bezdirdiler" dedi.
OSMANLININ PARA SANDIĞI
Müzesinde Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait arkeolojik ve etnografik 5 binin üzerinde eser olduğunu belirten Ahmet Urkay, amacının gelecek nesillere bir kültür mirası bırakmak olduğunu söyledi. 40 yıldan bu yana biriktirdikleriyle bir müze yapmak için kolları sıvadığını kaydeden Urkay şunları anlattı:
"Bin pişman ettiler. Bana bir liste yapıp ’şunu şunu yap, şu eksiklerin var, bunları tamamla ruhsatını vereceğiz’ diyen yok. Gelip bir bahane buluyorlar, orayı düzeltiyorum bu kez başka yerden sıkıntı yaratıyorlar. Ben burayı ticari amaçlı yapmıyorum ki. Benim burada yıllık 60- 70 bin lira giderim var. Burada çok sayıda kişiye isdihdam yaratılacak. Bana teşekkür edeceklerine köstek oluyorlar. Benim iş yerlerimde toplam 300 kişi çalışıyor. Ayrıca buradaki eserler arasında çok önemli olanlar var. Bir eşi Viyana’da bulunan Osmanlılara ait para sandığı mesela. Bunun bir eşi daha Türkiye’de yok. Yine altın ile bakır karışımıyla elde edilmiş tencere ve kaplar var."
’BU YAŞTAN SONRA EZİYET ÇEKMEK İSTEMİYORUM’
Muğla Valiliği’ne konuyla ilgili bir dilekçe yazdığını da kaydeden Urkay, yanlışlıklar düzeltilmediği takdirde müzedeki bütün eşyaları başka müzelere bağışlayacağını söyledi. Urkay, "Ben müzecilikten vazgeçiyorum diye devlete dilekçe yazdım. Kendi eşyalarımı alacağım. Müzeye ait olanları özel veya devlet müzelerine göndereceğim. Bu yaştan sonra eziyet çekmek, ızdırap çekmek istemiyorum" dedi.
Şikayet dilekçesi yazdığı belirtilen Çamlı Köyü eski muhtarı Mevlüt Çoban ise böyle bir şey yapmadığını, imzanın kendisine ait olmadığını, bunu yapanın ortayı çıkması durumunda ondan şikayetçi olacağını söyledi.
TÜRKİYE’NİN HER YERİNDEN ESER VAR
Arkeolog Esra Altınyaldız, 2005 yılında hizmete giren müzenin iki bölümden oluştuğunu belirterek, arkeoloji bölümünde toprak altı eserlerle bazı mimari eserler bulunduğunu, dört odalı etnografya bölümünde ise sergilerin bulunduğunu anlattı. Burada eski cumbalı Türk evinin maketi bulunduğunu dile getiren Altınyaldız şu bilgileri verdi:
"Bakır eşyalar, çok sayıda el dokuması halı, 19’uncu yüzyıla ait Çanakkale testileri var. Osmanlı dönemine ait kılıç, tabancalar ve bayan giysileri var. Çok zengin bir koleksiyona sahibiz. Muğla bölgesine has bir müze değil, karma bir müze. Her ilden farklı objeler var. Kayıtlı 2 bin eserin dışında sergiye çıkmayı bekleyenlerle 5 bini bulur. Ahmet Bey’in kendi el dokuması antika halılarını saymıyorum. Devlet müzelerine bakarsak, eski kültür evleri dışında devlet müzelerinde bizdeki gibi sergi şeklinde etnografya bölümü yok. Ayrıca Osmanlı para kasası Türkiye’de tek bizde."